Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davanın kredi kartı kullanım bedelini ödememesi nedeniyle başlattığı icra takibine itirazın iptali için eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, itirazın iptali davasına dayanak icra takibi hakkında icra müdürünün yasal sürede işlem yapılmaması nedeniyle icra dosyasının takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği gerekçe gösterilerek konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kural olarak ilamsız icra takibinde borçlunun itirazı ile icra takibi durur.İtirazın iptali için alacaklının icra hakimliğinde itirazın kaldırılması davası veya genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekir.Bu sayılan mahkemeler karar verinceye kadar icra dosyasında herhangi bir işlem yapılamaz.Buna göre, icra müdürlüğü tarafından bu husus gözetilmeksizin verilen işlemden kaldırma kararı esasa etkili değildir.Kaldı ki icra takibi her zaman yenilenebilir.Mahkemece taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ve ...Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesince; yetkili mahkemenin davalının ikametgahı olduğu, davalının ikametgahının ... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi ise; itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı yer olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesine dayanarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibi ...İcra Müdürlüğünün 2011/2591 sayılı dosyasında yapılmış, borçlu süresinde borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir....

      HUKUKİ YARARİTİRAZIN İPTALİ DAVASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 62 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davada, davalının işlettiği otele ait elektrik-su ve vergi borcunun davacı tarafından ödendiği, ödenen bu bedelin tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiği ileri sürülerek itirazın iptali istenilmiş; mahkemece, sunulan belge ve bilgilere göre istemin kabulüne karar verilmiştir. İİK'nın 67. maddesine göre; takip talebine (süresi içinde) itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde itirazın iptali istemiyle dava açabilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptali isteğinin kısmen kabulüne, tahliye davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; İtirazın iptali ve tahliye istemine yönelik dava 10.03.2010 tarihinde açılmıştır....

          İcra Müdürlüğü'nün 2007/889 sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile birlikte, 4.000 TL alacağın tahsili talebine ilişkin olup, toplam 8.067,64 TL üzerinden harçlandırılmıştır. Mahkemece, bu talepler hakkında (itirazın iptali – alacak) belirgin şekilde karar verilmesi gerekirken “itirazın iptali dava aynı konuda olmakla tahsilde mükerrer olmamak kaydı ile icra takibine yapılan itirazın iptali ile, asıl alacak olan 4.000 TL'nin %40 oranındaki 1.600 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine “şeklinde hükmün oluşturulması da doğru olmadığı gibi, mahkemece itirazın iptali davası kabul edildiği halde, asıl alacak tutarının 4.067,64 TL olduğu gözden kaçırılarak, alacak talebine konu edilen 4.000 TL üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi de kabul şekliyle hatalıdır....

            Bu dava türü bakımından kabul gören belirli temel ilkeler ve itirazın iptali davasının açılabilmesi için belirli önşartlar bulunmaktadır. İtirazın iptali istemiyle dava açılabilmesi için herşeyden önce, davalı borçlu aleyhine başlatılmış bir ilamsız ... takibinin bulunması, davalı borçlunun bu takibe itirazı nedeniyle ... takibinin durdurulmuş olması gerekir. Davacı alacaklı tarafından usulünce başlatılmış bir ilamsız ... takibinin bulunmadığı ya da davalı borçlunun itirazı nedeniyle ... takibinin durdurulmasına karar verilmediği bir durumda ve zamanda, itirazın iptali davasının varlık kazanması da mümkün olmayacaktır. İtirazın iptali davası, ilamsız ... takibine konu edilen alacağın miktarına göre belirlenen nisbi harcın yatırılması ile açılabilen bir dava türüdür. Nisbi harca tabi olan davalarda, alacak miktarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç yatırılmadan dava açılmasının mümkün olmadığı; bu şekilde açılmış davanın usulden red ile sonuçlanacağı da her tür izahtan uzaktır....

              Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması hâlinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğunda ve itirazın iptali davası için bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır....

                Ancak bu bir yıl geçtikten sonra ise itirazın iptali davası açılamaz. İtirazın iptalı davası sonuçları bakımından da farklıdır. Şöyle ki: İtirazın iptali davasında hakim itirazın iptali ile yetinir. Ayrıca alacağın ve faizin tahsiline karar vermez. Tahsil davasında ise tahsile ilişkin hüküm kurar. Yine hakim itirazın iptali davasında istem varsa alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmeder. Alacağın tahsili davasında böyle bir tazminat söz konusu değildir. İtirazın iptali davasında, yaptığı takipte alacaklının haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığı takdirde, davalının talebi üzerine, alacaklıdan tazminata karar verilir. Bu tazminat alacak davasında yoktur. Nihayet itirazın iptali kararı alan alacaklı, bu ilamı icra memuruna ibraz ile borçlunun itirazı ile durmuş olan ilamsız icra takibine devam edecektir. Tahsil davasında ise davacının aldığı tahsil kararı üzerine ilamların icrası yolu ile takip yapacaktır....

                  Davacı itirazın iptaliyle birlikte, alacağın tahsilini de istemiştir. Mahkemece 2500.00 TL’nin 25.11.2005 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte takip alacağı olan 2500.00 TL üzerinden % 40 icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Oysa İİK.nun 67 md.ne göre açılan itirazın iptali davası, açılış biçimi ve süresiyle doğurduğu sonuçlar bakımından alacak davasından ayrıdır. İtirazın iptali davasında hakim, itirazın iptali ile % 40’dan ... olmamak üzere (istek varsa) inkar tazminatına hükmedecektir. Alacak davasında ise alacağın ve yine istem varsa faizin tahsiline hüküm kurulacaktır. Yani itirazın iptali davasıyla alacak davası ayrı hukuki sonuçlar doğuran iki ayrı dava türü olması nedeniyle bir arada dava edilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır....

                    İİK’nun 67. maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” Nitekim davaya konu icra takip dosyasında davalı borçlunun itirazı davalı alacaklıya 9.7.2007 tarihinde tebliğ edilmiş, bir yıllık süre içinde ilk itirazın iptali davası açılmış, bu dava devam ederken taraflar arasında protokol düzenlenmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş ve 21.11.2008 tarihinde karar kesinleşmiştir. Tüm bu süreçlerden sonra davacı alacaklı vekili 31.12.2008 tarihinde aynı takibe dayanarak temyiz incelemesinin konusunu oluşturan ikinci itirazın iptali davasını açmıştır. Mahkemece anılan yasa hükmü gözetilerek ilk itirazın iptali davasının kesinleşmiş olduğu ve aynı takibe ilişkin ikinci kez itirazın iptali davası açma imkânı olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                      UYAP Entegrasyonu