Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/119 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Harici Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) olmadı Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklı Alacak KARAR : Merzifon 1....

Dahili davalılar vekili cevap dilekçesinde; harici satış sözleşmesinden haberli olmadıklarını, satış bedeli olan 21.000 TL’nin müteveffa hesaplarında rastlanmadığı, müteveffanın psikolojik sorunlar yaşadığını, davacının davasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini talep emiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının iddiasının gerçeği yansıtmadığı, belge ile ispat zorunluluğu olduğu, ayrıca müvekkilinin harici satış sözleşmesinden haberi olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında bir satış sözleşmesi olmadığını, müvekkilinin davacıdan herhangi bir para almadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davacının davasına konu alçağın HMK 200 maddesi uyarınca senetle ispat edilmesinin zorunlu olması ve davacının alacağını senetle ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

    İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında harici satış sözleşmesi satış bedelinin yer almadığı, yukarıda anılan kararlar uyarınca sözleşmenin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği, talep edilen miktar açısından senetle ispat kuralının geçerli olduğu, tanıkla ispat edilemeyeceği dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine, yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, harici satış sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6....

    Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında hiçbir zaman satış vaadi sözleşmesi yapılmadığını, satım için bir söz verilmediğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin; bir taşınmazın, taraflarca belirlenen bedel karşılığında ileri bir tarihte yapılması kararlaştırılan resmi satışı amaçlayan bir ön sözleşme olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ileride yapılacak kesin satış akdinin bir taahhüdü olduğunu, davacı taraf dilekçesinde açıkça satış vaadi sözleşmesinden bahsetmemiş ise de harici taşınmaz satımı ifadesini kullanarak tarafların satış vaadinde bulunduklarını ileri sürdüğünü, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin sıkı şekil şartına bağlı olmaları ve bu şartların oluşmamış olması sebebi ile harici satım sözleşmesi şeklinde adlandırılmasının doğru olmadığını, taraflar satım konusunda bir anlaşma yapmak istemiş olsalar, bunu yazılı şekil şartlarına uygun olarak gayrimenkul satış vaadi sözlemesi şeklinde yapmış olmalarının gerektiğini, taraflar arasında...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tapuda resmi şekilde yapılmış olan taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, harici zenginleşmeden kaynalanan alacak nitelemesi de bulunmamaktadır.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır.Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz...

      Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.02.2014 gün ve 2012/1-2014/89 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık harici adi yazılı taşınmaz arsa payı satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlık, niteliği itibariyle satış sözleşmesinden kaynaklandığından, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan 12/04/2010 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirdiğini, ancak davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, harici taşınmaz satış sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Tapulu taşınmazlarda mülkiyetin devrini öngören her türlü sözleşmenin resmî şekilde yapılması zorunludur. Bu bir geçerlilik koşuludur [4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 237; Noterlik Kanunu m. 60/3; Tapu Kanunu m. 26]. Resmî biçimde yapılmayan taşınmaz satış sözleşmeleri hukuken geçersiz olup geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz; taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilirler. 2....

            Davacılar davada iş yapılmak ve nakit ödeme yapılmak suretiyle daire satış bedelinin 45.810 DM'lik kısmı ödendiği halde davalıların sözleşme konusu daireyi 03.06.1998 tarihinde dava dışı bir üçüncü kişiye tapuda devretmek suretiyle harici satış sözleşmesini zımnen feshettiklerini ileri sürerek ödenmiş olan satış bedelinin istirdadını talep ve dava etmişlerdir. Taraflar arasında iç içe geçmiş olarak hem eser sözleşmesi, hem de harici satış sözleşmesi bulunmaktadır. Eser sözleşmesinde kararlaştırılan iş bedeli, harici satış sözleşmesi ile kısmen satış bedeline dönüştürülmüştür. Davada harici satış sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenmiş olan satış bedelinin istirdadı istendiğinden, bu nitelemeye göre uyuşmazlık harici satım akdinden kaynaklandığından BK'nın 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tâbidir. Harici satış sözleşmesinin şekil yönünden geçersiz olması uygulanması gereken zamanaşımını etkilemez....

              Somut olaya gelince; davacı 29/06/2006 tarinde davalı ... vekili ile aralarında düzenlenmiş olan geçerli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak 31/05/2013 tarihinde açtığı davada tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. ... ile ... arasındaki 2607 ada 26 parsel sayılı tapulu taşınmazın harici satış sözleşmesi ile satımına dayalı olarak açılan ve yukarıda açıklandığı gibi Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/216 Esas, 2013/156 Karar sayılı dosyasında görülen cebri tescil davasında, satış vaadi sözleşmesi borçlusu davalı ...'ın açılan davayı kabul etmesinin, ... ile ...'ün dava konusu olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davacının tescil talebini sonuçsuz bırakmaya yönelik danışıklı bir işlem olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde bellidir....

                UYAP Entegrasyonu