Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, kira alacağı ile tahliyeye ilişkin ilamsız icra takibine yapılan itirazın kaldırılması davalarında itirazlara bakan mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından 10/10/2014 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi ile aylık 180 TL'den 2011 yılının 8. ayından 2014 yılı 9. ayına kadar 6.840-TL kira alacağı ile 975,44-TL işlemiş faiz toplamı olan 7.815,44 TL'nin tahsili istenmiştir....

    Davanın reddine karar veren “mahkeme”, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu ve itirazın iptali davası açtığı kanısına varırsa borçlu talep etmişse alacaklıyı borçluyu tazminat ödemeye (şartaları varsa kötüniyet) mahkum edecektir. İtirazın iptali davasının reddi kararı ile eğer varsa ihtiyati haciz de kendiliğinden hükümsüz kalır. Somut olaya gelince; davacı taraf davalı kulüpten sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı aleyhine ilamsız takip başlatmıştır. Davalı tarafından takibe itiraz üzerine davacı, itirazın iptali amacıyla Asliye hukuk mahkemesinde itirazın iptali davası açmıştır. Davacı tarafın italep ettiği “itirazın iptali talebinin” görevi/yetkisi kapsamında bulunmadığını açıklayarak, davacının davasını görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle ilk derece mahkemesi davayı reddetmiştir....

    İİK 67/1.madde hükmüne göre takip talebine itiraz edilmesi halinde alacaklı tarafça itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içinde itirazın iptali davası açabilir.Somut davada borçlu davalının takibe itiraz dilekçesi davacı alacaklıya tebliğ edilmemiş isede,davacı alacaklının itirazın iptali davası açmadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunduğu ve söz konusu takibe konu alacak nedeniyle tarafların anlaşamadıklarının 08/03/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağı ile belirlenmekle,artık davacı alacaklının davalının takibe itirazından arabuluculuk son tutanak imza tarihi olan 08/03/2019 tarihi itibarıyla haberdar olduğu kabul edilmeli ve itirazın iptali davasının ise 1 yıllık hak düşürücü süresinin de bu tarihten itibaren başlaması gerektiği kabul edilmelidir.Bu durumda davacının takibe itirazdan 08/03/2019 tarihli son arabuluculuk tutanağı ile haberdar olmasına rağmen itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre geçtikten sonra 27/05/2022 tarihinde açılması karşısında,itirazın iptali...

      Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; itirazın iptali davasında dava açma süresinin itirazın davacı tarafça öğrenilesinden itibaren değil ,itirazın tebliğinden itibaren başlayacağı,buna dair ilgili Yargıtay kararlarını dilekçede belirttiklerini,mahkemenin süre nedeniyle davanın reddi kararının emsal ve güncel Yargıtay kararları ile örtüşmediğini,itirazın alacaklı vekiline tebliğ edilmediğini,davanın süresinde açıldığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ,cari hesap alacağına yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir....

      Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde ödeme emrinin iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının Yargıtay 12.Hukuk Dairesi tarafından 26.01.2010 tarihinde onandığı alacaklı banka vekilinin yeni bir ödeme emri gönderdiği, kredi sözleşmesinin kefili olan davalı ...’nın yeni ödeme emrini 21.12.2009 tarihinde tebellüğ ettiği, itirazın iptali davasının 19.10.2009 tarihinde açıldığı, bir başka ifade ile itirazın iptali davası açıldıktan sonra ödeme emrinin davalının şikayeti üzerine icra mahkemesince iptal edilmesi halinde itirazın iptali davasının konusunun kalmadığı gerekçeleri ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilince de davalı lehine hükmolunan vekalet ücretinin doğru olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, davaya dayanak ... ... 11 İcra Müdürlüğü'nün 2011/7839 sayılı takip dosyasının 10/12/2013 tarihinde müdürlükçe işlemden kaldırıldığı, bundan sonra davacı yanca yenilenmediği, görülmekte olan itirazın iptali davasının icra takibine bağlı olduğu, dolayısıyla ortada geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK.'nın 67. maddesi uyarınca davacı alacaklı itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içinde itirazın iptali davası açabilir. Somut olayda itiraz üzerine duran bir icra takibi bulunmaktadır, ancak söz konusu itiraz davacıya tebliğ edilmemiştir. Bu durumda mahkemece, süresinde açılmış bir itirazın iptali davasının varlığı kabul edilerek işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı kiracının birikmiş kira borcunun bulunduğunu bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, sözleşmeyi yetkili sıfatıyla imzalayan şahsın imza yetkisi bulunmadığını bu nedenle de sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Dava, itirazın iptali ve tazminat istemi ile açılmıştır. Mahkeme kararının gerekçe bölümünde itirazın iptali davasının reddine karar verildiği belirtilmiş, hüküm kısmında ise takibin iptaline ilişkin davanın reddine denilmek sureti ile gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Bu yön usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              GEREKÇE : Dava, banka kredi alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı takip alacaklısı Banka tarafından Lüleburgaz 2....

              Mahkemece ihtiyati hacze konu kredi sözleşmesi nedeniyle alacaklı tarafından itiraz eden borçlu aleyhine açılan itirazın iptali davasının derdest olduğu, 6100 sy. HMK'nun 390/1 md. gereğince dava açıldıktan sonra ihtiyati haczin ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden istenebileceği, gerekçeleriyle itirazın kabulüne ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, karar ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklının talebi üzerine verilen ihtiyati haciz kararına karşı borçlu 30.03.2016 tarihinde ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye itiraz etmiştir. Ancak, borçlunun itirazlarından önce alacaklı tarafından icra takibi başlatılmış ve vaki itiraz üzerine de 26.01.2016 tarihinde itirazın iptali davası açılmıştır. Bu durumda, ihtiyati hacze itirazı inceleme görevi asıl uyuşmazlığı sonuçlandıracak itirazın iptali davasını gören mahkemeye ait olup, ihtiyati hacze itirazın reddi gerekirken yazılı, gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu