Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ESKİ HALE GETİRME -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YENİ ARAZİ OLUŞUMUNDAN KAYNAKLANAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ZİLYETLİĞE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/56 E. sayılı dosyası ile tapu iptal tescil davası açıldığını ve davanın kabul edildiğini ve hükmün davalılarca temyiz edilmemesi üzerine kesinleştiğini ileri sürerek yolsuz olarak tescil edilen dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacının payı oranında adına tescilini istemiştir. II. CEVAP Davalı, davacı ...'in 31/03/2004 tarihli gayrimenkul bağış senedi ile dedesi...'dan ve annesi ...'den intikal eden bütün taşınmazlardaki hisselerini dayısı olan davalının eşi ...’na bağışladığını, senedin ... köyü muhtarı tarafından tasdik edildiğini, dava edilen taşınmazların ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları ile ...adına tesbit ve tescil edildiğini, kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. III....

            Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmaz, 04.12.1990 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, 15.06.1976 tarihli harici satış senedi ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... çocukları ..., ..., ... ve .... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazı kadastro tespitinden önce tek başına satın aldığını ve tek başına zilyet olduğunu, üzerine ev yaptığını, taşınmazın davalı kardeşleri ile bir ilgisinin bulunmadığını iddia ederek dava açmıştır. Davalılar ise, taşınmazı davacı ile birlikte 15.06.1976 tarihli harici satış senedi ile satın aldıklarını ve birlikte zilyet olduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....

              nin 05.05.2016 havale tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın tapu kaydının iptali ile bulunduğu adanın son parsel numarası verilerek davacının babası muris ...'nın mirasçıları adına veraset ilamındaki hisseleri oranında tapuya tesciline, (A) harfi çıktıktan sonra kalan kısmın mevcut tapu maliki üzerinde mevcut hissesi oranında bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bu tür davalarda husumetin, tapu kayıt malikine yöneltilmesi gerekir. Somut olayda çekişmeli taşınmaz, köy tüzel kişiliği adına tapuya tescil edilmiş olup, davalı Hazine taşınmazın tapu kayıt maliki değildir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu Belen Köyü çalışma alanında bulunan 1615 parsel sayılı 743 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve irsen intikal nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları taşınmazın murisleri ...'den kaldığı ancak kadastro sırasında yanlışlıkla tapuya amcalarının mirasçıları olan ... ve müşterekleri adına tespit edildiği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3....

                    Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini ve dava dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3....

                      UYAP Entegrasyonu