Öte yandan meskeniyet şikayeti yönünden mahkemenin kabulüne göre ; İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza son haczin 30/09/2011 tarihinde konduğu, bu hacze dair kıymet takdir raporunun borçluya 07/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre, borçlunun 09/05/2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 30/09/2011 tarihli haciz yönünden İİK. nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürede olmasına rağmen mahkemece meskeniyet şikayetinin süresinde yaplmadığının kabulü de doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Borçlu vekilinin kıymet takdirine itirazla ilgili olarak temyiz itirazlarının incelenmesinde; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir....
YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, borçlu şikayet edenin haczi kıymet takdir tarihi olan 25/07/2020 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiğini, dava konusu taşınmazın 1.988 m2 yüzölçümlü arsa üzerinde bulunduğunu, iki kişi olarak yaşayan davacıların ihtiyacının çok üzerinde bulunduğunu, ayrıca evin içerisinde bulunduğu arsa üzerinde değeri çok yüksek ve 40 yıl sürece ürün vermesi beklenen zeytin ağaçları yer aldığını, taşınmazın bu ağaçlarla birlikte satılması halinde değerinin katlanacağının tartışmasız olduğunu, bunun yanı sıra 716 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ahır nitelikli taşınmazın da meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazdan bağımsız olarak satışı mümkün olmadığından meskeniyet iddiasının kabulü halinde müvekkilinin alacağının tahsilinin imkansız hale geleceğini, bu hali ile 714 ve 716 parselde bulunan taşınmazların birlikte satışı sonrası şikayet edenlerin haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedelin kendilerine verilmesi...
İcra Müdürlüğü 2012/4723 Tal, satyılı dosyası ile kıymet takdiri yapılarak ilgili raporun müvekkiline ilgili icra dosyası üzerinden gönderildiğini, gönderilen kıymet takdirinin müvekkili vekiline 19.12.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkiline ait olan tapu kayıt bilgileri verilen taşınmaz üzerinde uygulanan hacizden bu tarihte haberdar olmaları veçhile, yasal süresi içinde “meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik” itirazda bulunduklarını, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Haczi caiz olmayan mallar ve haklar” başlıklı 82. Maddesinde “Aşağıdaki şeyler haczolunamaz: 12....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip kapsamında davacıya, taşınmazın haczine dair 103 davetiye gönderilmediğini, 103 davetiye gönderilmesinin yeni bir hak bahşettiğini, 103 davetiye değil de kıymet takdir raporu gönderilmişse bunun da 103 davetiye yerine geçeceğini, somut olayda da 103 davetiye yerine kıymet takdir raporu gönderildiğini ve raporun tebliğinden sonra süresi içinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğunu, bu nedenle davacının hacze haricen muttali olmasının bir öneminin kalmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, İİK’ nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2017/169 esas sayılı icra dosyasından verilen talimat uyarınca, borçlu adına kayıtlı ve icra dosyasından hacizli bulunan dava konusu taşınmazla ilgili kıymet takdiri yapıldığını, borçluya kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiğini, borçlunun kıymet takdir raporuna itirazı yerinde olmadığını, borçlunun dava konusu taşınmazla ilgili meskeniyet şikayetinin yerinde olmadığını beyan ederek, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de borçlu davacıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda borçlunun, ilk konulan haciz sebebiyle yaptığı meskeniyet şikayetinin ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/771 E. -2019/497 K sayılı dosyasında değerlendirildiği, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği, bu kez taşınmaza en son 04/09/2020 tarihinde haciz şerhi işlendiği iş bu son haciz esas alınarak kıymet takdirinin yapılmasının talep edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, her ne kadar taşınmazdaki 10/08/2018 tarihli haciz şerhine ilişkin meskeniyet şikayeti ve bu şikayete binaen verilen bir karar mevcut ise de, talebe esas alınan son haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmadığı, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından ve bu hak kullanılmadığından icra memurunun işlemi usul ve yasaya aykırı olmakla şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
kaldırılmasına, kıymet takdir raporuna ve 103 davetiyesine yönelik usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, kıymet takdir raporunun ve 103 davetiyesinin ıttıla tarihinin 14/11/2017 tarihi olarak kabulüne, süresinde olan meskeniyet şikayetinin kısmen kabul, kısmen reddine, taşınmazın 200.000,00-TL'den az olmamak üzere satılmasına, satış bedelinden 200.000,00-TL'nin haline münasip ev alması için davacıya verilmesine karar verildiği görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/508 Esas sayılı dosyasından aynı icra dosyası için kıymet takdirine itiraz ettiğini, davacının mernis adresinin İstanbul olduğunu ancak Bodrum'da ikamet ettiğini, bu davada ise dava konusu Amasya İli, Merkez İlçesi, Gökmederese Mahallesi,1598 ada 1 parsel, Zemin kat, 1 nolu bağımsız bölümde ikamet ettiğini beyan ettiğini ancak Amasya İcra Müdürlüğü'nün 2020/ 88 Tal. sayılı kıymet takdiri keşfinde dava konusu taşınmazın kapalı olduğu ve komşuların beyanlarına göre davacının Bodrum'da ikamet ettiğinin anlaşıldığını, ayrıca davacıya ait başka taşınmazların da bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kısmen kabulü ile, meskeniyet iddiasına konu Bodrum 2....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça meskeniyet iddiasının süresi içinde ileri sürülmediğini, 02/02/2021 tarihinde borçlunun evine hacze gidildiğini, kıymet takdirinin 04/02/2021 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edildiği, davanın 10/02/2021 tarihinde davanın açıldığı, kıymet takdirinin yapıldığı gün borçlu ile birlikte yaşayanlardan Ece Çam'ın hazır bulunduğunu, meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreye tabi olduğunu, sürenin öğrenmeden başlayacağını, bilirkişi incelemesi yapıldığında borçlunun haline uygun bir ev alabilmesi için gerekli paranın haczedilen evin kıymetinden düşük olacağını ifade ve özetle; şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü, kısmen reddine dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili ve davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....