Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 1-Dava konusu taşınmaz kuru arazi niteliğinde olduğundan kapitalizasyon faizinin % 5 oranında uygulanması gerekirken bu oranın % 6 kabulü suretiyle az bedel tespiti, 2-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve konut olarak kullanıldığı belirtilen 102,36 m²'lik yapının bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre 3/A sınıfında olduğu anlaşıldığı halde, 2/B sınıfı kabul edilerek bedel tespiti, 3-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan 3.744,10 m²'si üzerinden bedel tespiti gerekirken yapının kapladığı alan düşerek hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması suretiyle eksik bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş ise de dava değerinin 22.400,00 TL'nin altında olduğundan duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir....

        maddeyle kamulaştırma işleminin tek davayla ve hızlı bir şekilde çözümlenmesi amacıyla, kamulaştırmayı yapacak olan Devlet ve diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan mahkemeye başvurarak, kamulaştırılacak taşınmaz malın gerçek kamulaştırma bedelinin tespiti ile, bu bedel karşılığında ve bu bedelin ödenmesi kaydıyla kamulaştırma yapılmasına ve taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tesciline karar verilmesinin sağlanması, bu davaların seri olarak ve hızla sonuçlandırılması..." öngörülmüştür. , Görüldüğü gibi; 4650 sayılı Yasa ile, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundaki mevcut kamulaştırma sisteminin değiştirilmesinin amacı, uygulanabilir, gecikmeleri ortadan kaldıran ve süratli şekilde sonuca ulaşan bir sistem kurmaktır....

          Mahallinde yapılan keşif, dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamındaki belge ve kanıtlara göre muhdesatın davacılar ve müdahil davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesinde ve taleple bağlı kalınarak muhdesat bedelinin davalı ... Genel Müdürlüğü'nden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

            Maddesi gereği ve 2942 sayılı kamulaştırma kanunları kapsamındaki gerekli görüşmelerin yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, açıklanan nedenlerle kamulaştırma bedelinin tespitine ve belediye adına kayıt ve tesciline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.02.2014 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve muhdesatın aidiyetinin tesipiti talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.12.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ... tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere, her ne kadar hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gereğine değinen dairemiz bozma ilamına yerel mahkemece uyulmuş ise de sonrasında dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığının, ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/......

                İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Muhdesatın tespiti isteğine ilişkin davalarda davanın konusu, davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeridir (zemin bedeli hariç). Buna göre, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 s.lı HMK'nun 326/2. mad. uyarınca yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden her bir davalının tapu payları oranında sorumlu tutulmaları gerekir. Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Muhdesatın aidiyetinin tespiti davalıları ortaklığın giderilmesi davasında muhtesat iddiasını kabul etmeyen ve tapu maliki olan paydaşlara karşı açılır....

                Maddesi ise "Arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarınıda kapsayacağını, bu mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapıların, bitkilerin ve kaynakların da gireceğini düzenlemektedir. 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi eşya hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (Türk Medeni Kanunu'nun 722, 724 ve 729. maddeleri), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....

                UYAP Entegrasyonu