"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/11/2013 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat ve hediyelerin iadesi istenmesi üzerine adli yardım talebi kabul edilerek mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Diğer taraftan hediyelerin iadesi yönünde hüküm kurulabilmesi için eşyanın davalıya hediye edildiğinin ve nişanın bozulmasından sonra iade edilmediğinin ispatlanması gerekir. Zira; TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Nişan nedeniyle kendisine verildiğini kabul ettiği hediyelerin iade edildiğini ileri süren davalı, bunu kanıtlamalıdır. Ancak, davalının verildiğini kabul etmediği hediyelerin verildiğini ispat yükü de kuşkusuz davacıdadır....
sürekli olur olmadık nedenlerle kavga çıkartarak üzüp, mutsuz ettiğini, davacının, müvekkiline karşı son derece ilgisiz olduğunu, davacı İhsan hakkında FETÖ'ne üye olmaktan hakkında açılan soruşturma dosyası bulunduğnu, bu durumu müvekkilinden gizlediğini, bu durumun müvekkilinin, davacı İhsan'a sorduğunda bunun gerçek olmadığı konusunda müvekkiline yalan söylediğini, müvekkili tarafından davacı İhsan Atılmış'a nişan nedeniyle hediye edilen ve davacı tarafından müvekkiline geri verilmeyen 1500- 2000 TL değerinde nişan yüzüğü, 3 adet tişört, 1 adet saat, parfüm, düğmelik, cüzdan, kemer seti bulunduğunu, nişanın bozulması nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi kaybının bulunduğunu, bu nedenlerden dolayı nişanın bozulmasından dolayı söz konusu hediyelerin davacı ve davacı-karşı davalıya iade edilmesi nedeniyle karşı tarafın davasının reddini, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, nişanın bozulmasına, davacı-karşı davalı tarafından haklı bir sebep olmaksızın bozulduğunu, gerek davalının gerekse ailesinin davranışları, nişan ve düğüne ilişkin tüm masrafları müvekkili ve ailesine ödetme amaçları birlikte değerlendirildiğinde davalının nişanın bozulmasında kusurlu olduğu sonucuna ulaşılacağını, müvekkilinin ve ailesinin evlilik birliğinin oluşması amacıyla gerek maddi olarak gerekse manevi olarak üstlerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiklerini, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Açılan davaların Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) ve Maddi ve Manevi tazminat talebine ilişkin olduğu görülmektedir....
Medeni Kanunu'nun üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 03.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı ... Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre Aile Hukukundan ... dava ve işleri görür” hükmü getirilmiştir. Dava konusu nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile hediyelerin geri verilmesine ilişkin hükümler 4721 sayılı ... Medeni Kanun'un Aile Hukukuna ilişkin İkinci Kitabın 1.kısmın, 1.bölümünde düzenlenmiştir. Bu durumda davanın Aile Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup,davanın her aşamasında re'sen araştırılmalı ve gözetilmelidir. Mahkemece, davada Aile Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davacı-davalı kadın tarafından nişanın bozulması nedeniyle maddî ve manevî tazminat, davalı-davacı erkek tarafından ise nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin iadesi ile maddî tazminat talep edilmiştir....
iadesine veya bedellerinin tahsiline, 10.000 TL manevi tazminat ile, 1.000 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır.Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz.Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez. Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir.Yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; nişanın bozulmasında davacı ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalı ile müvekkili olan davacının nişanlandıklarını, ancak davalının kusurlu hareketleri neticesinde nişanın bozulduğunu beyan ederek, şimdilik 1000 TL. maddi ve 10.000 TL.manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davacı duruşmadaki beyanında, maddi tazminat talepleri içinde , nişan için yapılan masraflar ile ,davalı nişanlıya takılan takıların da bulunduğunu ifade etmiştir.Davalı savunmasında,nişanın bozulmasında kusurlu tarafın davacı olduğunu ,kendisinde 7 adet çeyrek altının bulunduğunu ifade etmiştir.Mahkemece , kusurlu tarafın davacı olduğu gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, asıl dava yönünden, davalı–karşı davacı tanıklarının dava konusu hediyelerin iade edildiğine ilişkin beyanları ve davalı–karşı davacının yemin eda etmesi gerekçesiyle ispatlanamadığından; birleşen ve karşı davanın ise, nişanın bozulmasında tarafların eşit kusurlu olduğu, nişanın bozulması nedeniyle olağandan fazla bir zararının doğmadığı, kişilik haklarının saldırıya uğramadığı gerekçesiyle ispatlanamadığından reddine karar verilmiş; hükmün, davacı-birleşen davacı-karşı davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 25.05.2016 tarih, 2015/13654 E., 2016/8150 K. Sayılı ilamı ile; "...Mahkemece; ''asıl dava, hediyelerin davalı tarafından davacının kardeşine iade edildiği ve davalı- karşı davacının iadeye ilişkin yemin ettiği...'' gerekçesi ile reddedilmiştir. Oysa mahkemece; ''TMK.'...