Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene ve ayrıca kadastro sonrası şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi şöyledir; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” 2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11.4.1990 gün ve 1990/1–152, 1990/236 sayılı kararında vurgulandığı gibi, davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Hukuki sebeplerden bir tanesinin diğer hukuki sebebin incelenmesine olanak verir niteliği bulunduğu sürece önem ve lüzum derecesine göre birden fazla hukuki sebep aynı davada inceleme ve araştırma konusu yapılabilir. 3. Değerlendirme 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.06.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, davalıların murisi .. tarafından davacıların murisi .. harici satış sözleşmesi ile .. Köyünde bulunan 4 adet taşınmazın satıldığını ve zilyetliğin devredildiğini, tüm bedelinin ödendiğini, taşınmazları nizasız ve fasılasız olarak kullandıklarını belirterek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, eldeki dava muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmayıp, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna ve dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 11.10.2007 tarihinden, eldeki davanın açıldığı 18.11.2017 tarihine kadar, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığına göre, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu parselin kesinleşen kadastro işlemi sonucu 10.12.1973 tarihinde davalı ... adına tescil edildiği görülmektedir. Davacılar ise, kadastrodan önceki bir sebebe dayanarak eldeki davayı açmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesi uyarınca, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz edilip dava açılamaz. Yasanın öngördüğü bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.02.1998 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin kadastro öncesi hukuki nedenlere dayalı talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3.2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin kadastro öncesi hukuki nedenlere dayalı talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3.2....
Mahkemece, davanın kabulüyle teknik bilirkişi ...’ın 20.08.2010 tarihli rapor ve krokisinde; 141 ada 31 sayılı parsel içerisinde C ve D harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümleri bakımından davalılara ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline (bağımsız parseller biçiminde) karar verilmesi üzerine; hüküm, yalnızca davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kadastrodan önceki zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi uyarınca açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Uyuşmazlık konusu 141 ada 31 sayılı parsel, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paylı mülkiyet biçiminde ...,....,....,...,...., ve ... adlarına sırasıyla 6/24 ve 3/24’er pay oranında tespit ve tescil edilmiş olup, kadastro tutanağının 30.01.2009 tarihinde kesinleşmesiyle davalılar adına paylı mülkiyetbiçiminde tapu kaydı oluşmuştur....
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, TMK.nun 713/2.fıkrasında açıklanan ölüm nedeniyle tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle kadastrodan önceki ve sonraki hukuki sebeplere dayanılarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne kadastrodan sonraki hukuki sebep bakımından katılmak mümkün değildir. Uyuşmazlık konusu 4790 sayılı parsel 12.03.1976 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında Mayıs 326 tarih ve 3 sıra nolu tapu kaydının revizyonu sonucu ...adına tespit edilmiş, kadastro tutanağının 07.04.1977 tarihinde kesinleşmesiyle ...adına tapu kaydı oluşmuştur. Kadastro tutanağının beyanlar sütununda ...’in ölü olduğu yazılıdır. Gerçekten kadastrodan önceki hukuki sebep bakımından tutanağın kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kanunun 12/3.maddesinde açıklanan 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere 21.6.1987 tarihinde kabul edilen ve 09.07.1987 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde; "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmü düzenlenmiş, 3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 4. maddesi ile de; "Tapulama ve kadastro mahkemelerince bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kesin hükme bağlanmış uyuşmazlıklara bu Kanun uygulanmaz....