Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, taşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nın 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nın 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 2-Haczedilmezlik şikayeti ile ilgili olarak verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303/1 maddesi; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir” hükmünü içermektedir....
Somut olayda, kararın gerekçesinde sadece İİK'nın 85. maddesi uyarınca taşkın haciz şikayetine ilişkin değerlendirmede bulunulmuş ve bu talep hakkında gerekçe oluşturulmuş, davacının İİK'nın 82/1- 3. bendi kapsamında engelli aracının haczedilemeyeceği şikayeti yönünden de değerlendirme yapılması gerekirken herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, kararın bu talep hakkında gerekçe içermediği ve hüküm kurulmadığı belirlenmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada davacının 34 XX 267 plakalı aracının engelli aracı olduğu, bu nedenle haczedilemeyeceği şikayeti yönünden olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılarak karar verilmemesi nedeniyle karar usul ve yasaya uygun değildir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "..İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. İİK'nun 103. maddesine göre ise; ''.... Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez.'' Takip dosyasında borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmemişse ve haczi daha önce öğrendiğine yönelik bir bilgi ve belgede yoksa kıymet takdiri raporu borçluya tebliğ edilmişse yedi günlük süre bu raporun tebliği tarihinden itibaren başlar.( Yargıtay 12.HD., 2016/5391 E., 2016/23159 K.)...
Bu durumda, aşkın haciz ve kıymet takdiri yapılması talebinin kabulüne yönelik şikayet konusu işleme yönelik mahkemece verilen ret kararının temyizi kabil olmadığı anlaşılmakla beraber; alacağın temliki işleminin geçersizliği, borçlunun 3. kişi şirketteki hisselerinin haczine ilişkin işlemin yasaya uygun yapılmadığı, hisse haczi hakkında şirket kayyımına yapılan tebligatın gereği gibi yapılmadığı hakkındaki borçlu şikayetleri yönünden mahkemece verilen ret kararının miktar ve niteliği dikkate alındığında İİK.nun 363. maddesi uyarınca temyizi kabil olduğu anlaşıldığından, Dairemizin 14/12/2015 tarih, 2015/21025 – 2015/31553 sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının, temlik işleminin geçersizliği, borçlunun 3. kişi şirketteki hisselerinin haczine ilişkin işlemin yasaya uygun yapılmadığı, hisse haczi hakkında şirket kayyımına yapılan tebligatın gereği gibi yapılmadığına ilişkin şikayetleri yönünden ve kısmen kaldırılmasına oybirliği ile karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesince ise her ne kadar davacı kıymet takdirine karşı yaptığı şikayet davasında, dava dosyası ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/...-17 E.K. sayılı yetkisizlik kararıyla mahkememize gönderilmiş ise de; davacının talebi taşınmaz haciz işlemlerine karşı şikayet olmayıp mahcuz taşınmazlarla ilgili ... icra müdürlüğünün 2016/65 Talimat dosyasından yaptırılan kıymet taktiri raporuna karşı şikayettir. İİK'nın 128/a maddesinin amir hükmü gereğince kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yer icra mahkemesine şikayette bulunabilir. Şikayete konu kıymet takdirini ... İcra Müdürlüğü düzenlettiğinden, kıymet takdirine karşı şikayetlerin de ... İcra Dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince çözülmesi gerekmektedir. Bu husus usül ekonomisi yönünden yerinde bir düzenlemedir....
İİK.nun 82/12.maddesinde düzenlenen meskeniyet şikayeti, aynı yasanın 16.maddesi gereği yasal 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet süresi, İİK. nun 16/l.maddesi uyarınca yedi gün olup; şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten başlar. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir. ( Yargıtay 34 XX 340/27204, 2012/11676 E.K ) Meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın kaydına 03/11/2017 tarihinde haciz şerhi işlenmiş, borçlu 03/01/2019 tarihli dilekçesi ile bu haczin kaldırılmasını talep etmiş olup, borçlu/davacı da en geç bu tarihte davaya konu taşınmazın haczinden haberdar olmuş demektir. Bu sebeple de 7 günlük şikâyet süresi 03/01/2019 tarihinde başlamıştır. Ancak davacının bu tarihten sonraki 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 30/01/2019 tarihinde haczedilmezlik şikâyetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
Sayılı dosyası incelendiğinde; davacı vekilince 26/07/2021 tarihinde açılan kıymet takdirine itiraz davasında mahkemenin 16/08/2021 tarihli kararı ile kıymet takdiri raporunun davacıya 28/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, buna karşın davanın 26/07/2021 tarihinde açıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine kesin olarak karar verdiği, her ne kadar, icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirine karşı davacı yanca açılan kıymet takdirine itiraz şikayeti mahkemece reddedilmiş ve kıymet takdiri kesinleşmiş ise de İcra ve İflas Kanunun 128/a Maddesi uyarınca mahkemelerce kıymet itirazı üzerine verilen kararlara karşı yasa yolu kapalı olduğundan, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, icra müdürlüğünce kıymet takdirine süresinde itiraz edilmesi durumunda, taşınmazın kıymet takdirinin gerçek değeri yansıtmadığı hususunun ihalenin feshi davasında ileri sürülebileceği, kıymet takdir raporunun vekile tebliğinden başlayan sürenin son günü olan 21/07/2021 tarihinin, 19/07/2021 tarihinde başlayan dört günlük...
Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar hükmü nazara alınarak yapılan değerlendirmede; Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilen kararın taşkın haciz ve kıymet takdirine itiraz niteliğinde olması sebebiyle istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince 27/07/2021 tarihli kararda hukuka aykırılık bulunmadığı kanaati ile ek kararın istinafının esastan reddine dair aşağıdaki şelide hüküm tesisi cihetine gidilmiştir. yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık yanında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve isabetli olduğunun kabulüyle davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/45563 esas sayılı dosyasında talep edilen 125.151,50- TL alacakla sınırlı olmak üzere müvekkilinin mallarının ihtiyaten haczine karar verildiğini, ancak takip dosyasında alacak miktarını aşar şekilde taşkın haciz uygulanarak müvekkilinin tüm mallarının haczedildiğini beyan ederek taşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkeme konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı vermiş, karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İcra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır. İlk derece mahkemesince taşkın haciz şikayetine ilişkin verilen kararlar İİK'nın 363/1. maddesi gereğince kesin niteliktedir....
İcra Müdürlüğünün 2019/10217 E. sayılı dosyasından haciz konulduğunu, haciz alacaklısına tebligatların yapılması için esas İcra Müdürlüğüne bildirimde bulunulduğunu, ancak esas İcra Müdürlüğü tarafından haciz alacaklısı Bahri Şahin'e satış ilanının tebliğine, tebliğ edilememesi halinde gazete ilanının tebliğ yerine kaim olacağından satışa devam edilmesine karar verildiğini, haciz alacaklısına kıymet takdir raporunun tebliğ edilemediğini, satış ilanının da haciz alacaklısına tebliğ edilememesi nedeniyle talimat icra dosyasına iade edildiğini belirterek satışın iptaline, ayrıca kefalet sözleşmesinin usulüne uygun yapılmadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği, ... 7....