Ancak; 1)Dava konusu taşınmaz için tespit edilen kamulaştırma bedelinin hükümde açıkça gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 10.03.2007 tarihinden itibaren geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; Bedele ilişkin 1. bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin 108.649,08-TL olarak tesbitine, fark bedel olan 8.884,76-TL davacı idare tarafından bankaya bloke edilmiş olduğundan davalı N.....
ettirilemeyeceği görüşünde olması halinde ise, iptal edilmeyen 14.05.2016, 27.05.2017 ve 29.04.2018 tarihli genel kurullarda alınan faiz kararları uyarınca ödenmesi gereken işlemiş faiz alacağının 4.058,33 TL; (ancak, sayın Mahkemece söz konusu genel kurullarda alınan faiz kararlarının da geçerli olmadığı görüşüne varılması halinde, 4.058,33 TL tutarındaki faiz borcundan da davalının sorumlu olmayabileceğinin düşünülebileceği), şerefiye taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı olarak faiz alacağının 6,43 TL, çevre bedeli taksitlerinin geç ödenmesinden kaynaklı olarak faiz alacağının 63,50 TL, iskan ve tapu taksitlerini geç ödenmesinden kaynaklı olarak faiz alacağının 1.300,49 TL, genel kurul kararları gereği ödenmesi gerekip de, geç ödenen ek / ara ödemelerden dolayı faiz alacağının 919,40 TL olması gerektiği hesaplanmış olduğu bildirilmiştir....
Mahkemece, tüm deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kabulü ile davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında akdedilen protokol hükümlerine göre davalı, mutabakata varılan ve sabitlenen borcunu protokolde belirtilen şartlarla faizsiz ödemeyi, vadesinde ödemediği taksit tutarları yönünden geç ödenen bakiyeyi aylık % 2 faiz ile ödemeyi kabul etmiştir. Uyuşmazlık, ödeme tarihleri belli taksit tutarlarının geç ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağına ilişkindir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece ödeme tarihinden sonraki döneme ilişkin faiz talebinin reddine ilişkin kararının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik şartlar, yaşanan enflasyon artışı, döviz kurlarındaki değişiklik neticesinde 23.11.2021 tarihinden sonraki faiz talebinin reddinin mülkiyet hakkı ihlali sonucu doğuracağını, yasal yükümlülüğe rağmen kamulaştırma bedelinin ödenmemesi üzerine davalı kuruma karşı Beşiktaş 13. Noterliği aracılığıyla 23.11.2021 tarih ve 13608 yevmiye numaralı ihtar keşide edilerek "geç ödemeden ve sair hususlardan kaynaklı her türlü yasal haklar saklı kalmak kaydıyla kamulaştırma bedelinin ödenmesinin talep edildiğini" keşide edilen ihtarın tebliğinden sonra davalı kurum tarafından 23.11.2021 tarihinde kamulaştırma bedelinin müvekkil hesabına ödendiğini, faiz talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....
Atlyapı ve Çevre Düzenlemesi işi ile ilgili olarak ; fiyat farkı alacağı 5.000,00 TL, enkaz kaldırma bedeli 5.000,00 TL, sözleşme dışı işler bedeli 5.000,00 TL, 8 nolu hakedişin geç ödenmesinden kaynaklanan zarar için 5.000,00 TL olmak üzere 20.000,00 TL, 22.09.2005 tarihli ... ... 24 Derslikli İlköğretim Okulu, 1 Adet Bekçi Kulübesi ... Altyapı ve Çevre Düzenlemesi ile ilgili olarak; iş iskelesinden kaynaklı imalat artışı 8.000,00 TL ve sözleşme dışı minare yapımı için 12.000,00 TL olmak üzere 20.000,00 TL, 29.04.2005 tarihli ... ......
Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; dava konusu taşınmazın 28770,35 m2'lik bölümünün 03.12.1997 günlü kamulaştırma kararı gereğince kamulaştırıldığı, kamulaştırma işleminin paydaşlara 18.11.1999 tarihinde tebliğ edildiği, takdir edilen kamulaştırma bedelinin 09.11.1999'da ödenmesinden sonra 29.09.2000 günlü kararla taşınmazın (6.462+8.430,49=14.892,49) m2'lik kesiminin kamulaştırılmasından vazgeçildiği, bu bölüme rastlayan kamulaştırma bedelinin iadesi için mal sahiplerine çıkarılan tebligatın ise Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili, davacı yanca alınan mallar karşılığında senetler verildiğini, senetlerin vadesinde ödenmediğini, çıkarılan vade farkı faturalarının esasen bu senetlerin geç ödenmesinden kaynaklanan temerrüt faizine ilişkin olduğunu, faturalarda geç ödeme halinde ne oranda temerrüt faizi isteneceğine dair şerhler bulunduğunu, BK.nun 210. maddesi uyarınca müvekkilinin faiz alacağı doğduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında vade farkına ilişkin anlaşma ya da teamül bulunmadığı, vade farkı faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, faturalardaki tek yanlı beyanların davacıyı bağlamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının 19.10.2000 tarihli 708.85.-YTL.lik faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
ödenmesinden kaynaklanan %5 fazlalığı talep ettiğinden bahisle bu alacakların da hüküm altına alınması talep etmiştir....
Mahkemece kıdem tazminatının geç ödenmesinden dolayı davacının talep ettiği faiz alacağına ayrıca en yüksek mevduat faizi uygulanmasına karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 20.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Temyiz Sebepleri Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; ıslah edilen miktara ve ıslah talebinin faiz başlangıç tarihine itiraz etmekle tüm taleplere ilişkin olarak zamanaşımı definde bulunduklarını, davacı ile 04.10.2017 tarihinde uzlaşma tutanağının imzalandığını, kamulaştırma bedelinin 26.11.2018 tarihinde ödendiğini, davacının talebinin 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiğini, faiz talebinin yasal olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun'un 8 inci maddesine dayanan anlaşma yoluyla tespit edilen kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle faiz alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 2942 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1....