Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/243 Esas sayılı dosyasının yetkiye ve imzaya itiraza ilişkin olduğu, bu dosyanın ise takibin iptaline yönelik şikayet niteliğinde olduğu anlaşıldığından derdestlik itirazının yerinde olmadığı, her iki takip dosyasına konu borcun aynı borç olduğunun anlaşıldığı, İİK'nın 45. maddesi uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olan alacaklının aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebileceği, bu hususun kamu düzeni ile ilgili ve süresiz şikayete tabi olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne ... 11....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde borçlunun imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken TTK’nun 688/6. maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır....

      ve ev istiharesinde olduğunu, idea edilen tarihlerde İstanbul'a hiç gelmediğini, aynı anda iki yerde olmasının mümkün olmadığını, senette ve altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, kendisine ait bir borç olmadığı gibi adına sahte senet ve evrak düzenlendiğini, suç duyurusunda bulunduğunu, kendini alacaklı diye idea eden kişi ve kişileri de ödeme emrinde belirtilmeyen ve kendisine ait olmayan evraklarla borçlu gösterildiğini, borcun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, asıl alacağın ve işletilecek faizin ve faiz oranının tüketici hukukuna ve borç ilişkisine aykırı olduğunu; Tüm bu nedenlerle resmi itiraz süresinde borca, faize, faiz oranına ve ödeme emrinde yer alan tüm taleplere itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2020/3228 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dayanağı senedin TTK hükümlerine göre tüm zorunlu unsurları ihtiva ettiğinden kambiyo senedi vasfında olduğu, davacının borca itirazının da İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden herhangi biri ile ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü yolla başlatılan takipte davacının açtığı kambiyo hukukuna yönelik şikayet ve borca itiraz davasına ilişkindir....

      İcra Müdürlüğünün 2020/28081 Esas sayılı dosyasında kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 11/01/2021 tarihinde ödeme emrini tebliğ aldıklarını, müvekkiline yalnızca ödeme emri gönderildiğini, takip dayağı çekin onaylı örneğinin gönderilmediğini, bu nedenle ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiğini, ayrıca imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin durdurulmasına, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin tebliğ işleminin iptalini şikayet yolu ile ileri sürülebilecek taleplerden olduğunu, imzaya ve borca itiraz davasında ileri sürülemeyeceğini, ayrıca dayanak belgenin ödeme emri ile birlikte gönderildiğini, açılan davanın haksız olduğunu söyleyerek davanın reddini, imzanın davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde davacı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini istemiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; senedin taraflarına hiç bir şekilde tebliğ edilmediğini, İİK` nın 167/2.maddesi gereğince, alacaklının, takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeye mecbur olduğunu, borca itiraz ve icra memurunun muamelesini şikayet (Burhaniye İcra Hukuk Mahkemesi 2021/14 E.) dosyaları incelenmeden ve sonuçları beklenmeden, imza incelemesi hatta ön inceleme duruşması dahi yapılmadan, delilleri toplanmadan, dava dilekçesi ve tensip tutanağı davalıya tebliğ edilmeden, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, bu nedenle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo takibinde imzaya itiraz istemine ilişkindir....

      Kambiyo hukukuna ilişkin şikayet yönünden istinaf talebinin incelenmesinde; Davacı borçluların mahkemeye başvurusunda borcun ödediğini bildirdikleri, bu beyanın borcun kabulü niteliğinde olduğu, borçlu tarafından borcun ödediği ileri sürülerek borç kabul edildiğine göre İİK.'nın 170/a maddesine göre takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığından bahisle takibin iptali isteminde bulunulamayacağı, mahkemece bu gerekçe ile kambiyo hukukuna ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi gerekir iken takip dayanağı senette tanzim edenin ad ve soyadının yanında tanzim yerinin yazılı olduğu gerekçesi ile kambiyo vasfı yönünden inceleme yapılarak bu hususa ilişkin şikayetin yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır....

      ve öğrenme tarihine göre İİK'nun 168/5 fıkrasında yazılı 5 günlük itiraz süresi içinde borca ve imzaya itirazda bulunulmuş ise bu itirazların incelenmesi ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu kanısına varılması durumunda anılan maddede yazılı 5 günlük itiraz süresi dolduğundan istemin süreden reddine karar verilmesi gerekirken ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna yönelik şikayet incelenmeksizin işin esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, muteriz borçluya ait tebligat mazbatası icra müdürlüğü dosyasına dönmediğinden alınan ... müdürlüğü cevabına göre örnek 10 no'lu ödeme emrinin borçluya 21/01/2014 günü tebliğ edildiği; borçlunun İİK'nun 168. maddesi gereğince yasal 5 günlük itiraz süresi içerisinde 23/01/2014 günü yaptığı itirazının süresinde olduğu anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının, borçlu aleyhinde bir adet bonoya dayanarak başlattığı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; borçlunun senetteki imzaya itiraz ettiği, mahkemece uzman bilirkişi görüşü doğrultusunda istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra Mahkemesi dar yetkili mahkeme olup, borca ve imzaya itiraz halinde İİK'nun 169/a ve 170. maddeleri uyarınca inceleme yapabilir....

            UYAP Entegrasyonu