hesaplanması Mahkememizce kabul görmemiş ve raporda da belirtildiği gibi, el koyma nedeniyle meydana gelen maddi talebi karşılayacak veri olmadığından hesaplama yapılamadığı tespitleri de dikkate alınarak, söz konusu haksız el koyma sebebiyle davacının maddi zarara uğradığı hususunu davacı depoda muhafaza iddialarını somut delillerle ispat edememiş olup, bu sebeple davacının söz konusu el koyma nedeniyle maddi zarara uğradığı talebini ispat edemediğinden, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden ise davalı taraf söz konusu el koymayı kendi tasarımının taklit edildiği iddiasıyla soruşturma makamlarından talep etmiş ve bu kapsamda el koyma işlemlerinin Küçükçekmece 3....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 683,03 TL maddi ve 300,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 4.270,00 TL olduğu ve 5607 Sayılı Yasaya Muhalefet suçundan davacıya ait 7.500 litrelik yağa 12.05.2014 – 30.09.2014. tarihleri arasında 141 gün süre el konulan davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 983,03 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle; Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak...
istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, hidrolik transmisyon yağın el koyma tarihindeki değerinden, 26.771,64 TL'lik tasfiye bedelinin mahsup edilmesi suretiyle belirlenen miktarın maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine, yerel mahkemece duruşma açılıp, manevi tazminat talebinin reddine, 36.225,36 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağı olan Çukurca Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/60 Esas – 2010/18 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, kaçakçılık suçundan davacıya ait 9.000 adet şerit metreye 24.11.2005 – 06.02.2006 tarihleri arasında 2 ay 13 gün el konulduğu, yapılan yargılama sonunda davacının beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 14.03.2012 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla; Davacının 26.000 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, davacıya ait malların tamamının...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuş; karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, kamulaştırma evrakının bir kısım davacılar murisi...'ın bizzat kendisine 17/11/1983 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından... mirasçıları yönünden geçerli bir kamulaştırmanın varlığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru görülmemiştir....
Dava konusu taşınmazlara ilişkin idarenin Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele el koyma talep ettiği ve 2008 tarihinde bedeli karşılığı Mahkemece acele el koyma kararı verildiği anlaşıldığından, davalı idarenin bu durumda haksız el atmasından bahsedilemeyeceği, bu nedenle de acele el koyma tarihinden itibaren istenilen ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sırasında davacı ile ilgili aynı mahkemenin 2009/280 esasında kayıtlı olan davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının davalı vekilinin temyizi üzerine hükmedilen tazminat miktarı itibariyle hükmün kesin olduğu nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verildiği böylece haksız el koyma nedeniyle davacı tarafından açılmış aynı mahkemenin 2009/199 esas, 2010/6 esas ve 2009/280 esas sayılı dava dosyalarının bulunduğu tespit edilmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu ....parsel sayılı taşınmaz hakkında kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açıldıktan sonra ... tarafından aynı parsel hakkında 30/12/2013 tarihinde Kamulaştırma Kanununun 10.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davası açıldığı, 17/02/2015 tarihinde de davanın kabulüne karar verildiği, dava konusu parselin tamamının kamulaştırıldığı ve el koyma davasındaki davacıların da davalılar arasında yer aldığı, .....sayılı bu kararın temyiz edildiği ve Dairemizin.....sayılı ilamı ile hükmün onandığı, davacı idare tarafından karar düzeltme talebinde bulunulduğu ve davanın kesinleşmediği anlaşılmıştır....
HUKUKÎ SÜREÇ İlk Derece Mahkemesince davacı vekilinin haksız elkoyma nedeniyle 250.000,00 TL maddi ve 250.000,00 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden işleyecek yasal faizi ile ödenmesine ilişkin talebinin maddi tazminat yönünden kısmen kabulü ile araç değerinden tasfiye sonucu davacı şirkete ödenen bedelin düşülmesi suretiyle elde edilen 78.583,22 TL ve el koyma süresince yoksun kalınan kar miktarı olarak belirlenen 67.500,00 TL olmak üzere toplamda 146.083,22 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının maddi tazminatın hesaplamasında tasfiye bedeli olarak davacı şirkete ödenen 27.466,10 TL'ye, 2.774,00 TL faiz işletildiği, bu miktarın da aracın değeri olarak belirlenen tutardan düşülmesi gerektiğinden bahisle maddi tazminatın 143.335,22 TL'ye indirilmesi suretiyle düzeltilerek...
Hükmedilen tazminata dava tarihinden faiz uygulanması gerektiğine yönelik temyiz talebi yönünden; Davanın dava dilekçesinde hükmedilecek tazminatlara el koyma tarihinden faiz talep etmesi nedeniyle yerel mahkemece tazminata el koyma tarihinden faiz uygulanması hukuka aykırı bulunmamış davalı vekilinin dava tarihinden faiz uygulanması talebi yerinde görülmemiştir. 4....