Öte yandan, usul hukuku anlamında kabul, kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve ancak irade bozukluğu hallerinde kabulün iptali istenebilir ( HMK m. 311). Diğer bir anlatımla davalı irade fesadı halleri dışında kabulden dönemez. Bilindiği üzere, kabul, davaya son veren taraf işlemlerinden olup, 6100 sayılı HMK'nun 308/2. maddesinde ; kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm ifade eder. Ancak, kabulle ortaya çıkan sonucun buna sebep olan rızayı ifsat eden bir nedenle malul olduğu kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından hileye, hataya maruz kalan kimseye talep hakkı bahşedeceği kuşkusuzdur. Bununla birlikte, diğer maddi hukuk işlemlerinde olduğu gibi ( BK. m.23 vd), hata, hile veya ikrah nedeniyle kabulün feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi kabulün hata, hile, ve ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürülebilir. Keza, 6100 sayılı HMK'nun 311. maddesi, " feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, iradeyi sakatlayan ikrah (korkutma) hukuki nedenine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, ikrah hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.09.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, ikrah hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesince karar verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.10.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ikrah nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup asliye hukuk mahkemesinden karar verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.04.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat ..., Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... ve vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, korkutma(ikrah) nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/583 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açtığını, ancak amcası olan davalılarla aralarında gerginlik çıkmaması için ve kendisine haklarını vereceklerini vaat etmeleri sebebiyle 23.03.2012 tarihinde davadan feragat etmesini sağladıklarını, mahkemenin gerekçeli kararında aralarında anlaşma ihtimali bulunduğundan bahsederek davanın reddine karar verdiğini, davalıların hile ve ikrah ile yaptıkları vaatlere inanarak ve davadan feragat ederek hata işlediğini ileri sürerek feragate ilişkin beyanının malul olduğunun kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının yapmış olduğu feragate ilişkin iradesini sakatlayacak herhangi bir davranışlarının söz konusu olmadığını, davacı tarafın 2011 yılında açmış olduğu dava dosyasından kendi hür iradesiyle feragat ettiğini, feragat dilekçesindeki beyanının da "2011/583 nolu açtığım davadan feragat etmekteyim....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hukuki ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil ile taşınmazın cebri icra yoluyla satılması nedeniyle uğranılan zararın tazmini isteklerine ilişkindir....
Davacı vekilince UYAP sistemi üzerinden sunulan 25.11.2022 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiğinin belirtilmesi üzerine mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine verilmiştir. Davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer; feragat kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu nedenle, mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile davacı feragatten dönemez (rücu edemez); feragat ile bağlıdır. Ancak, feragatle ortaya çıkan sonucun buna sebep olan rızayı ifsad eden bir nedenle malul olduğu kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından hileye, hataya maruz kalan kimseye talep hakkı bahşedeceği kuşkusuzdur. Öte yandan; diğer maddî hukuk işlemlerinde olduğu gibi hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatın feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi feragatın hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürebilir....
Bu nedenle mahkeme henüz kabul nedeniyle davanın kabulüne karar vermemiş olsa bile davalı kabulden dönemez ( rücu edemez); kabulü ile bağlıdır. Ancak, kabulle ortaya çıkan sonucun buna sebep olan rızayı ifsad eden bir nedenle malül olduğu kanıtlanırsa (6100 sayılı HMK. nun 311. maddesi) , doğurduğu netice bakımından hileye, hataya maruz kalan kimseye talep hakkı bahşedeceği kuşkusuzdur. Kabule ilişkin irade açıklanmasının gerçeği yansıtmadığının bildirilmesi halinde, bu halin ya aynı dava içerisinde HMK. nun 163. maddesine göre ön sorun (hadise) şeklinde ya da ayrı bir dava olarak incelenmesi olanaklı ve gereklidir. Öte yandan; diğer maddi hukuk işlemlerinde olduğu gibi hata, hile veya ikrah nedeniyle kabulün feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi kabulün hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürebilir. Hal böyle olunca; mahkemece davalı ...'...