Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı vekili müvekkili olan şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edilmeyip 17/09/2019 tarihinde haricen öğrendiklerini, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun yerleşim yerindeki icra müdürlüğünün yetkili olduğundan yetkiye, borca ve faize itiraz ederek ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 Esas sayılı takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    24.01.2019 tarihli ödemeye istinaden'' borca itiraz ettiğini, bu sebeple; '' davacının 24.01.2019 tarihli ödeme iddiası ve sunduğu dekont '' üzerinden değerlendirme yapıldığında; verilen kararın yerinde olmadığının açık olduğunu, 24.01.2019 tarihinde yapılan ve icra takibinden sonra olduğu açık olan ödemeye istinaden davanın kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan; bu kabule dayanarak aleyhlerine inkar tazminatı hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın süre aşımından reddi gerekirken; aksi yönde kabulün, usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....

    Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, müvekkili hakkında başlatılan takipte borca, zamanaşımına ve borcun tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini, takip dayanağı belgelerde müvekkilinin eşinin imzası ve rızası bulunup bulunmadığına dair mahkemece hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadığını, borca konu senette müvekkiinin kefil sıfatında olduğunu, alacaklının asıl borçlu Ali Demir'den alacaklarını baki ve ipotekleri paraya çevrilmeden taraflarına yaptığı takibin hakkaniyete aykırı olduğunu, aynı borçla ilgili hem ilamsız hem de kambiyo senedi ile takip yapıldığını, 22/04/2021 tarihinde ekte sundukları tahsilat makbuzlarında görüleceği üzere haciz mahallinde senedin 3. taksiti olan 85.000,00 TL'nin karşılığını almamalarına rağmen iyi niyetli olarak ödendiğini, ödedikleri miktar düşülerek bir karar verilmesi gerekirken icra dosyasından düşürülsün denilerek alacaklının insafına bırakılmasının taraflarını mağdur ettiğini, ödedikleri miktarın faiz ve tüm ferileri ile mahkemece...

    Davacılar vekili tarafından borca kısmi itirazda bulunulduğu, borca itiraz dilekçesinde ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının yer almadığı anlaşıldığından her ne kadar borca itiraz üzerine itirazın duruşmalı incelenmesi ve davacı vekili tarafından duruşma günü bildirilen mazeretin kabul edilmemesine rağmen davalı tarafça da dava takip edilmediğinden rağmen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi yerine, davanın reddine karar verilmesi yerinde değil ise de, borca itiraz üzerine itirazın süresinde olmaması halinde duruşma açılması gerekli olmadığından ve dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin yer almadığı anlaşıldığından, ödeme emri tebliğ tarihine göre süresi içerisinde borca itirazda bulunulmadığından, davanın reddine ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; olayda borçlunun yaşlılığı ve hastalıkları fırsat bilinerek kendisine bir kumpas kurulduğunu, bu sayede kendisi hakkında icra takibi yapıldığı ve nereden yapıldığı gizlenerek normal itiraz süresinin geçirildiği, müvekkil hakkında yapılan icra takibine E-Devlet kanalı ile uyaptan öğrenir öğrenmez yasanın belirlediği üç günlük süre içinde iş bu davayı açtığını, mahkemede delil olarak gösterilen tanık Ayşe Aslan'ın ifadesinin mahkemece hiç dikkate alınmadığı nedenleri ile kararın kaldırılması, davanın kabulü, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borca gecikmiş itiraz istemine ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlunun açtığı yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Mahkemesince de belirtildiği üzere, kambiyo senetlerine özgü takiplerde tüm itiraz ve şikayetlerin İİK.nun 168/5. Maddesi gereğince beş gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği, davacı borçluya ödeme emrinin 26/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren beş günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 05/01/2021 tarihinde davanın açıldığı anlaşılmakla, davanın süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüş ise de, dava dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmediğinden HMK.nın 357/1. Maddesi nazara alınarak dairemizce bu husus değerlendirilmemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK'nun 169 ve devamındaki maddeler uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dava borca itiraz niteliğinde olup, davanın kabulü halinde İİK'nun 169/a maddesi uyarınca itiraz eden borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de aleyhe bozma yasağı nedeniyle bu hususun eleştiri sebebi yapılmakla yetinilmesine, açılan dava uyarıca davacı site yönetiminin aktif dava ehliyetinin bulunmasına (Yargıtay 12. HD.'sinin 2014/23118 E. 2014/29647 K....

    Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, sahtecilik ve grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 6.02.2017 tarihli rapor ile Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 3.11.2020 tarihli raporda; takip dayanağı senedin rakamla gösterilen bedel kısmının, 20.000 TL iken, başına “2” rakamı sonradan ilave edilmek suretiyle mevcut 220.000 TL haline getirildiği ve yine yazı ile miktar belirtir bölümdeki "ikiyüz" yazısının sonradan ilave edilerek "ikiyüzyirmibin" haline getirildiği bildirilmiş olup, bu durumda, değişikliğin yanında bir imzanın (parafın) olmadığı da gözetildiğinde, senedin yazı ve rakamla yazılan bedel bölümünde tahrifat yapıldığı anlaşılmaktadır....

      Yukarıda izah edildiği üzere borçlunun iddiası, İcra ve İflas Kanunu'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz olup bahsi geçen tutanak nazara alındığında takibe dayanak senetle kambiyo takibi yapılamayacağı, alacağın tahsilinin yargılamayı gerektiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 10.10.2017 tarih ve 2017/1562 E. - 2017/1646 K. sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve Fatsa 2....

        Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir. O halde mahkemece, borçlunun, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı kabul edildiğine göre, ... İcra Müdürlüğü'nün yetkisizliğine ve takip dosyasının yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, asıl dava yönünden kambiyo şikayetinin esasının incelenerek şikayetin reddine hükmedilmesi isabetsizdir....

          UYAP Entegrasyonu