İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı borçlu aleyhine başlatılan takip kapsamında, davacı borçluya ait taşınmaz üzerine konulan haciz ile ilgili olarak davacı borçlunun meskeniyet davası açtığı belirlenmiştir. İstanbul 31.İcra Müdürlüğünce davacıya 02/08/2019 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, davacı tarafından 10/02/2021 tarihinde dava açıldığı, 103. Davetiyesinin 25/09/2020 tarihinde, kıymet takdiri raporu 02/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği şikayete konu taşınmaza haciz konulduğundan bu tarihler itibari ile haberdar olduğu, meskeniyet iddiası bir haczedilmezlik şikayeti olup, itiraz süresi haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğu da dikkate alındığında davacı tarafından 7 günlük süre sonrasında 10/02/2021 tarihinde açılmış olduğu belirlendiğinden şikayetin süre yönünden reddine'' karar verildiği görülmüştür....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği, borçlu vekilinin 13.04.2015 ve 17.02.2016 tarihlerinde ihtiyati hacze itiraz ettiği, mahkemece, bu nedenle hacizden haberdar olduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmişse de, borçlu vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz etmesi, müvekkilinin evine konulan hacizden de haberdar olduğu sonucunu doğurmaz. Borçluya, hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, borçlunun, icra dosyasında herhangi bir işlem de yapmadığı görülmektedir. Borçlunun, daha önce herhangi bir nedenle haczi öğrendiği de ispatlanamadığına göre, beyan ettiği gibi kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği tarihe göre yapmış olduğu meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, kıymet takdirine itiraza ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
Yargıtay’ca incelenmesi istenen kıymet takdirine ilişkin karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan anılan karar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE; 2) Meskeniyet şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayet, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre, tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Somut olayda, alacaklı tarafın şikayet konusu taşınmaza ilişkin 10.09.2012 tarihli haciz istemi, 21.01.2013 tarihinde tapuya işlenmiş olup, hacze ilişkin olarak borçluya tebliğ edilmiş 103 davetiyesi bulunmadığı gibi, borçlunun, icra dosyasında haczi öğrendiğini gösteren bir işlem de yapmadığı görülmektedir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dosya kapsamındaki hacizli taşınmazların kıymet takdir işlemlerinin yapıldığını, kıymet takdir raporunun 06/12/2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacının 13/12/2021 tarihinde kıymet takdirine itiraz ettiğini, bu nedenle davacının haczi 06/12/2021 tarihinde öğrenmiş olduğundan şikayetin süresinde olmadığını, davacının taşınmazın 1/4 hissesine malik olduğunu, taşınmazın tapuda konut niteliğinde görünmediğini, davacının oturmakta olduğu evin haline münasip bir ev olmadığını, taşınmazın satılması halinde borç kapatıldıktan sonra kalacak olan miktarın davacının haline münasip bir konut edinebilmek için yeterli olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı borçlunun dava konusu taşınmazın haczinden gerek 103 davet kağıdının gerekse kıymet takdir raporunun tebliği ile en geç 08/10/2019 tarihinde haberdar olduğu, bu nedenle 7 günlük yasal süre içinde meskeniyet şikayetinde bulunması gerekirken yasal süre geçtikten sonra 03/03/2020 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kendisine yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, açıkça belirtilmese bile tebligatların usulsüzlüğünün mahkemece re'sen nazara alınmasının hakkaniyet gereği olduğunu belirterek, istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Salihli 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmazlara 02/07/2019 tarihinde haciz konulduğu, borçluya haciz işleminin tebliğ edilmediği, taşınmazların kıymet takdirinin yapıldığı, Kozan İcra Müdürlüğünün 2019/262 talimat sayılı dosyasından düzenlenen 06/01/2021 tarihli kıymet takdiri raporunun davacı borçluya 21/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının kıymet takdiri raporunun tebliğine ilişkin tebligatın usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayetinin bulunmadığı, bu durumda davacı borçlunun taşınmaz haczinden en geç kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği tarihte haberdar olduğunun kabulünün gerektiği, davacı tarafından kıymet takdiri raporunun tebliği tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 10/06/2021 tarihinde mahkememize meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesiyle davacının meskeniyet iddiasının süreden reddine, davacının süresinde yapılmayan meskeniyet iddiasına dayalı satışın...
olmadığını, taşınmazlara yapılan kıymet takdirlerinin de çok düşük olduğunu ve kıymet takdirlerine itiraz ettiğini belirterek taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına ve kıymet takdirlerinin yeniden belirlenerek yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Somut olayda, davacı borçluya icra takip dosyasında çıkartılan kıymet takdir raporunun 07/03/2020 tarihinde bizzat davacının kendi imzasına tebliğ edildiği, davacı borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporuna ilişkin tebligattaki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde bir iddiasının da bulunmadığı, bu durumda 10/12/2020 tarihinde yapılan haczedilmezlik şikayetinin süresinde olmadığı, Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının imza ve borca itirazının süreden reddine, davacının meskeniyet şikayetinin süreden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Mahkememizin 07/01/2021 tarihli ara kararı ile verilen takibin tedbiren durdurulmasına ilişkin ara karardan vazgeçilmesine, Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, Davacının imza ve borca itirazının süreden reddine, Davacının meskeniyet şikayetinin...
Hukuk Dairesinin 17/02/2015 tarihli 2014/35489 Esas 2015/2294 Karar sayılı kararında zorunlu verilen ipotek sonucu, ipotekli taşınmaz için meskeniyet iddiasında bulunulabileceğinin belirtildiğini, davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin zorunlu ipotek olduğunu ve bu nedenle meskeniyet iddiasının kabul edilmesi gerektiğini, red kararının isabetsiz olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. İzmir 21....