Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2022/8010 E. sayılı dosyası ile 22/09/2021 düzenleme tarihli kambiyo senedine dayalı olarak davalı tarafından icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibi neticesinde taraflarına gönderilen ödeme emrinın tebliğ edildiğini, süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiğini, iş bu kambiyo senedin alacak kalemi niteliğinde olmadığını teminat niteliğinde olduğunu, müvekkilin halihazırda alacaklı tarafa böyle bir borcu bulunmadığını, bilindiği üzere teminat senedinin kambiyo alacaklarına haiz icra takibine konu edilebilmesinin mümkün olmadığını, teminat senetlerinin şarta bağlı olarak hazırlandığını, bu sebeple davalı tarafın kambiyo senetlerine özgü icra takibine başvurmasının usulen hatalı olduğunu, davalı şirket her ne kadar alacak miktarının kambiyo senedinde yazılı miktar olarak dayandığını, müvekkil şirket ile aralarında yapılan mail yazışmalarında müvekkil şirketin kendilerine olan borç miktarının bahsi geçen senet miktarından çok daha az olduğunu belirterek kendi içerisinde...

İcra Müdürlüğü 2018/32250 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine konulduğunu, davacı tarafça yetkiye itiraz edildiğini, bu nedenle Tosya İcra Müdürlüğü 2019/840 Esas sayılı dosyası üzerinden yeniden ödeme emri düzenlenerek davacı borçluya gönderildiğini, borçlu tarafın borca itiraz ettiğini, takibe konu senetlerin müvekkiline olan borçları karşılığında T1 ve kefil olarak babası Duran Gökyar tarafından imzalanarak teslim edildiğini, davacının senetteki imzaya ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; "...alacaklının bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, ödeme emrinin 26/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 26/11/2019 tarihinde açılan davanın İİK'nın 168/1- 5 maddesi gereğince 5 günlük yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/435 KARAR NO : 2022/414 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İCRA HUKUK) TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2021/34 ESAS 2021/82 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline Bor İcra Müdürlüğü'nün 2021/260 Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin 07/06/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili ile davalı şirket yetkilisi arasında adi yazılı sözleşme ile müvekkiline ait Niğde ili, Bor ilçesi, Bahçeli Kasabası, 324 ada, 50 parselde İl Tarım Müdürlüğünden onaylı ve hibe destekli süt çiftliği yapım işi konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkilinin bu...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2021 NUMARASI : 2019/739 ESAS 2021/872 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında İstanbul 20....

Şeklindeki düzenleme nazara alındığında, davacının dava dilekçesinde takibe konu senedin bir kısmını banka havalesiyle kalan kısmını da elden ödediği yönündeki kabulü sonrası borcun İİK'nun 170/a-3 maddesi gereğince kabul edildiği, bu haliyle kambiyo vasfı şikayetinin dinlenemeyeceği anlaşıldığı, imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz deneceği, ödeme itirazı, sıfat itirazı, senedin teminat senedi olduğu itirazı vs. borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu, hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayandığı, dava dilekçesi incelendiğinde dava, İİK 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine ilişkin takipte borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının...

in temyiz itirazları yönünden;Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 3- Borçlu ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlanmış, borçlular tarafından borca itiraz edilmiştir. İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur.Somut olayda, 10 örnek ödeme emrinin borçlu ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği, borçlunun yasal süresi içinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı çekin çalınmış olduğunu, çekin kesinleşen mahkeme kararı ile iptal edildiğini ve diğer itiraz nedenlerini ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece, çek iptaline ilişkin dava nedeniyle verilen 07/12/2012 havale tarihli dava dilekçesinde ve aynı davanın 13/02/2013 tarihli duruşmasında, borçlunun çeki kendisinin ciro ettiğini ikrar ettiği, mahkeme huzurundaki ikrarın ise kesin delil...

      Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin .... fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin ........2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal beş günlük itiraz süresinin ........2015 tarihinde sona erdiği halde borçlunun süresinden sonra 27.....2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmıştır....

        na kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden adı geçen eski yöneticinin imzaladığı bu bonolardan dolayı site yönetiminin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği; mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

          Maddesinde "takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın tebliği tarihinden bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir" dendiğini, kanunda açıkça borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde dava açılabileceği belirtildiğini, bilindiği üzere kanunda açıkça düzenlenmiş hükümler hakkında hakim tarafından yorum yapılamamakta, hukuk yaratılamadığını, kanunda bu hususta herhangi bir boşluk bulunmadığını, kanunda açık bir şekilde hak düşürücü sürenin tebliğ ile başlayacağı hüküm altına alındığını, itiraz dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmediğinden dava açma hakkının devam ettiğini, mahkeme tarafından bu husus göz ardı edilerek, hak düşürücü süre tebliğden değil öğrenme tarihinden itibaren başlatıldığı, arabuluculuğa başvuru tarihinin de borca itirazın öğrenilme tarihi olarak yorumlanarak davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olduğu gerekçesiyle usulden reddine karar...

            UYAP Entegrasyonu