Dava, 2011 yılı kira bedelinin KDV’si ile Marmaris Vergi Dairesi tarafından davacı-kiralayana tahakkuk ettirilen gecikme zammı ve su tüketim bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kiracının kira sözleşmesinde belirtilmesine rağmen 2011 yılı kira bedelinin KDV’si 37.135,54 TL ile KDV’nin geç ödenmesi nedeniyle Marmaris Vergi Dairesi tarafından davacı kiralayana tahakkuk ettirilen 7.553,13 TL gecikme zammı ve su tüketim bedeli 17.795,67 TL’nin tahsilini istemiştir....
İnceleme konusu karar, yaşlılık aylıklarının geç ödenmesinden kaynaklı faiz alacağı talebine ilişkin olup, belirgin şekilde Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararı gereği Dairemizin inceleme kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay (10) Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı dava dosyasının Yargıtay (10) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 01/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bir başka ifade ile dostane çözüm yoluyla davacıya ödenmesi gereken tutarın, enflasyon ve benzeri sebeplerle azalan kamulaştırma bedelinin gerçek (güncel) değerinin korunmasına yönelik olduğu, sonuç olarak dostane çözüm yoluyla taraflarca üzerinde uzlaşılan tutarın kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu çekişmesizdir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesinde, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına ilgili bankaya yatırılacağı açıkça belirtilmiştir. Kamulaştırma işlemi ile kamulaştırma bedelinin ödenmesi işleminin mülkiyet hakkı ile olan ilişkisini gözeten kanun koyucu, kamulaştırma bedelinin doğrudan hak sahiplerine ödenmesi amacıyla yukarıda belirtilen şekilde düzenleme yapmıştır. Bu durumda, dostane çözüm yoluyla üzerinde uzlaşılan 50.000 ABD Doları (72.209.950.000 TL) tutarındaki kamulaştırma bedelinin, davalı idarece sözü edilen Yasa maddesi uyarınca taşınmazı kamulaştırılan hak sahibinin (davacının) adına ilgili bankaya yatırılması gerekmektedir....
Bu bağlamda, 47 kamulaştırma başvurusu içinde yer alan ve … tarafından, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedenine dayalı olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan 27694/95 sayılı başvuru, AİHM'nce 14 Aralık 1999 tarihli kararı ile "Mahkeme, Akkuş ve Aka kararları ve mevcut bilgiler ışığında, söz konusu şikayetin esastan incelenmesi gerektiğini düşünmektedir. Başvurunun kabuledilemez bulunması için herhangi bir neden görmemektedir..." denilmek suretiyle oybirliği ile kabuledilebilir bulunmuştur....
İcra Müdürlüğü’nün 1999/1544 Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinin 18/03/1999 tarihinde kesinleştiğini, borçlunun gayrimenkulünü muvazaalı şekilde devretmesi nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının kazanıldığını, gayrimenkulün satışının yapıldıktan sonra düzenlenen derece kararında ipotek alacaklısı olduğu belirtilerek satış masrafı dışındaki tüm bedelin şikayet edilenin alacaklı olduğu 1999/9310 Esas sayılı dosyasına gönderildiği, halbuki ipotek bedelinin 100.00 YTL olduğu, ipotek bedelinin ödenmesinden sonra kalan paranın tasarrufun iptali davası daha önce sonuçlanan müvekkiline ödenmesi gerektiği, şikayet edilenin açtığı tasarrufun iptali davası daha geç sonuçlandığından ihtiyati haczi önce olsa da satış bedelinden pay alamayacağı belirtilerek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet edilen vekili 100.00 TL’lik ipotek alacağı ödendikten sonra paranın garameten paylaştırılmasını ve bu nedenle sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir....
M.. tapu kaydındaki şerh nedeniyle davaya dahil edilmiş olup tapuda paydaş olmadığı halde, hüküm altına alınan kamulaştırma bedelinden fazla ödenen kısmın geri ödenmesinden dahili davalının da sorumlu tutulması, 4)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. Maddesine 6459 sayılı Yasa ile eklenen hüküm uyarınca dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamamakla birlikte, kamulaştırma bedelinin dava açıldıktan sonra alınan acele el koyma kararı ile bloke edildiği gözetilerek, hüküm altına alınan bedele 11.11.2012 tarihinden acele kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edildiği tarihe kadar yasal faiz yürütülmesi gerekirken bu usule uyulmadan faize hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare, davalı M.. Ö.. ve dahili davalı B.....
