Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle ve takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığı iddiasına dayalı borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulsüz tebligat şikayeti bakımından kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 13.08.2019 tarihinde muttali olduğunun tespitine, kambiyo vasfına yönelik şikayet bakımından davanın kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü''nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

    Davacı tarafın bidayette Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde atıf yapılan Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere çekteki tek imzanın şirketi bağlamayacağı şeklindeki itirazlar Borca İtiraz Niteliğindedir. Kambiyo şikayeti ve borca itirazların örnek 10 kambiyo takipleri kapsamında ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde yapılması gerekir. Görevsiz mahkemede açılan dava yasal süresinde görevli mahkemeye intikal ettirildiği takdirde görevsiz mahkemede açılan dava tarihi görevli mahkemede görülen dava tarihi olarak esas alınır. Yukarıda belirtildiği üzere davacı borçluya ödeme emri 19/03/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup Asliye Ticaret Mahkemesine dava 09/04/2018 tarihinde ikame edilmiş olmakla yasal 5 günlük süre geçirilmiştir. Dava dilekçesi ve iddialar kapsamında usulsüz tebligat şikayeti - gecikmiş itirazın bulunmadığı anlaşılmıştır....

    İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya ve borca itirazın yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 03.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük süreden sonra 24.11.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu hususların gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır....

      Borçlunun başvurusu borca itiraz olup 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 07.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan bu tebligata karşı tebliğ usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, borçlunun 31.07.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, böylece İİK'nun 168. maddesi gereğince itirazın yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece; itirazın süreden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borçlu derneğin çift imza ile temsil edildiği ancak, bonoda tek imzanın bulunduğunu, bu nedenle senedin geçersiz olduğunu iddia ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece borçlunun iddiaları kabul edilerek borca itirazın kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....

          Kambiyo senetleri hakkında haciz yolu ile takipte borca itiraz İİK. 169-169/a maddelerinde, imzaya itiraz aynı kanunun 170.maddesinde, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti ise yine aynı kanunun 170/a maddesinde düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere İİK. 170/a maddesinde, şikayet ya da itiraza konu edilen takip dayanağı senedin kambiyo senedi olma vasfına ve alacaklının takip hakkına yönelik hususların re'sen nazara alınarak takibin iptaline karar verileceği öngörülmüş, imza itirazına bu madde kapsamında yer verilmemiştir. Aynı kanunun 168.maddesinin 4.bendi ise "borçlu takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi..." ihtarını içermektedir. İhtiyati haciz ve icra takibi birbirinden ayrı hukuki düzenlemeler olup ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. İhtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan bir nevi tedbir işlemidir....

            İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili, Erzurum 1. İcra Müdürlüğünün 2019/8300 esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ödeme emrine 10.10.2019 tarihinde muttali olduklarını beyan ederek usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davacının ödeme emrine muttali olduğunu beyan ettiği 10.10.2019 tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi ve 5 günlük borca itiraz süresi geçtikten sonra dava açıldığından davanın reddine karar verilmiştir....

            İTİRAZİtiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde, takibe konu çeke yönelik müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını, borca, fer'ilerine, faize, faiz türüne, çekin zamanaşımına, çekin kambiyo vasfına ve tüm içeriğine itiraz ettiğini, çekin, çek olma vasfını yitirdiğini ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna konu edilemeyeceğini, 23 Şubat 2018 tarihli çekin keşide edilmesinden itibaren 3 yıllık zaman aşımının dolduğunu belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

              Başvuru İİK.nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz ve takip dayanağı bononun ödeme emri ekinde gönderilmemesi nedeni ile takibin iptaline yönelik şikayettir. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının başlattığı, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlu şirket adına gönderilen ödeme emrinin 16/02/2019 tarihinde bila tebliği iade edildiği, 03/03/2019 tarihinde borçlu şirket vekiline e-tebligat yolu ile tebliğ edilmesi üzerine borçlu vekilinin 05/03/2019 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK'nın 168/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince; ''İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.''...

              İİK'nın 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Bu yasal düzenleme karşısında mahkemenin bu yöndeki kararı yerindedir. Borca itiraz yönünden ise, kambiyo senedinin imza incelemesine esas olmak üzere icra müdürlüğünce gönderilmesi ile takipte aslının sunulmadığı iddiasının yerinde olmadığı, borca ve faize itiraz yönünden alınan 26/02/2020 havale tarihli raporun hükme esas alındığı ve borcun olmadığının İİK'nın 169/a-l. maddesinde belirtilen yazılı delillerle kanıtlanamamış olması nedeniyle davanın tümden reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu