Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir....

    Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir....

      Mahkemece keşif yapılmış olup, dava konusu taşınmazlara ait uygulama kadastro tutanak örnekleri, tesis kadastrosu, ölçü krokileri ve zemin üzerinde yapılan yer gösterme ve beyanlar neticesinde taşınmazlar arasında hata yapılmadığı, uygulama kadastrosunun doğru yapıldığı, taraflarca kadastro tespitinden öncede nizasız şekilde kullanılan kadim sınıra göre uygulama kadastrosu haritasının düzenlenmiş olduğu belirtilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadestroya ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yöneetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 03.04.2008 tarihinde yapılan kadastro sırasında Karayonca köyü 198 ada 2 sayılı 7.245,48 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ...’ın zilyetliğinde olduğu, taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde 2008/2 esas sayılı dava dosyası bulunduğundan söz edilerek tutanak aslı cinsi ve malik hanesi açık olarak kadastro mahkemesine gönderilmek üzere 3402 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca tespit edilmiştir. Davacı ......

        yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosuna başlandığı, davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası niteliği taşıdığı belirtilerek orman kadastrosuna itiraz davası ile tescil davasının birbirinden ayrılması, tescil davası elde tutularak orman kadastrosuna itiraz davasının kadastro mahkemesine aktarılması..." gereğine değinilmiştir.Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası tefrik edilmiş ve kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro mahkemesince, davanın kabulüne, bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1601.30 m2'lik taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

          Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, bu tür davalarda tespite, uygulama kadastrosu yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle itiraz edilebileceği, ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi bulunamıyor ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle de tespite itiraz edilebileceği belirtilerek, Mahkemece, mahallinde yerel bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde keşif yapılması, teknik bilirkişiden tesis paftası ile uygulama paftası çakıştırılmak suretiyle davacının parselindeki eksilmenin...

            Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ve çekişmeli taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosu yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz K A R A R 1.Tebligat, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/1. maddesi gereğince muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. Muhatabın bilinen en son adresine çıkartılan tebligatın iade edilmesi halinde adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine “Mernis adresi” şerhi verilerek Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılmalıdır. Nitekim bu husus 20.11.2020 tarihli ve 2019/2 Esas, 2020/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Somut olayda; gerekçeli karar tebliği, aleyhine karar verilen davalı ...’un tebligat adresinin MERNİS adresi olduğu şerhi konularak Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan yapılmış olup, söz konusu tebligatın, yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı şekilde yapılmış olması nedeniyle usulsüz olduğu açıktır....

                  UYAP Entegrasyonu