WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiklerini, borca ve imzaya itirazları da olduğu halde dosya üzerinden karar verildiğini, dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğini, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, sadece icra ceza dosyasından yapılan tebligatın yeterli görülüp icra dosyasından ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilmemesinin düşünülemeyeceğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde borçlunun cebri icra yoluna kim tarafından, ne suretle ve miktarda maruz kaldığını bilebileceğini, ceza dosyasının da takibe ilişkin olmayıp çeke ilişkin olduğunu, icra dosyası ile bağı ve bağlantısı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının başvurusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince; davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 14....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, muteriz borçlunun icra mahkemesine başvurusunda kambiyo takibinde senet aslının sunulmadan takibe başlandığı şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının reddi ile şartları oluştuğundan icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedildiği, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. Borçlunun imzaya itirazı üzerine mahkemece bilirkişi raporu alındığı, 09/10/2019 tarihli ATK raporunda imzanın borçlunun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, mahkemece 14/09/2018 tarihinde takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği ve icra müdürlüğüne gönderildiği, icra müdürlüğü tarafından da tedbirin uygulandığı görülmüştür....

GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olmadığı şikayeti ile, imzanın keşideciye ait olmadığı ve borcun olmadığına ilişkin itirazlardan ibarettir. Bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, tanzim eden borçlu vekilince takibe dayanak bonoda tanzim yerinin bulunmadığı ayrıca imzaya, borca ve ferilerine ,faiz ve ferilerine itiraz ettikleri belirtilerek takibin iptaline, alacaklının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince, davacının (Şikayet edenin) kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerinin REDDİNE, Davacının (Muteriz borçlunun) imzaya itirazlarının REDDİNE, Davalının ( alacaklının) tazminat taleplerinin REDDİNE, karar verilmesi üzerine borçlu vekili tarafından dayanak belgenin tanzim yerinin bulunmadığından bahisle istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

İlk derece mahkemesi kararında; ödeme emrinin davacıya 27/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, şikayet ve itirazın ise 17/01/2020 tarihinde yapıldığı, borca itirazlar ile kambiyo şikayetlerinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde yapılması gerektiği gerekçesiyle, borca itirazlar ile kambiyo şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, takip talebinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu yazıldığından bu şikayetin esastan reddine, şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği belirtilmiş ise de, dava dilekçesinin 6....

İcra Müdürlüğü' nün 2017/15491 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan yenileme emri tebliğ tarihinin 22/05/2017 tarihi olarak düzeltilmesine, sözkonusu takip dosyasında ödeme emrinin davacı asile 08/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, yenileme emrinin gönderilmesiyle borca itiraz süresinin yeniden işlemeyeceği sözkonusu ödeme emri tebliğ tarihi olan 08/02/2013 tarihinden itibaren 5 günlük yasal itiraz süresi dolduğu ayrıca borca itirazın ve takibin iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "İstanbul 27. İcra Müdürlüğü' nün 2017/15491 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan yenileme emri tebliğ tarihinin 22/05/2017 tarihi olarak düzeltilmesine, borca itirazın ve takibin iptali talebinin reddine.." karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 03/10/2019 tarih, 2018/2217 Esas, 2019/1659 Karar sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusu incelemesi sonucunda "......

Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde dayanak senetlerin sonradan doldurulduğu, kambiyo vasfını haiz olmadığı şikayeti ile borca itiraza ilişkindir. Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK'nın 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bononun tedavüle çıkarılırken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini ve varlığını korur (Yargıtay HGK. 26.02.2003 tarih ve 2003/19- 135 E. 2003/105 K. sayılı kararı). İİK.'nın 169/a-1 maddesi "icra mahkemesi hakimi itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafın en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, borca itirazın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu ,dairemizin 2018/208 E-2018/1157K sayılı kararı ile, senedin teminat senedi olduğu ve borca itiraza ilişkin gerekçe gösterilmeden davanın reddine karar verildiği, dava dilekçesinde yer alan iddiaların değerlendirilmediği, ayrıca davacının dayandığı sözleşme getirtilmeden ve deliller toplanmadan davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına HMK 353/1a-6 maddesi uyarınca davacı delilleri toplanarak, sözleşme getirtilerek, deliller değerlendirilerek gerekçeli hüküm oluşturulmak üzere...

Somut olayda, murisin borcundan dolayı kendisine takip yapılan mirasçı,diğer itiraz ve şikayeti yanında murisinin terekesinin borca batık olduğunu ve bu durumda miras bırakanın mirasını hükmen reddetmiş sayıldıklarını iddia ettiklerine göre, yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca icra mahkemesince, mirasçılara genel mahkemede açacakları dava yolu ile terekenin borca batık olduğunun tespitine dair ilam getirmeleri için uygun bir süre verilmesi gerektiği açıktır. Kaldı ki, borçlu vekili temyiz dilekçesinde davanın açıldığını derdest olduğunu beyan etmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, mirasın hükmen reddine dair davanın bekletici mesele yapılması ve bu davanın sonucunun beklenmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İİK'nun 168/4-5. maddesine göre borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine imzaya ve borca itirazda bulunabilir. Bu süre geçirildikten sonra yapılan itiraz geçersizdir. Bu durumda, mahkemece, öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp, talebin yerinde görülmesi ve buna göre başvurunun süresinde olması halinde işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligatın usule uygun olup olmadığı saptanmadan, senette tanzim yerinin yazılı olmadığı gerekçesiyle sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Şirketi aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içeresinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip dayanağı çekin keşide tarihinin 25.10.2012 tarihi iken sahte paraf atılarak 25.11.2012 tarihi olarak tahrif edilmiş olduğu, çekin kambiyo senedi vasfının bulunmadığına dair şikayeti ile birlikte borca itiraz ettiği, mahkemece borca itirazın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 207. maddesinde "Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir." hükmü yer almaktadır. Buna göre mevcut olan çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir....

        UYAP Entegrasyonu