DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imzaya ve borca itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. 6102 Sayılı TTK'nun 808.maddesi gereğince, çek bedelinin ödenmemiş olduğunun çek arkasına şerh verilmesi ibraz edildiğinin kabulü için yeterlidir. Bu ilkeler karşısında takibe konu çekte geçerli ibraz mevcut olup, çek kambiyo senedi niteliğini taşımaktadır. Takip başlatılırken, çek Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından emanete alındığı için, çekin aslı gibidir onaylı örneğiyle takip başlatıldığından, çek aslının icra kasasına alınması da fiilen mümkün değildir....
Sahtelik iddiasının imza itirazı dışındaki bir nedene (yazıda sahtelik) dayanması halinde, senet üzerinde bulunan yazıdaki sahtelik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, bu konunun İİK'nın 169/a maddesinde düzenlenmesi nedeniyle, HMK'nun 209. maddesinin bu yönden uygulama yeri yoktur. İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi takibin durdurulmasına da karar veremez. Sadece İİK'nın 169/a-2. maddesi uyarınca itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçluya 08/04/2014 tarihinde örnek ... nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, .../04/2014 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise 07.04.2014 tarihinde takibin diğer borçlusu .... ..... ve Tic.A.Ş tarafından ödendiği görülmektedir. Somut olayda, hakkında takibe başlanan ve itiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç, diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir. Diğer borçlu tarafından dosya borcunun ödenerek dosyanın infaz edilmiş olması, itiraz eden borçlu yönünden itirazın esasının incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca ve imzaya itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus yolla hakkında yapılan icra takibine itiraz eden borçlu şirket vekili takip dayanağı bononun şirket yetkilisi tarafından düzenlenmediğini ve şirketin borç nedeniyle sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüştür. Bu hali ile, itiraz İİK.nun 168/5 maddesine göre borca itiraz niteliğindedir. İİK.nun 169/a-6.maddesi; borçlunun itirazının İcra Mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2022 NUMARASI : 2019/513 ESAS - 2022/1203 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul 6.İcra Müdürlüğünün 2019/29558 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin müvekkilinin yurt dışında olması nedeniyle mahalle muhtarlığına tebliğ edilmiş olduğunu, takibe konu senet altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiklerini belirterek itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı, borçlu hakkında çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmış, borçlu vekili, imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, takibe konu çeklerdeki imzanın borçluya ait olup olmadığı tespit edilemediğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir....
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borca itiraza ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı vekili tarafından borçlular Beşgen Yol Yapım ... Ltd. Şti. ve Yahya Alemdar hakkında 19/10/2020 tarihinde 01/09/2020 tanzim 30/09/2020 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, Borçlu Muris Yahya Alemdar'ın 07/09/2020 tarihinde vefat ettiği, davacı T9 T9 T9 T9 T9 T9 mirasın reddine ilişkin Araklı Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/535 esas 2020/601 karar sayılı 11/11/2020 tarihli ilamını sundukları görülmüştür. Hukuk Genel Kurulu’nun,19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 E.-2014/929 K. sayılı kararında borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olduğu, itirazın ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması ve imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazların borca itiraz olarak kabulü gerektiği belirtilmiştir....
DAVA KONUSU : İmzaya, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edeni aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2019/15028 E. sayılı dosyasında başlatılan takipte imzaya, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali ile davalılar aleyhine %20 tazminat ile %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....
veya imzaya ilişkin herhangi bir itirazı olmadığını, davacı tarafın bizzat borca itiraz da bulunduğunu, her ne kadar borcun kendilerine ait olmadığına dair itiraz da bulunmuşlarsa da; taraflar arasında düzenlenmiş dilekçe ekinde sunulan iş sözleşmesi bulunduğunu, davacının diğer itirazlarının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve kabul etmediklerini, davacıların tamamen haksız olarak ve süre kazanmak kastıyla bu davayı açtığını, izah edilen ve resen dikkate alınacak sebeplerle; davacı borçlu şirketin hukuki dayanaktan yoksun borca itiraz davasının reddine, davanın kötü niyetli olması nedeniyle takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece davacının borca ve ferilerine itirazları yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı göz önüne alındığında dairemizce yapılan incelemede takibe konu asıl alacak yönünden istenilen işlemiş faiz oranının yasal sınırlar içerisinde kaldığı, davacının İİK 169/a maddesi gereğince borçlu olmadığına ilişkin iddialarını yazılı delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla, davacının borca ve ferilerine itirazları yerinde görülmemiştir. Davalının istinaf istemine yönelik olarak mahkemece imzaya itiraz edilen ve bilirkişi incelemesi yapılan 155.000 TL'lik senede ilişkin asıl alacak ve ferileri yönünden takibin durdurulmasına, sair senetlere ilişkin borca ve ferilere itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, takibin tümü yönünden imzaya itirazın kabulüne yönelik karar isabetsizdir....