Davalı vekili, davacı yanca alınan mallar karşılığında senetler verildiğini, senetlerin vadesinde ödenmediğini, çıkarılan vade farkı faturalarının esasen bu senetlerin geç ödenmesinden kaynaklanan temerrüt faizine ilişkin olduğunu, faturalarda geç ödeme halinde ne oranda temerrüt faizi isteneceğine dair şerhler bulunduğunu, BK.nun 210. maddesi uyarınca müvekkilinin faiz alacağı doğduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında vade farkına ilişkin anlaşma ya da teamül bulunmadığı, vade farkı faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, faturalardaki tek yanlı beyanların davacıyı bağlamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının 19.10.2000 tarihli 708.85.-YTL.lik faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/16 Esas, 2018/1230 Karar sayılı dosyası ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tapuya tescili davasının açıldığını, tescil yönünden kesin, kamulaştırma bedeli yönünden istinaf yargı yolu açık olmak üzere yerel mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, yerel mahkemenin, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 758.895,34 TL olduğunun tespitine ve bu bedelin kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen kısmı olan 585.033,70 TL'nin davalıya ödenmesine, geri kalan miktar olan 173.861,64 TL’nin hüküm kesinleştiğinde ödenmek üzere bankada üç aylık vadeli hesapta tutulmasına karar verildiğini, dava konusu taşınmaza ait kamulaştırma bedelinin, taraflarınca Vakıflar Bankası Eskişehir Şubesine 04.12.2018 tarihinde davalı adına bloke edildiğini, banka dekontlarını dilekçe ekinde sunduklarını, yerel mahkeme tarafından verilen karara istinaden alacaklı vekili tarafından Eskişehir 8....
Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir....
Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir....
Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmekte olup 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca “Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz” işletilmesi gerekmektedir. Belirtilen bu faiz alacağı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının fer'i niteliğindedir. Asıl alacağa bağlı bu kalemin takibe konu edilmesi halinde icra vekalet ücreti hesaplamasının AAÜT uyarınca maktu olarak tayini gerektiği gibi, tahsil harcının da maktu alınması gerekir....
Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hükmün yürürlüğe girmesinden önce açılan, kamulaştırma bedelinin tespit ve taşınmazın tescili davasının 4 ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedenine dayalı faiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hükmün yürürlüğe girmesinden önce açılan, kamulaştırma bedelinin tespit ve taşınmazın tescili davasının 4 ay içerisinde sonuçlandırılamaması nedenine dayalı faiz istemine ilişkindir....
Davacının 27.06.2006 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu ve hak edilen aylıkların 20.04.2009 tarihinde ödendiği, faiz alacağına ilişkin davanın ise asıl alacak ödendikten sonra, 16.07.2009 tarihinde açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, kurumun yaşlılık aylığını geç ödemesinden kaynaklanan faiz yükümünün hangi tarihte başladığına ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 65. Maddesi olup anılan maddede “Kurumun malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için gerekli belgeler tamamlanınca, bağlanacak aylıkları ve yapılacak toptan ödemeleri hesap ve tespit ederek en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildireceği” düzenlenmiştir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise bu süre göz ardı edilerek 27.06.2006 tarihli tahsis talebine göre birikmiş aylıklara 01.07.2006 tarihinden itibaren faiz hesaplandığı anlaşılmaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili hususundadır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemiz tarafından 28.05.2013 tarihinde onanmıştır. Davalılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine faiz ve vekalet ücreti yönünden talep kabul edilerek düzelterek onama yapılmış, davalılar vekili bu kez tavzih talebinde bulunmuştur....