Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....

Kambiyo senetlerine mahsus takibe yönelik itiraz ve şikayetlerde icra mahkemesi; varsa, önce borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı, ardından senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı ya da alacaklının yetkili hamil olmadığı iddiasına dayalı İİK'nın 170/a maddesinde yazılı şikayeti, ardından imzaya itirazı ve son olarak da borca itirazı değerlendirmek suretiyle sonuca gitmelidir. Somut olayda; davacının talepleri içerisinde yukarıda sayılanlardan yetki ve imza itirazı bulunmamaktadır....

ın kendisini Davacı ... olarak tanıtarak müvekkilinden aldığı borca karşılık senet düzenlediğini, davacı ve kardeşinin bu şekilde çokça dolandırıcılık eylemlerinin bulunduğunu ve haklarında şikayette bulunduklarını, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talet etmiştir. DELİLLER : -... Esas sayılı takip dosyası, -...soruşturma sayılı dosyası ve dosyada alınan imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporu, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacının ... sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. ... sayılı takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ... aleyhine 18/10/2021 tanzim tarihli, 01/03/2022 vadeli, 20.000,00 USD bedelli bono borca sebep gösterilerek 293.400,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Takibin kambiyo senetlerine özgü olduğu ve davanın süresinde açıldığı, kambiyo senedi altındaki imzanın davacı borçluya ait olduğunun bilirkişi incelemesiyle anlaşıldığı, davacının borca itirazını ispatlayamadığı gerekçesiyle imzaya ve borca itirazının reddine, takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmediğinden tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dayanak senedin 7 yıl vadeli olarak ve özensizce düzenlenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğuna ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiğini, imza incelemesine ilişkin rapora hem alacaklının hemde kendilerinin itiraz etmesi nedeniyle hükme esas alınamayacağını, fotokopi belgeler üzerinden imza incelemesi yapılamayacağını, bononun sonradan doldurulduğunu düşündüklerini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

    gereğince zorunlu unsurları bulunan bonoya dayalı yapılan kambiyo takibinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmekle davacının şikayetinin borca ve imzaya itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, takip alacaklısının, 18.03.2016 tarihinde, İİK.nun 43/2. maddesi uyarınca takibin şeklini “haciz yoluyla takip” olarak değiştirmek istediği ve talebin icra müdürlüğünce 18.03.2016 tarihinde kabul edildiği, bu durumda takip yolunun “iflas yoluyla takip”ten “haciz yoluyla takibe” çevrilmesi nedeniyle, takibe yönelik işlemlerin, baştan itibaren “kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe” uygun olarak yeniden yapılması gerektiğinden şikayetin konusunun kalmadığı anlaşılmış ise de, 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K.'...

      Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmüne yer verildiği, aynı Kanunun 297/c maddesinde ise kararın; "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" içermesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, borçlu hakkında 21.07.2014 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, alacaklı 215.894,10 TL toplam alacak talep etmiştir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat iddiasına bağlı borca itirazda bulunmuş olup, ayrıca faize yönelik bir itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat konusunda inceleme yapılması ile yetinilmesi zorunludur....

        Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde kambiyo takibine yönelik itiraz ve şikayetlerin de yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda inceleme sırası gözetilerek (öncelikle varsa icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz, ardından senet vasfına ve takip hakkına yönelik ve İİK'nın 170/a maddesindeki şikayet konuları, bu şikayetlerin kabul edilmemesi halinde, varsa imzaya itiraz ve kabul edilmemesi halinde ise varsa borca, faize ve diğer fer'ilere yönelik itirazlar değerlendirilmelidir.) herbiri hakkında hüküm yerinde olumlu olumsuz bir karar verilip gerekçede değerlendirilmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran imzaya itiraz bakımından bir karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, imzaya itirazın...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca da itiraz ettiği, mahkemece, icra takibinin şekline göre, borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olduğu, sonuç doğurmayacağı,süresi içinde icra dairesine itiraz edilmediği gerekçesi ile başvurusunun reddine karar verildiği görülmektedir...

          Borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazları ile birlikte usulsüz tebliğ şikayeti mevcut ise, usulsüz tebliğ şikayeti Mahkemece ön mesele olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olup olmadığı, şikayetin İİK'nın 16 ve TK'nın 32. maddeleri kapsamına göre süresinde yapılıp yapılmadığı tespit edildikten ve bu hususa gerekçede yer verildikten sonra borçlunun yetki, imza ve borca itirazlarının öğrenme tarihine göre yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülüp sürülmediği belirlenerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, davacıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dava dilekçesi özetinde, gerekçede ve hükümde yer verilmediği, usulsüz tebliğ şikayeti herhangi bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmaksızın doğrudan davacıların tüm itirazlarının süre yönünden reddi yönünde eksik inceleme ile isabetsiz şekilde yazılı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu