Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi kararında özetle: Şikayete konu taşınmazın da arasında bulunduğu bir kısım taşınmazlara yönelik icra müdürlüğünce kıymet takdiri yaptırıldığı, anılan kıymet takdirine karşı davacı vekilince Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/162 Esas sayılı dava dosyası ile 22.10.2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz davası ileri sürüldüğü, anılan davanın dilekçesinde şikayete konu taşınmazın kıymet takdirine de itiraz edildiğinin görüldüğü, bu itibarla davacının en geç kıymet takdirine itiraz davasını açtığı tarihte şikayete konu taşınmaza yönelik haczi öğrendiğinin kabulünün gerektiği, bu nedenle iş bu meskeniyet şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerekir iken bu süreden çok sonra 15.07.2021 tarihinde ileri sürüldüğü anlaşıldığından şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; Aksaray İcra Müdürlüğünün 2019/15481 Esas sayılı dosyasında yapılan takiple ilgili olarak davacı takip borçlusu T1 vekilinin haczedilen İstanbul İli Beylikdüzü İlçesinde bulunan taşınmazla ilgili meskeniyet şikayetinde bulunduğu, ayrıca Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2021/932 Talimat sayılı dosyasında aynı taşınmazla ilgili takdir edilen değere itiraz ettiği, kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet şikayetine ilişkin dava dilekçesinin Aksaray İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/10 Esas sırasına kaydedildiği, Aksaray İcra Hukuk Mahkemesinin kıymet takdirine itirazla ilgili dava dosyasını 2022/10 Esas sayılı dosyadan tefrik ederek 2022/71 Esas sırasına kaydettiği ve 2022/71 Esas sayılı kıymet takdir raporuna itirazla ilgili dava dosyası yönünden 20/04/2022 tarihinde verilen karar ile dosyanın Büyükçekmece 2....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/439 Esas sayılı dosyasıyla meskeniyet şikayetinde bulunduğunu, davanın 01.07.2021 tarih, 2021/360 Karar sayılı kararıyla aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddedildiğini, bu nedenle meskeniyet şikayeti yönünden derdestlik nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, ayrıca birleştirme istenen dosya ile aynı konuda açılan işbu davanın birleştirilemeyeceğini, takip dosyasında sadece borçlunun hissesine haciz konulduğunu, davacının hissesine haciz konulmadığını, davacının takipte borçlu sıfatı bulunmadığından meskeniyet şikayetinde bulunamayacağını, ayrıca taşınmaz aile konutu olarak kabul edilse dahi değerinin tespit edilerek haline münasip mesken değerinden fazlasının hak sahiplerine ödenmesinin gerektiğini, davacının taşınmazın kıymet takdirine yönelik itirazlarının yerinde olmadığını savunarak meskeniyet şikayetinin derdestlik nedeniyle reddine, sair taleplerinin usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir....

Somut olayda şikayetçi/borçlunun meskeniyet şikayeti yanında kıymet takdirine de itiraz ettiği, ilk derece mahkemesinin meskeniyet şikayetini kabul ederek haczi kaldırdığı kıymet takdirine itiraz hakkında ise bir karar vermediği kararın taraflar vekilince istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığı için şikayetin reddi yerine şikayetin kabulü ile hacizin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp şikayetin reddine karar verdiği, kıymet takdirine itirazla ilgili bir karar vermediği anlaşılmaktadır. Kıymet takdirine itiraz İİK'nın 128/a maddesinde düzenlenmiş olup anılan maddenin son fıkrasına göre bu madde gereğince icra mahkemesinin verdiği karar kesindir. Bu nedenle kıymet takdirine itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için kanun yoluna gidilmesi mümkün değildir....

    Her ne kadar davacı vekili meskeniyet şikayetinde bulunmuş ise de, icra dosyasının incelenmesinde meskeniyet şikayetine konu taşınmaza 19/10/2012 tarihinde haciz konulduğu, 24/01/2013 tarihinde kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun düzenlendiği, kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun davacı borçluya 25/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememize meskeniyet şikayeti davasının ise 20/04/2017 tarihinde, yaklaşık olarak 4 yıl sonra açıldığı, 7 gün olan şikayet süresi içerisinde borçlu tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunulmadığı anlaşılmakla, meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine..." dair karar verildiği görülmüştür....

    İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda takip dosyası incelendiğinde; borçluya tebliğ edilmiş İİK'nun 103. maddeye ilişkin davetiyenin bulunmadığı, kıymet takdir raporunun 18.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, kıymet takdir raporunun tebliğinden önce haczin öğrenildiğine dair icra dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, borçlunun kıymet takdirine itirazlarını ve meskeniyet şikayetini aynı dilekçe ile 20.02.2014 tarihinde mahkemeye sunduğu ve ......

      Maddesi usulüne uygun tebliğ edildiğini, meskeniyet şikayetinin süreden reddi gerekirken davanın kabulünün yasal olmadığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesi gereğince 103 davetiyesinin usulsüzlüğü iddiasına dayalı şikayet ile İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, olmadığı takdirde İİK 128/a maddesi gereğince kıymet takdirine itiraza ilişkindir. İzmir 22....

      Davacı istinaf dilekçesinde özetle; 103 davet kağıdı olduğu iddia edilen tebligatın kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, hacizden haberdar olmadığını, eldeki davanın süresi içerisinde açıldığını, meskeniyet şikayeti yönünden verilen davanın reddi kararının hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2088 KARAR NO : 2021/1106 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 18/06/2020 NUMARASI : 2019/1013 ESAS 2020/180 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası|Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 6....

      Sayılı kararıyla onandığını ve kesinleştiğini, bu konuda verilmiş bir kesin hüküm bulunduğundan, davacının yeniden haczedilmezlik itirazında bulunmasının kötüniyetli ve hukuka aykırı olduğunu, haczedilmezlik itirazının ayrıca davaya konu ev için kullanılan kredinin karşılığı verilen ipoteğin davacının kullandığı ve kullanacağı tüm kredilere karşılık olarak verildiğini ve haczedilmezlik şikayetinin dinlenilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu muhitte belirlenen kıymet ile sıfır lüks evler bulunduğunu, borçlunun bu kıymet takdirine itiraz etmesinde hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Salihli İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/2407 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine, meskeniyet şikayeti yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu