Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İcra İflas Kanunu madde 168/3, madde 168/4 ve madde 168/5 ' göre davacı /borçlu şirket yetkilisinin dava dilekçesinde ileri sürdüğü imzaya itiraz, borca itiraz, kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 (beş) gün içerisinde yapılması gerektiği, örnek 10 ödeme emri ve senet suretinin şikayet eden davacı/borçlu şirkete 30/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği dolayısıyla İcra İflas Kanunu madde 168/3, madde 168/4 ve madde 168/5 ' gereğince davacı/borçlunun imzaya itiraz, borca itiraz, kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerini en geç 04/08/2020 tarihinde yapılması gerekir iken 5 günlük şikayet süresi dolduktan sonra 07/08/2020 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından ve şikayet dilekçesinde 05/08/2020 tarihinde ödeme emrinin tebellüğ edildiği beyan edilmiş ise de ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde Ekol T1 San. Ve Tic. Ltd....

Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....

    Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde İİK'nın 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun icra dairesinin yetkisiz olduğu, borçlu olmadığı, veya borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı, imzaya itirazlarını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına ve alacaklının takip hakkı bulunmadığına yönelik şikayet ve itirazlarını yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda; davacı borçlu dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve davalının takip hakkı bulunmadığına ilişkin şikayetleri ile birlikte imzaya ve borca itirazlarını da ileri sürmüştür....

    Buna göre, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda, borçluların imzaya itirazları üzerine grafoloji, sahtecilik ve balistik uzmanı bilirkişi...'...

      GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olmadığı şikayeti ile, imzanın keşideciye ait olmadığı ve borcun olmadığına ilişkin itirazlardan ibarettir. Bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, tanzim eden borçlu vekilince takibe dayanak bonoda tanzim yerinin bulunmadığı ayrıca imzaya, borca ve ferilerine ,faiz ve ferilerine itiraz ettikleri belirtilerek takibin iptaline, alacaklının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince, davacının (Şikayet edenin) kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerinin REDDİNE, Davacının (Muteriz borçlunun) imzaya itirazlarının REDDİNE, Davalının ( alacaklının) tazminat taleplerinin REDDİNE, karar verilmesi üzerine borçlu vekili tarafından dayanak belgenin tanzim yerinin bulunmadığından bahisle istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki icra hukukuna ilişkin davada ...İcra Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü takipteki borca itiraz istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince,HMUK 8.madde ve devamı hükümleri uyarınca miktar ve değeri 7.780 TL' nin altında kalan davalar yönünden yetkili ve görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, talebin kambiyo senetlerine özgü takibteki borca itiraz olduğu ,İİK 168.madde gereğince İcra mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar vermiştir....

        DAVA Borçlu keşideci ve avalist şikayet dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından 4 adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, aynı takip dosyasından daha önce taraflarına gönderilen ödeme emri tebliğlerinin usulsüz olduğunu, tebligat usulsüzlüğü şikayetleri ile birlikte imzaya itirazda bulunduklarını, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verildiğini ve taraflarına yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini, her ödeme emri tebliğinin kendilerine yeni bir itiraz hakkı vermesi nedeniyle yeniden imzaya ve borca itirazla birlikte şikayette bulunduklarını, takibe konu senetlerin sahte olarak üretildiğini, imzaların ve senetlerdeki yazıların kendilerine ait olmadığını, davalı alacaklı tarafından daha önceki itirazda dayanak senetlerin, aralarındaki hisse devir sözleşmesi ve ödeme protokolünden kaynaklandığını ileri sürdüğünü, ancak Ağır Ceza Mahkemesince aldırılan raporla anılan sözleşme ve protokolün sahte olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle...

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/479 KARAR NO : 2022/3085 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EŞME İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2021 NUMARASI : 2021/13 ESAS - 2021/25 KARAR DAVA KONUSU : Kambiyo Takibine, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Eşme İcra Müdürlüğünün 2021/269 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 10 Örnek kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığını, müvekkili aleyhine gönderilen ödeme emrinin 22.08.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili aleyhine yapılan takip usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu olan senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek imzaya, borca, takibe ve işlemiş faizlere karşı itirazlarının kabulüne, takibin...

          İcra Mahkemesi'nin 2020/208 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz davası açtığını, bu nedenle davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, davacının borca itirazının yersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacı tarafça her ne kadar takibe konu edilen senede ilişkin olarak davalı tarafa borçlarının olmadığını bu nedenle takibin iptalini talep etmiş ise de, davacı tarafça aynı konuya ilişkin olarak daha önce Konya 4....

          İİK'nın 170/a-2 maddesi gereğince icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasıla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre, icra mahkemesi süresinde yapılan şikayet ve itirazda takibe konu senedin kambiyo niteliğinde olup olmadığını değerlendirilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin davacı borçluya 26/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yasal beş günlük süreden sonra, 04/11/2021 tarihinde borca ve imzaya itiraz ettiği anlaşılmakla davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, İİK'nın 170/a-2. maddesi uyarınca takibe dayanak bonoda tanzim yerinin bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          UYAP Entegrasyonu