Dolayısıyla eldeki dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası ile birlikte Davacılardan T7 ve Hayriye Baş'ın Fazlı Yılmaz'ın mirasçısı olduğu da nazara alındığında kadastro sonrası muris muvazaası hukuki nedenine, diğer davalılar açısından ise kadastro sonrası muvazaa hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olup bu taleplerin hak düşürücü süreye tabi olmadıkları halde davacılardan T7 ve Hayriye Baş'ın kadastro sonrası muris muvazaası, diğer davacıların ise kadastro sonrası muvazaa hukuki nedenine dayalı davaları hakkında hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Öncesi Nedene Dayalı Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, davacı dava dilekçesinde her ne kadar inançlı işlemde muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası demiş ise de davacının mülkiyet iddiasının kadastro tespiti öncesi nedene dayandığı, buna göre davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu 194 ada 151 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında tarla vasfı ile Resul Demiral adına tespit gördüğü, bu parsele kadastro mahkemesinde itiraz edildiği, çekişmeli parsele ilişkin Kadastro Mahkemesi kararının mahkemenin şerhine göre 07.10.2002 tarihinde kesinleştiği ve tapu kaydının oluştuğu, 18.12.2018 tarihinde ise taşınmazın davalıya satış ve birleşme ile devrolunduğu, davacının çekişmeli taşınmazın kadastro öncesinde kendi mülkiyetinde olduğu iddiasıyla 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 12.01.2021 tarihinde dava açtığı,...
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, davanın muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, bu davalarda hak düşürücü sürenin bulunmadığını ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1. Kadastro sonucu ... İli,... ilçesi, ...köyü çalışma alanında bulunan 265 parsel (Yeni 7009 ada 2 parsel) sayılı 36.800 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar çekişmeli taşınmazların müşterek mirasbırakandan intikal ettiği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. (Her nekadar karar başlığından muris muvazaası diye belirtilmiş ise de gerekçeli karar içeriğinden nitelendirme kadastro öncesi nedene dayalı iptal ve tescil olarak yapılmıştır). Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat ve kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, yargılama sırasında kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin dava tefrik edilmiş olup, eldeki dava kadastro öncesi nedene dayalı iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin 01.09.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarihli, 564 ve 586 sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri İş Bölümü Kararı gereğince; Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davaları, inceleme görevi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, işbölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 6....
Hukuk Dairesi işbölümünün 36.maddesinde yer alan ""Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davaları" ibaresinde de açıkça kamu orta malı olduğu iddiası ile açılan davalarda dahi hukuki sebebin kadastro öncesine dayanması halinde dava kadastro öncesi nedene dayalı bir dava olarak değerlendirilmiş ve görevli dairenin 4.Hukuk Dairesi olduğu belirtilmiştir. Kaldı ki dairemizin meralara ilişkin görev maddesi olan 18. maddenin hatırlatma kısmı "Kadastro sonucu oluşan sicile karşı, kadastrodan önceki nedenlerle açılan iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır." şeklinde olup mera iddiasının kadastro öncesi sebebe dayalı olması halinde incelemenin 4.Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı hatırlatılmış ve bu haliyle 4.Hukuk Dairesinin 36.maddesindeki düzenlemeyle uyum sağlanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece; " davanın kadastro öncesi nedene dayılı tapu iptal ve tescil davası olduğu, 3402 sayılı kanunun 12/3 maddesi uyarınca kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yılın geçmesi ile kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak tapu iptal ve tescil davası açılamayacağı, dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının son olarak 16/10/1984 tarihinde kesinleşmesi ile artık 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu," gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, genel kadastro ile oluşan tapu kaydına dayalı olarak kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,6.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....