"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve.... sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay (16) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİŞİLERCE AÇILAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal-tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro tespiti öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro tespiti öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kamu mallarından farklı olarak mütegayip kişilerden kalan taşınmazlar için Hazineye süreye bağlı olmaksızın tapu iptal tescil davası açma hakkı tanınmamaktadır. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere Hazine özel mülkü için kadastro çalışmaları sırasında uygulanmayan tapuya dayalı olarak Kadastro Kanunun 12/3 maddesinin vermiş olduğu dava açma yetkisini kullanarak tapuyu iptal ettirmiştir. Bu durum kadastro uygulaması ve tapunun oluşumu içerisinde yer alan kanunun öngördüğü doğal bir süreçtir. Nasıl ki gerçek bir kişinin diğer bir gerçek kişiye kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren kadastro öncesi sebebe dayanarak 10 yıl içinde tapu iptal davası açması sonucunda tapusu iptal edilen kişiye TMK'nın 1007. madde gereğince tazminat ödenmemekte ise, burada da aynı durum söz konusu olduğundan tazminata konu olması mümkün değildir. Bir tarafın Hazine olması bu yeri kamu malı niteliğine getirmez....
Davacı T1 miras yoluyla gelen hakka ve yolsuz tescile dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle 10.8.2021 tarihinde dava açmıştır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi uyarınca kadastro öncesi sebebe dayalı olarak genel mahkemede açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; Davacı taraf, miras yoluyla gelen hak iddiasıyla, kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açmıştır. Gerek 766 Sayılı Yasa'nın 31/2. Maddesi ve gerekse 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. Maddesinde, tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı düzenlenmiştir....
KARŞI OY Dava, kadastro öncesi harici bağış, zilyetliğin devrine dayalı tapu iptal ve tescil istemini içeren terditli davadır. Davacı,18.06.1990 tarihli köy bağış senedine, kadastro tutanağındaki muhdesat kaydına ve zilyetliğe dayanmıştır. Davalı, senetteki imzayı inkarla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, öncesi tapusuz taşınmazın zilyetliğinin davacıya devredilmediği gerekçesiyle tapu iptal tescil talebini reddetmiştir. Bilindiği üzere olay ve olguları taraflara hukuki nitelendirme mahkemeye aittir (6100 sayılı HMK 33.madde). Dava konusu taşınmaz 2008 tarihinde yörede kadastro çalışmaları sırasında öncesinde tapusuz olan taşınmaz hakkında irsen intikal ve zilyetlik sebebiyle davalı adına tespit edilmiş ve üzerindeki evin davacıya ait olduğu beyanlar hanesine şerh düşülerek yapılan tespit itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı, 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi uyarınca hak düşürücü süre içinde tapu iptal ve tescil davasını açmıştır....
Çözümlenmesi gereken husus, kadastro tespiti sırasında sehven taksime aykırı olarak davacı adına ... nolu, davalı adına da ... nolu parselin tespit edildiği anlaşıldığına göre davalı adına olan ... nolu parselin tapu kaydı iptal edilerek davacı adına tescil hükmü kurulurken, davacı adına sehven tescil edilen ... nolu parselin de tapu kaydı iptal edilerek davalı adına tescil edilebilecek midir? Kadastro öncesi sebebe dayalı davalarda, dava hangi mahkemede açılırsa açılsın tespit tarihindeki hak sahibinin belirlenmesi ve buna göre tapu kaydının oluşturulması esastır ve Kadastro Kanunu ile bu amaçlanmıştır. O halde mahkemece yapılacak iş tespit tarihinde gerçekte hangi taşınmaz, taraflardan kime ait ise bu yönde iptal tescil hükmü kurmaktan ibaret olmalıdır....