Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların kadastrosu tutanak örnekleri, tapu kayıtları ve dayanakları, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve kadastro sonrası muvazaa hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi hükmünde kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır....

Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3....

    Dava, kadastrodan önceki nedene dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı taşınmazın babasından kaldığını, mirasçılar arasında yapılan taksim neticesi kendisine isabet ettiğini iddia etmiştir. Mahkemece, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına dayanılarak davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Ne var ki, mahkemece taksim hususunda araştırma yapılmamış, bu husus yerel bilirkişiler ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulmamıştır. Ayrıca hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın bir kısmının % 50-60 oranında eğime sahip olup bu kısımda tarım yapılmadığı, kalan kısmında ise tarım yapıldığı belirtilmesine karşın; fen bilirkişi raporunda taşınmazın tarımsal faaliyete konu edilen ve edilmeyen kısımları kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmemiştir. Bu nedenle, yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.03.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar davayı kabul etmiş, bir kısmı zamanaşımı sebebiyle davanın reddini savunmuş diğer bölüm davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece 10 yıllık hak düşürücü sürenin gerçekleştiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Uyuşmazlık 1060 parsel sayılı taşınmaza ilişkindir....

        İlgili Hukuk 766 sayılı yasanın 31/2 maddesi şöyledir " Bu sicillerde belirtilen haklara tescilleri tarihinden itibaren on sene geçtikten sonra, tapulamaya takaddüm eden sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. “ hükmüne yer verilmiştir. 3. Değerlendirme 1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafından önceki malikinden satın alınan çekişmeli taşınmazın, satın alma tarihinden bu yana davacının zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç usul ve yasaya uygun düşmemektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali, tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Temyiz Nedenleri Davacı vekili, taşınmazı davacının 1981 yılından beri zilyet ettiği halde 2015 yılında yapılan yenileme çalışmalarında Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi 3.3....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tarafların müşterek murisi Aziz Söğütlü adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazların müşterek muris Aziz Söğütlü’ye aitken 1968 yılında ölmesi üzerine mirasçılarına intikal ettiği, kendisinin de mirasçı olarak hak sahibi olduğu iddiasına, dolayısıyla kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açmıştır. Dava, açıklanan bu niteliğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabidir. Çekişmeli taşınmazların kadastro tespitleri 02.10.1996 ve 12.12.1997 tarihlerinde yapılmış, tespitlerin 09-16.06.1998 tarihlerinde kesinleşmesi üzerine tapuya tescil edilmişlerdir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece; " davanın kadastro öncesi nedene dayılı tapu iptal ve tescil davası olduğu, 3402 sayılı kanunun 12/3 maddesi uyarınca kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yılın geçmesi ile kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak tapu iptal ve tescil davası açılamayacağı, dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının son olarak 16/10/1984 tarihinde kesinleşmesi ile artık 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu," gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu