Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Davacı ..., kadastro sırasında irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kadastro komisyonunca kendi ve paydaşları adına tespit edilen 102 ada 106 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sadece kendine ait olan bir bölümünün tescil harici bırakıldığını öne sürerek tescil harici bırakılan bölümün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....

    Davacı, 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 161 ada 1 parsel sayılı taşınmazın adına tespit ve tescil edildiğini belirterek; bu taşınmazın doğusunda ve kuzeyinde yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adına tescili istemiyle, kadastrodan önceki nedenlere dayanarak 2012 yılında dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakıldığı tarih ile davanın açıldığı tarih arasında dava açmak için gerekli makul sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. maddesi uyarınca herkes, yargı mercileri önünde hak arama özgürlüğüne sahip olup, bu özgürlüğün en yaygın kullanılma şekli dava açma hakkıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Dava, kadastro tespiti sırasında çalılık vasfında olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkin olup, temyiz istemi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 04.12.2014 tarih ve 2014/5733-10192 Esas-Karar sayılı bozma ilamı uyarınca kurulan hükme yönelik olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescili istemine ilişkindir. Davalı ...'nin temyizi bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 14.226,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümüne yönelik olup; mahkemece lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince, yeterli belgesiz araştırması yapılmamıştır. Ayrıca dava konusu taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı da detaylı şekilde araştırılmamış, ... İl Özel İdaresinin imar planı kapsamında kalmadığı şeklindeki cevabı ile yetinilmiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; ... ve .......

          HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Davacı ..., ... İlçesi ... çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan ve sınırlarını belirttiği taşınmazın evvelinde annesi ve babasının zilyetliğinde iken zilyetliğin kendisine devredildiğini, lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunu bu nedenle belirtilen bölümün adına tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine, taşınmazın zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamayacağını bu nedenle davanın reddi ile adına tescilini talep etmiştir. Asli Müdahil ... ve arkadaşları, taşınmazın babaları ...’a ait olduğunu, annelerinin hayatta olduğunu, çekişmeli taşınmazın tüm mirasçılara ait olduğunu belirterek, ali terekesine temsilci atanmış ve tereke adına tescil istemiyle davaya müdahil olmuşlardır....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Dava tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Davacı hazine vekili dava dilekçesinde hudutlarını belirttiği taşınmazın davalı tarafından çalılıktan temizlenerek zeytinlik haline getirildiğini, 766 sayılı yasa uyarınca tescil harici bırakılan yerin 3402 sayılı yasa kapsamında Hazine adına tescilinin gerektiğini belirterek taşınmaza davalının müdahalesinin önlenerek davacı Hazine adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir. ... İlçesi, ... çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz bölümü 1960 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında paftasında tapulama harici bırakılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın davalı tarafından imar ihya edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 3.082,32 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümünün Hazine adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taşınmazın ekilip dikilmediği, imar ve ihyasının henüz tamamlanmadığı, sınırlarının zeminde belli olmadığı ve taşınmazın bu haliyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sırasında yol olarak paftasında gösterilerek tespit harici bırakılan taşınmazın, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince tapuya tescili isteğine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 2006 yılında yapılmış olup, çekişmeli taşınmaz bu çalışmada yol olarak paftasında gösterilerek tespit harici bırakılmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro tespiti sırasında fundalık vasfında olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkin olduğu gibi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 21.12.2010 tarih ve 2010/12688-2010/16306 Esas-Karar sayılı eldeki davanın tescil davası olup aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğüne yönelik bozma ilamı ile birlikte değerlendirildiğinde taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı yönünde inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava, kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılan yerin, imar ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlikle davacı adına tescili istemine dayanmaktadır. Somut olayda, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmasının yapılmamış olması, TMK’nin 713. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik hukuksal nedenine dayanılarak açılan tapusuz taşınmazın tescili davasının dinlenilmesine engel değildir. Mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak ve tartışılıp değerlendirilerek tescil isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

                    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Kadastro sonucu Kula ilçesi, Güvercinlik Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1982 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında Devletin hüküm ve tasarrufunda olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılan yere ilişkin TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri gereğince tescil istemine ilişkindir. 3.2....

                      UYAP Entegrasyonu