WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Burada kanıtlanacak olgular; ekonomik şartlar sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar gibi genel ve soyut hususlardan ziyade geç ödeme nedeniyle davacının kendisinin, şahsen ve somut olarak uğradığı zarardır. Ancak, davacı tarafından yukarıda belirtildiği şekilde bir zarar olgusunun ileri sürülüp yasal çerçevede ispatlandığı söylenemez. Bu nedenle, davacının davasını ispatlayamadığı ve somut olayda munzam zarar talep edilemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Aynı doğrultuda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2021/11-938E., 2022/401K., 29.03.2022T.; Yargıtay 11 HD. 2020/7117E., 2022/6705 K., 06/10/2022T.)...

    Yine munzam zararın tazmin edilebilmesi için davacı - zarar gördüğünü iddia edenin uğranılan zararın varlığı ile miktarının kanıtlanması gerektiği, bu zarar kanıtlandığı takdirde borçlunun ancak kendisinin geç ödemeden kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını ispat etmesi halinde zararı ödeme yükümlüğünün ortadan kalkacaktır.----------- sayılı kararına göre; Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır. Bu bağlamda ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, alacaklı yönünden aşkın (munzam) zarar olarak nitelendirilemeyeceği gibi salt bu olguya dayanılması neticesinde zararın ispatına dair koşulun gerçekleştiği söylenemez....

      Uğranıldığı iddia olunan zararın, yetkili merciin belirlediğinden fazla ve bu nedenle TBK’nın 122. maddesine dayanılarak aşkın (munzam) zarar istenilmesi hâlinde ise artık açılmış olan davaya özgü somut vakıalara dayanılması gerekir. Bunlar da yasal, elverişli ve geçerli delillerle, geçerli ispat kuralları dairesinde kanıtlanmalıdır. Burada kanıtlanacak olgular geç ödeme ile davacının maruz kaldığı zararı doğuran vakıalar ve bu vakıalar nedeniyle uğranılan fiili zarardır.’... BAM 2. H.D. 2023/648 Esas 2023/442 Karar Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafından talep edilen kın (munzam) zararın dayanağı olarak ileri sürülen iddia, geç ödeme nedeniyle kendisince, bizzat ve somut olarak uğranılan zarar iddiasından ziyade ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücündeki meydana gelen azalmanın aşkın (munzam) zararı oluşturduğu yönündedir....

        O halde, munzam zararın ödenmesi söz konusu olduğunda kusur, bir unsur olarak yer almaktadır. Kısacası, munzam zarar davasında davacı, zararın varlığını ve miktarını; davalı ise, borcun geç ödenmesinde kusurunun olmadığını kanıtlayacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.1996 gün ve 1996/5-144 esas 1996/503 karar sayılı kararında da değinildiği üzere; bu konuda kanıtlanması gereken, belli paranın gününde ödenmemesinden doğan zarardır. Alacaklı, borcun kendisine geç ödenmesi yüzünden uğradığı zararın ne olduğunu ve miktarını kanıtlamak durumundadır. Doğaldır ki bu zarar paranın zamanında ödenmemesinden dolayı mahrum kalınan olası (muhtemel) kar ya da varsayılan (farzedilen) gelir değildir. Bu zarar davacının öz varlığından, ekonomik ve sosyal faaliyetlerinden, toplum içindeki statüsünden, başına gelen olaylardan kaynaklanan somut olgular nedeniyle uğramış olduğu zarardır....

          Davacı alacaklının temerrüt faizi miktarı ile karşılanamayan malvarlığı zararlarının munzam zarar olarak tazmin edilebilmesi için, varlığını ve miktarını ispatın kural olarak alacaklıya ait olduğu, alacaklının temerrüt faizini aşan zararını inanılır, kesin ve net bir şekilde ispat etmesi gerektiği, Yargıtay yerleşmiş içtihatlarına göre, munzam zararın kanıtlanması yapılırken iddia edenin, geç ödeme sonucunda zararın meydana geldiğini, doğan zarar ile geç ödeme arasında uygun sebep-sonuç ilişkisi bulunduğunu ortaya koyması gerektiği, soyut bir iddianın munzam zararın varlığı için yeterli olmadığı, hususları tartışılmadan yukarıda belirtildiği şekilde ve hatalı gerekçe ile hüküm kurulmuş ise de, sonuç itibarı ile davanın reddine dair verilen karar isabetli olup, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün gerekçesi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.01.2016 gününde oybirliğiyle...

            ile müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Alacaklının, munzam zararını yasal delillerle kanıtlaması halinde borçlu; ya alacaklının bir zarara uğramadığını ya da borç zamanında ifa edilmiş olsaydı bile, alacaklının değeri düşmeyecek bir yatırım yapmayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. İkinci görüşe göre; munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zarar miktarını; zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamalıdır....

                DAVA KONUSU : Kaynaklanan Munzam Zarar Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülen, yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilama ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gönderilmiş olmakla incelendi. DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin maliki olduğu Trabzon ili Ortahisar ilçesi Yalıncak Merkez Mahallesi 148 ada 275 Parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedeli olarak 708.226,18 TL'ye uzlaşma sağlandığını, 22/08/2019 tarihinde davalı T4 adına tescil edildiğini, kamulaştırma bedelinin ise müvekkil davacıya T1 hesabına 05/08/2020 tarihinde ödendiğini, davalı tarafça kamulaştırma bedelinin geç ödendiğinden dolayı toplam faiz miktarı olan 145.851,91 TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece;"Davanın kabulü ile; 145.851,91 TL kamulaştırma bedeli faiz alacağının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine" şeklinde karar verilmiştir....

                CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce Sigorta Tahkim başvurusunda verilen kesin hükme istinaden müvekkili tarafından davacı tarafa ödeme yapıldığını, poliçeden kaynaklı başkaca sorumluluklarının bulunmadığını, munzam zararın istenmesi için öncelikle alacaklının faiz talebi olması gerektiğini, sigorta sözleşmesinden kaynaklı munzam zarar talepleri Sigortacılık Kanunu kapsamında tahkim yargılamasına konu edilemediğini, munzam zarar temerrüt tarihinden fiili ödeme tarihine kadarki dönemi kapsayacağını, tahkim yargılaması öncesinde ödeme yapılamaması müvekkilinin değil davacının kusuruna dayandığını, aracın onarımı veya değer kaybı hususunda müvekkili şirkete gerekli ihbarların yapılmaması nedeniyle kendilerine aracı inceleme ve hasarı tespit edebilme imkanı tanınmadığını, munzam zarara ilişkin olarak davacının Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde aleyhlerine başlattığı ve henüz sonuçlanmış olan ilk munzam zarar dosyasında bu talep yönünden müvekkili şirket lehine karar...

                  Dava, maddi hasarlı trafik kazası sonucu per total olan aracın kasko bedelinin geç ödenmesi nedeniyle munzam zarar bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır....

                  UYAP Entegrasyonu