WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, müvekkili hakkında başlatılan takipte borca, zamanaşımına ve borcun tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini, takip dayanağı belgelerde müvekkilinin eşinin imzası ve rızası bulunup bulunmadığına dair mahkemece hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadığını, borca konu senette müvekkiinin kefil sıfatında olduğunu, alacaklının asıl borçlu Ali Demir'den alacaklarını baki ve ipotekleri paraya çevrilmeden taraflarına yaptığı takibin hakkaniyete aykırı olduğunu, aynı borçla ilgili hem ilamsız hem de kambiyo senedi ile takip yapıldığını, 22/04/2021 tarihinde ekte sundukları tahsilat makbuzlarında görüleceği üzere haciz mahallinde senedin 3. taksiti olan 85.000,00 TL'nin karşılığını almamalarına rağmen iyi niyetli olarak ödendiğini, ödedikleri miktar düşülerek bir karar verilmesi gerekirken icra dosyasından düşürülsün denilerek alacaklının insafına bırakılmasının taraflarını mağdur ettiğini, ödedikleri miktarın faiz ve tüm ferileri ile mahkemece...

İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; olayda borçlunun yaşlılığı ve hastalıkları fırsat bilinerek kendisine bir kumpas kurulduğunu, bu sayede kendisi hakkında icra takibi yapıldığı ve nereden yapıldığı gizlenerek normal itiraz süresinin geçirildiği, müvekkil hakkında yapılan icra takibine E-Devlet kanalı ile uyaptan öğrenir öğrenmez yasanın belirlediği üç günlük süre içinde iş bu davayı açtığını, mahkemede delil olarak gösterilen tanık Ayşe Aslan'ın ifadesinin mahkemece hiç dikkate alınmadığı nedenleri ile kararın kaldırılması, davanın kabulü, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borca gecikmiş itiraz istemine ilişkindir....

Davacılar vekili tarafından borca kısmi itirazda bulunulduğu, borca itiraz dilekçesinde ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının yer almadığı anlaşıldığından her ne kadar borca itiraz üzerine itirazın duruşmalı incelenmesi ve davacı vekili tarafından duruşma günü bildirilen mazeretin kabul edilmemesine rağmen davalı tarafça da dava takip edilmediğinden rağmen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi yerine, davanın reddine karar verilmesi yerinde değil ise de, borca itiraz üzerine itirazın süresinde olmaması halinde duruşma açılması gerekli olmadığından ve dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin yer almadığı anlaşıldığından, ödeme emri tebliğ tarihine göre süresi içerisinde borca itirazda bulunulmadığından, davanın reddine ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Borçlu, yetkiyle birlikte aynı zamanda borca da itiraz etmişse, dosya yetkili icra müdürlüğüne gönderilip kendisine yeniden ödeme emri tebliğ edildiğinde, borca yeniden itiraz etmesi gerekir. Buna göre borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını sunabilir. Bir başka deyişle yeni ödeme emri tebliği, borçluya yeni itiraz hakkı sağlar. O halde mahekemece yukarıda belirtilen ilkeler ışığında itirazın esasının incelenmesi gerekirken borçlunun itiraz hakkını kaybettiği gerekçesiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun açtığı yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Mahkemesince de belirtildiği üzere, kambiyo senetlerine özgü takiplerde tüm itiraz ve şikayetlerin İİK.nun 168/5. Maddesi gereğince beş gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği, davacı borçluya ödeme emrinin 26/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren beş günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 05/01/2021 tarihinde davanın açıldığı anlaşılmakla, davanın süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüş ise de, dava dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmediğinden HMK.nın 357/1. Maddesi nazara alınarak dairemizce bu husus değerlendirilmemiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının borca itirazının İİK.nun 169/a Maddesi sayılan belgelerden birisiyle ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan borca itiraz davasına ilişkindir....

    Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi taraflarına tebliğ dahi edilmeden hüküm kurulduğunu, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, Ankara icra dairelerinin yetkisiz olduğu yönündeki itiraz hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi bu itirazın reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesis edilmesi de kanuna aykırı olduğunu, vekil olmayan dosyada vekalet ücretine hükmedilmesinin de fahiş hata olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü takipte, borca itiraz ve yetki itirazına ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK'nun 169 ve devamındaki maddeler uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dava borca itiraz niteliğinde olup, davanın kabulü halinde İİK'nun 169/a maddesi uyarınca itiraz eden borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de aleyhe bozma yasağı nedeniyle bu hususun eleştiri sebebi yapılmakla yetinilmesine, açılan dava uyarıca davacı site yönetiminin aktif dava ehliyetinin bulunmasına (Yargıtay 12. HD.'sinin 2014/23118 E. 2014/29647 K....

    İcra Müdürlüğünün 2022/23660 E sayılı dosyasında yapılan kambiyo senetlerine mahsus takip nedeni ile imzaya ve borca itiraz etmiş ve dava dilekçesinde ödeme emrini 17/10/2022 tarihinde teslim aldığını belirtmiş ise de davacıya ödeme emrinin 14/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebligatın usulsüz olduğuna dair bir beyanının olmadığı, sürenin 14/10/2022 tarihinden başladığı, (Davacının tebligatı muhtardan alma tarihinden itibaren sürenin başlamayacağı) imzaya ve borca itirazın 5 günlük sürenin dolacağı 19/10/2022 tarihine kadar yapılması gerekirken 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 20/10/2022 tarihinde yapılan imzaya ve borca itirazın süreden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

    Yukarıda izah edildiği üzere borçlunun iddiası, İcra ve İflas Kanunu'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz olup bahsi geçen tutanak nazara alındığında takibe dayanak senetle kambiyo takibi yapılamayacağı, alacağın tahsilinin yargılamayı gerektiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 10.10.2017 tarih ve 2017/1562 E. - 2017/1646 K. sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve Fatsa 2....

      UYAP Entegrasyonu