Davalı ... vekili, müvekkilinin diğer davalı adına tahsilat yapıp davalıya ödediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. ... ise karşı dava açarak çek bedellerinin geç ödenmesinden kaynaklanan 20.921,00 TL'nin davacı-karşı davalı ...'ten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacı ... tarafından davalı ...'a, davalı ...'ın vekili olması nedeniyle ve davalı ...'ın başka bir icra dosyasındaki borcu için ...'e gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle 11.700,00 TL ödendiği ve ödemenin ... tarafından çek borcuna mahsuben tahsil edildiğinin makbuzla belirtildiği anlaşıldığından, tüm ödemeler dikkate alınarak davacının 11.700,00 TL fazla ödeme yaptığının anlaşıldığı gerekçesi ile asıl davanın davalı ... yönünden kabulüne, vekil sıfatıyla hareket eden ... yönünden reddine, karşı davada, dava konusu çeklerin kaybolmasında davalı ...'...
DAVA KONUSU : Tazminat (Kamulaştırma Bedelinin Geç Ödenmesinden Kaynaklanan Munzam Zarar Nedeniyle) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkilinin Samsun İli, Terme İlçesi, Uzungazi Köyü 93 ve 94 parselde kayıtlı arsanın müştereken maliki olduğunu, taşınmaz müşterek olsa da hissedarlar arasında fiilen taksim edildiğini, davalının kamulaştırmasız el attığı kısmın fiili taksim neticesinde müvekkiline düşen kısım olduğunu, davalının bu taşınmazın 4096 m²'lik yerine kanal yaparak el attığını, taşınmazın davalı tarafından kamulaştırılmadığını, kamulaştırılma yapılmadan taşınmaza el konulduğunu, taşınmazın belediye sınırları içinde olup her türlü belediye hizmetlerinden istifade ettiğini, soya, biber patlıcan domates vesaire ürünlerin yetiştirildiğini, civarda alım satıma konu olan 92 nolu parselin 65 TL/m²'den enerji santrali için kamulaştırıldığını beyanla açılan...
Kurumda meydana gelen su baskını sonucu arşivin yok olması nedeniyle ilgili döneme ait prim borcu ödeme bordrolarının ve mutemet görevlendirme yazılarının da bulunamaması, ayrıca cezanın tahakkuk tarihinde görevde bulunan ve davalılar murisi olan kadastro müdürünün emeklilik tarihi hep birlikte değerlendirildiğinde, idarenin söz konusu para cezasını geç ödemesinden kaynaklanan 11 yıllık gecikme zammından davalılar murisi ve dolayısıyla davalıların sorumlu kabul edilmesi hakkaniyete uygun olmamıştır. Şu halde mahkemece, davacı idare aleyhine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tahakkuk ettirilen idari para cezasının geç ödenmesinden kaynaklanan gecikme zammından davalıların sorumlu olmayacağı gözetilerek gecikme zammı düşülerek kalan asıl alacağa dair hüküm kurulması gerekirken davanın kabulü doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2019 NUMARASI : 2017/270 ESAS, 2019/217 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırma Bedelinin Geç Ödenmesinden Kaynaklanan Munzam Zarar Nedeniyle) KARAR : Yukarıda ilk derece mahkemesi kararınakarşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin, bilgileri verilen taşınmazların paylı malikleri olduğunu, Bursa, Gemlik, Hamidiye, 666 ada, 324 parsel, 702,73 m2 yüzölçümlü, Bursa, Gemlik, Hamidiye, 666 ada, 424 parsel, 935,65 m2 yüzölçümlü Müvekkillerine ait taşınmazların büyük bir kısmının, davalıların müştereken gerçekleştirdikleri kamulaştırmasız el atma fiili sonucu zemini betonlanarak, etrafı duvar ile örülüp duvarların üzeri ferforje demirlikler ile çevrilerek hukuka aykırı bir şekilde Milli Eğitim Müdürlüğüne ait okul binasının sınırları içerisine alındığını...