"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, davada çözümlenmesi gereken; kadastro öncesi zilyetliğin kime ait olduğu hususu olup, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesine göre; "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." Zamanın geçmesiyle bir hak ortadan kalkıyorsa buna hak düşürücü süre (sükut-u hak süresi) denir. Kanunda öngörülen 10 yıllık sürenin, hak düşürücü süre olduğu tartışmasızdır. Hak düşürücü süre, tüm def'i ve itirazlardan önce nazara alınır. Bu nedenle, yargılama bitinceye kadar hak düşürücü sürenin geçtiği taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından re'sen de göz önünde tutulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, kadastro ile oluşan tapu kaydının kadastro öncesi nedene dayalı olarak iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,6.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava; tapu kaydına ve kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, 04.11.1998 tarihinde davanın reddine dair verilen hüküm, 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Bozmaya uyularak verilen kararın temyizi üzerine dosya maddi hataya dayalı olarak dairemize gönderilmiştir. Bu nedenle maddi hatanın düzeltilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle, dava konusu uyuşmazlığın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 02.06.2021 tarih ve 431 sayılı kararının 4. Hukuk Dairesi işbölümünün 36. Maddesinde yer alan "Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davaları," ibaresi gereğince incelemenin 4. Hukuk Dairesine ait olduğu, Dairemize ait olmadığı anlaşılmakla Aidiyet (Gönderme) kararı verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davacı tarafça dava dilekçesinde nizalı taşınmazın 2002 yılında yapılan kadastro çalışmalarından önce satıcı...'nın zilyetliğinde bulunduğu iddiası ile kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğuna, ayrıca yerel mahkeme tarafından da kadastro öncesi zilyetlik tartışılarak hüküm kurulduğuna göre; Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki; Yargıtay (16.)...
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının herhangi bir hak düşürücü süreye tabi olmadığını, dava dilekçesinde de üzerinde durdukları asıl hileli kısmın davalıların mirasbırakanı Şahidin tarafından dava konusu taşınmazın davalı ...'a devredilmesi hususu olduğunu, davalılar tarafından sunulan harici satış senetlerinin gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde tüm davacıların miras hakkı bulunduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi 3. Değerlendirme 1. Kadastro sonucu ......
HUKUK DAİRESİ DAVATÜRÜ: KADASTRO Davaya konu taşınmazın tapu kaydı 1956 yılında yapılan kadastro sonucu değil, 2011 tarihinde idari yoldan tescil sonucunda oluşmuş olup; davacı taraf 1962 yılından itibaren zilyet olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Bir başka ifade ile, dava kadastro öncesi nedene dayanamadığına ve tespitten sonraki zilyetliğe dayalı iptali ve tescil istemine ilişkin olduğuna göre; somut olayda temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAİREMİZCE YAPILAN DEĞERLEDNİRME NETİCESİNDE: Davacı köy tüzelkişiliği tarafından, kadimden beri köylerine ait olan ve kadim mera niteliğinde bulunan taşınmazların köylerinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında hazine adına ham toprak vasfıyla tescil edildiği, bu sebeple yapılan kadastro işleminin doğru olmadığı iddiası ile eldeki tapu iptal ve mera olarak özel sicile tescil davası açılmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine göre davacı T1 kadastro öncesi sebeplerden olan kadimlik iddiası ile kadastro çalışmalarında ham toprak olarak tespit ve tescil görmüş bulunan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali amacıyla eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere bir yerin kamu orta malı olduğu iddiası o yer hakkında kadastro öncesi sebebe dayalı olarak dava açılmasına engel olmayacaktır. Nitekim benzer bir olayda Yargıtay 20. H.D.'nin 2019/1033 E. 2019/2480 K.sayılı ilamında dava kadastro öncesi sebebe dayalı bir dava olarak nitelendirilmiştir....
Mahallesinde bulunan 4129 m2 yüzölçümlü 360 ada 61 parsel sayılı taşınmazın tapuda çalılık niteliğiyle Hazine adına kayıtlı olduğunu, ancak, 80 yılı aşkın zamandır davacı ve ailesinin zilyedliğinde olduğunu bildirerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Mahkemece, taşınmazın 13.10.1968 tarihinde 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahrir Kanununa göre tesbit ve 02.06.1968 tarihinde tapuya tescil edildiği, 3402 sayılı Kanunun 12/3. ve geçici 4/3. maddesinde yazılı hakdüşürücü sürelerin geçirilmiş olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 ve geçici 4/3. maddesi gereğince açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescil davasıdır....