HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, tapu maliki olmayan davalılar aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle, tapu maliki olan davalılar hakkındaki davanın ise hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Sulh Hukuk Mahkemesinde, düzeltme işleminin iptali istemiyle açılan davasının reddine karar verilmesi üzerine davacı Hazine, bu kez, çekişmeli taşınmazın miktar fazlasının Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava niteliği itibarı ile kadastrodan önceki sebebe dayalı olarak açılan, tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkin olup, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 16/03/1976 tarihi ile dava tarihi olan 03/03/2015 günü arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Viranşehir Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/05/2012 NUMARASI : 2009/295-2012/433 Davada öncelikli ve asıl olan talep; kadastro sonucu oluşan tapu kaydının kadastrodan önceki sebebe dayalı olarak iptali istemine ilişkin olup, bu niteliğine göre Yargıtaydaki inceleme yeri 16. Hukuk Dairesidir. Sözü edilen Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden, görevli dairenin Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulanca belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına SUNULMASINA, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 10/09/2021 tarihli ve 2021/686 Esas, 2021/1448 Karar sayılı kararı ile davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 19/08/2020 ile kadastro tespitinin kesinleştiği 24.04.1984 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ 1. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
Hukuk Dairesinin 24/12/2020 tarihli ve 2019/750 Esas, 2020/1241 Karar sayılı kararı ile davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 20/01/2016 ile kadastro tespitinin kesinleştiği 1644 parsel sayılı taşınmaz için 14/01/1999, 101 ada 718 parsel sayılı taşınmaz için 16.01.1996 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen kararın doğru ve yerinde bulunduğu, ancak gerekçesinde hata yapıldığı, davacıların davasının zilyetlikle iktisap koşullarını kanıtlayamama gerekçesi ile değil 10 yıllık hak düşürücü süreyi geçirmeleri nedeniyle reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2. maddesi uyarınca kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın hak düşürücü...
Davacı vekili öncelikle olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı sebebiyle aksi halde yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtıklarını belirtmiş ise de, bir davada maddi olgu ve olayları (vakıaları) bildirmek taraflara, bildirilen bu vakıalara göre hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uyuşmazlığı çözüme ulaştıracak kanun hükmünü bulup uygulamak hâkime aittir. Dava dilekçesindeki anlatıma, yargılama sırasındaki iddia ve savunmaya ve tüm dosya içeriğine göre eldeki dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi uyarınca kadastro öncesi sebebe (zilyetliğe) dayalı olarak genel mahkemede açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların yaklaşık 60 yıldan bu yana babası ve daha sonra babasının vefatı ile kendisinin zilyetliğinde olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında okuryazarlığı olmayan müvekkile bu taşınmazların kendisi adına tescil edildiği kadastro memurları ve aralarında husumet olan o gün ki muhtar tarafından beyan edildiğini, bu beyana güvenen müvekkilin de kadastro tutanaklarına karşı itirazda bulunmadığını ve dava açmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanun'unun 12/3 maddesi'nin; "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." şeklindeki düzenleme olsa da, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı hükmünü amir olup işbu davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanmayıp müvekkilin kadastro çalışmaları...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrasında "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." düzenlemeleri mevcuttur. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Ancak, her ne kadar Mahkemece yapılan keşifte dinlenen davacı tanığı ... beyanında, 1980 yılından beri dava konusu taşınmazın davacıya ait olan taşınmaz ile birlikte kullanıldığını beyan etmiş ise de; davacının Dindar Bulut adına 2007 tarihinde tespit ve tescil edilen taşınmazı kadastro tespitinden sonra çapa dayalı olarak 02.11.2009 tarihinde satın aldığı anlaşıldığına göre, davacının satına aldığı bu taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiası ile kadastrodan önceki sebebe dayanarak dava konusu 151 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında kadastroca oluşan tapu kaydının iptali ve adına tesciline yönelik olarak açtığı davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu iptali ve tescil (kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı) istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dosya içinde bulunan tapu kayıtlarının incelendiğinde, dava konusu İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, Armutlu Mah. Dereağzı Mevkii, 4130 parsel sayılı taşınmazın T3 adına kayıtlı olduğu, evveliyatında davacının davaya konu taşınmaza hissedar olduğu, davaya konu taşınmazın Mehmet Solak, Minnet Solak, Şahin Solak, Şerafettin Solak ve T1 adına kayıtlı iken Gaziosmanpaşa Noterliğinin 12/07/1966 tarihli 7065 sayılı hususi vekaletname ile vekil tayin ettikleri Ali Karnak adlı kişi tarafından resmi tapu senedi ile 14/11/1966 tarihinde davalıya satış şeklinde devredildiği, taşınmazın bulunduğu mahalden daha sonra kadastro geçtiği, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastronun 27/04/1981 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....