Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TTK'nun 778. maddesi (eski TTK.nun 690/1) göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK.nun 714 ve 730. maddeleri (eski TTK 626 ve 642/2) uyarınca,keşideci protesto edilmediği takdirde hamil, lehtara ve diğer cirantalara karşı müracaat hakkını kaybeder. İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde, takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu niteliği taşıyıp taşımadığı ve alacaklının kambiyo hukukuna göre takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususlarını re’sen nazara almak zorundadır. İcra mahkemesi, süresi içinde önüne gelen böyle bir itiraz üzerine senet keşidecisinin protesto edilip edilmediğini re'sen nazara almak zorundadır.Bu durumda, yetkili hamil olan alacaklının, 2.ciranta hakkında takip yapabilmesi için, bonoyu düzenleyene ödememe protestosu göndermesi zorunludur....

    Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun süresi içerisinde icra mahkemesine başvurmadığını, davacının borçlu olmadığına dair iddialarının ve imza inkarının haksız olduğunu, takip dayanağı çekin mücerret borç ikrarını içerdiğini, çekteki borcun ödendiği hususunun kanıtlamadığını beyanla davanın reddini, davacının para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 2019/177 Esas sayılı dosyadan imza itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine dairemizin 2019/2876 Esas, 2020/689 Karar sayılı kararı ile davanın imzaya itiraz olmayıp, borçlunun başvurusunun borca itiraz ve İİK'nun 170/a maddesi kapsamında kambiyo hukukuna ilişkin şikayet olduğu halde imzaya itiraz olarak değerlendirilmesi, ayrıca diğer şirket yetkilisinin imza incelemesi yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, muteriz borçlunun icra mahkemesine başvurusunda kambiyo takibinde senet aslının sunulmadan takibe başlandığı şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının reddi ile şartları oluştuğundan icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedildiği, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. Borçlunun imzaya itirazı üzerine mahkemece bilirkişi raporu alındığı, 09/10/2019 tarihli ATK raporunda imzanın borçlunun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, mahkemece 14/09/2018 tarihinde takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği ve icra müdürlüğüne gönderildiği, icra müdürlüğü tarafından da tedbirin uygulandığı görülmüştür....

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/556 Esas sayılı menfi tespit davası konularından birinin takibe konu bonolar olduğu, dava dilekçesindeki açıklamalara göre takibe konu senetlerin davacı/borçlu tarafından paraf atılmak suretiyle imzalandığının kabul ve ikrar edildiği, bu ikrarın eldeki imzaya itiraz davası bakımından da bağlayıcı olduğu, bu nedenle mahkemece imzaya itirazın reddine karar verilerek, davacının borca ve faize yönelik itirazlarının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, mahkemece, menfi tespit dava dilekçesindeki beyanların borçlu aleyhine mahkeme içi ikrar kabul edilerek imzaya itirazın reddine, faize ve borca yönelik itirazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/330 esas sayılı dosyasına 23/11/2017 tarihinde, İstanbul Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2017/9557 soruşturma sayılı dosyasına da 03/11/2017 tarihinde delil ve belge olarak şikayet dilekçesi ekinde sunmuş olduğunu, bu haliyle en azından senedin tanzim ve vade tarihlerinin sonradan atıldığının mahkeme ve savcılık nezdinde belgeyle sabit olduğunu, bu haliyle senedin kambiyo vasfı taşımadığını, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağını, müvekkilinin böyle bir senede imza attığını hatırlamadığını, senetteki imzaya da itiraz ettiklerini, ödeme emri tebligat usulüne de itiraz ettiklerini, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcu olmadığını, faize ve faiz oranına da itiraz ettiklerini, faizin yasal faiz olması gerekirken fahiş oran ve miktarda faiz talep edildiğini belirterek itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, tazminata ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olduğunu, imzaya ve borca itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, ödeme emrinin davacılara 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 22/05/2019 tarihinde açıldığı, borca ve imzaya itirazın ve şikayetin konusunun süresiz şikayete tabi davalardan olmadığı, İİK'nın 168/3 maddesinde belirtilen 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği, açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın süreden reddine karar vermiştir....

      B.İstinaf Sebepleri Borçlu, itiraz dilekçesi içeriğini tekrar ederek, imzaya itiraz ile birlikte borca ve ferilerine de itiraz edildiğini, borca itirazlarının faize itirazı da kapsadığını, bu hususun mahkemece göz ardı edilerek usul ve yasaya aykırı karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Alacaklı bankanın vergi numarasının ve adresinin yazılı olmamasının ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, eksikliğin her zaman giderilebileceği, ayrıca TTK'nın 722. maddesi gereğince alacaklının çek bedellerinin binde 3'ünü aşmamak üzere çek komisyonu talep edebileceği, İstanbul 14....

        Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; borca ve imzaya yönelik itirazları yanı sıra %20 kötü niyet tazminatına ilişkin talepler hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmediği, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Başvuru, İİK.nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz ile aynı kanunun 170.maddesi kapsamında imzaya itiraza ilişkindir. Borçlunun yetki itirazının kabulü, anılan kararın kesinleşmesi ve takibin yetkili icra dairesinde devamı halinde borçluya yetkili icra dairesinden yeniden ödeme emrinin tebliğ edileceği tartışmasızdır. Kendisine yetkili icra dairesinden ödeme emri tebliğ edilen borçlu, takibe konu edilen senedin kambiyo vasfını taşımadığı yönündeki şikayeti ile borca itirazını yine yasal süresinde ileri sürebilir....

        Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....

          Ancak takip kesinleştikten sonra borç ödenmiş ise İİK 71. maddeye göre takibin iptalini isteyebilir." dolayısıyla davacının borca ve imzaya itiraz hakkı bulunmadığından zamanaşımı talebinin ise takip konusu alacak takip nedeniyle zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu