Kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davasının yargılamasına devam edilirken davacı idare tarafından dava konusu taşınmazla ilgili olarak kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemli dava açıldığına göre, mahkemece, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi hükümleri uyarınca açılan bedel tespiti ve tescil davasına devam edilip sonuca bağlanması, davanın kabulü halinde ise kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davasıyla ilgili olarak dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması gerekirken tazminat davasının kabul edilip bedel tespiti ve tescil davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 17.maddesine dayanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf isteminin davalılar yönünden esastan reddine, davacı idare yönünden ise kabulü ile HMK'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kamulaştırma Kanununun 17.maddesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/12 Esas sayılı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında, dava konusu taşınmazın 4.983,87 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ve yol olarak terkini sonrasında arta kalan ve ifrazen 153 ada 4 parsel numarası ile tapuya tescil edilen 636,13 m²'lik kısmının bedeline hükmedildiği anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın eldeki dosyada bedeline hükmedilen 3.544,17 m²'lik kısma ek olarak DSİ ve Karayolları tarafından yapılan kamulaştırma işlemlerinde mükerrer kamulaştırmaya tabi olan 1.439,71 m²lik alanın da tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verildiği halde, bu kısmın bedeline hükmedilmemesi, 2) Dava konusu ... Köyü 556 parsel sayılı taşınmazın tamamının 4.580m² olduğu; davacı ......
T3 tarafından diğer davalı T15 adına yapılan satış işleminin hukuka aykırı olması sebebiyle satış işleminin geçersiz olduğunun tespitine, taşınmazın kamulaştırma bedelinden davacıların paylarına isabet eden kısmın davacılara ödenmesi talep edilmişse de 175 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tespit ve tescilinin yolsuz olduğu yönündeki tespit talebinin, tapu iptali ve tescil davası açılmadan haricen ve bağımsız olarak talep edilemeyeceği, davacılar vekili tarafından sunulan 18/05/2018 tarihli dava dilekçesinde 2017/68 Esas sayılı kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davasından ve hükmolunan kamulaştırma bedelinden haberdar olunduğunun anlaşıldığı ancak 2017/68 Esas sayılı dosyadaki Mahkememiz kararının kaldırıldığı, kaldırma kararı sonrası yeni esas alan 2018/317 Esas sayılı kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davasının 11/12/2018 tarihinde esas aldığı, 2018/317 Esas sayılı kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davasına da dosyamız davacıları tarafından müdahil olunmadığı; ayrıca dava tarihi...
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 6830 sayılı Kamulaştırma Kanununun 13. ve 25. maddeleri uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; kamulaştırma evraklarının tapu malikine noter vasıtasıyla tebliğ edildiğinin ve kamulaştırma bedelinin ödendiğinin davalı idare tarafından ispatlanamadığı, dolayısıyla kamulaştırma işleminin malik davacılar murisi yönünden kesinleşmediği anlaşıldığından işin esasına girilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 6830 sayılı Kamulaştırma Kanununun 13. ve 25. maddeleri uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; kamulaştırma evraklarının tapu malikine noter vasıtasıyla tebliğ edildiğinin ve kamulaştırma bedelinin ödendiğinin davalı idare tarafından ispatlanamadığı, dolayısıyla kamulaştırma işleminin malik davacılar murisi yönünden kesinleşmediği anlaşıldığından işin esasına girilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Hükme esas alınan teknik bilirkişiler ...ve ... 14.07.2010 havale tarihli rapor ve krokilerinde; eldeki davada nizalı taşınmazın kadastro sonucu oluşan 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazın taşınmazın güneyinde (bitişik değil) kaldığını, 1972 yılında yapılan kamulaştırma krokisinde 17 sayılı kamulaştırma parseline isabet ettiğini açıklamışlardır. O yer Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davacı ...'in açmış olduğu tescil istekli davada ise aynı bilirkişiler, o davadaki nizalı kısmın 150 ada 1 parsele bitişik ve 1972 yılında yapılan kamulaştırma krokisinde 18/A sayılı kamulaştırma parseli ile gösterilen yer olduğunu açıklamışlardır. 1972 tarihli kamulaştırma krokisinde incelenmesinde ise; 18/A sayılı kamulaştırma parselinin, 17 sayılı kamulaştırma parselinin güneyinde olduğu belirlenmiştir....
in açmış olduğu tescil istekli davada ise aynı bilirkişiler, o davadaki nizalı kısmın 150 ada 1 parsel'in ve eldeki davada nizalı taşınmazın güneyinde eldeki davada nizalı taşınmaza komşu olduğunu ve 1972, yılında yapılan kamulaştırma krokisinde 17 sayılı kamulaştırma parseli ile gösterilen yer olduğunu açıklamışlardır. 1972 tarihli kamulaştırma krokisinde incelenmesinde ise; 18/A sayılı kamulaştırma parselinin, 17 sayılı kamulaştırma parselinin güneyinde olduğu belirlenmiştir. Bu durumda, kamulaştırma krokisinde 18/A ile gösterilen taşınmaz 17 sayılı taşınmazın güneyinde bulunduğu halde, eldeki ve o yer Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/145 Esas ve 2011/56 Karar sayılı dosyaları birlikte değerlendirildiğinde 17 sayılı taşınmazın kuzeyinde kalmaktadır. Başka bir anlatımla, taşınmazların konumu bakımından teknik bilirkişi raporları ile 1972 tarihli kamulaştırma krokisinde çelişki bulunmaktadır....
istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir....
Kamulaştırma Kanununun 25.maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi mal sahibi açısından usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar. Kendisine usulüne uygun kamulaştırma tebligatı yapılmamış kişi açısından kamulaştırma işlemi başlamıyacağından, bu kişilere ait taşınmazın Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine istinaden daha önce tescil kararı verilmesi de dava açılmasına engel tescil etmez. 13.03.2015 gan ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayası Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararın 14.09.2015 günü yürülüğe girmesi ile, 6487 sayılı Yasanın 22.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçiçi 7.maddesinin iptal edildiği anlaşmakla bu maddenin uygulanmasıda mümkün değildir....