Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir. '' şekli ile belirtildiği üzere harici satış sözleşmesinde taraflar geçersiz bir sözleşme ile yalnızca verdiğini geri alabilir. Bu doğrultuda davacının harici satış sözleşmesinden kaynaklı olarak talep edebileceği şey, sözleşmede kendi üzerine düşen edimidir. Bu sebeple harici satış sözleşmesi yönünden davacının tapu iptal ve tescil talebi kabul görmemiştir....

Uyuşmazlık, bakiye satış bedeli olan 10.000 TL nin davacı tarafından davalıya ödenip ödenmediği noktasındadır. Bu noktada, mahkeme gerekçesinde belirtilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/180 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde yarar vardır. Davacı ..., davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak imzaladığı 01.09.2004 tarihli sözleşmeden sonra aynı taşınmaz için... isimli kişi ile 30.09.2004 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesini imzalamış ve akabinde bu satış vaadi sözleşmesi nedeni ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2007/180 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davasını açmıştır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının taraflar arasında imzalanan Araç Satış Taahhütnamesi Sözleşmesinden kaynaklanan aracın devir ve teslimine dair edimini yerine getirmediğini ve aracın başkasına devir ve teslim edildiğini bildirerek, sözleşme ile davalıya ödenen 58.000 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aracı davacıya teslim ettiklerini, davacının talimatı ile aracın 3.bir kişiye satıldığını, araç bedeli olarak aldığı çeki tahsil edemeyince bu davayı açtığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; harici satış sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.9.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan damga vergisinin 1/2' sinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamasından dolayı hükümsüz olduğunu, hükümsüz sözleşmeden vergi borcu doğmayacağını, davacının ödememesi gereken vergi borcunu idari yargı yoluna giderek iptal ettirme imkanı varken ödemiş olmasının kendi kusuru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Davalı vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmaz davalık olduğu için tapusunu sorun çözülünce vereceğini, davacının bu hususu kabul ettiğini, ancak ödemeyi tapu sorunu çözülünce yapacağını beyan ettiğini, davacıdan herhangi bir şekilde nakit para, çek, bono v.s ödeme almadığını, esasen 23.000 TL'ye anlaştıklarını, taşınmaz bedelinin tapu sorunu çözüldüğünde ödeneceğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacıların davalıya bedel ödediğine dair soyut iddialardan başka, hiçbir somut delil ibraz olunamadığından, davanın reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2014/4068 E., 2014/11734 K. sayılı kararı ile özetle; "..taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinde taşınmaz bedeline ve bu bedelin davalıya ödendiğine ilişkin hiçbir ibare bulunmamaktadır. Davacı satış bedelinin davalıya ödendiğini iddia etmiş, davalı ise bedel ödenmediğini savunmuştur....

            Oysa; taşınmaz üzerindeki muhtesatlar bedeli ayrık tutularak, devir bedeline dahil edilmeden muhtesatın davacılara aidiyeti belirtilerek, sadece çıplak haliyle Belediye'ye devredilmişse bu satış nedeniyle davalıların haksız ve sebepsiz bir zenginleşmesi söz konusu olmayacaktır. Aksine sebepsiz zenginleşen Belediye olacaktır. Zira taşınmazı, üzerindeki muhtesatın davacılara ait olduğunu ve satış bedeline muhtesatın dahil edilmediğini bilerek satın almıştır. Davacıların da dava dilekçelerinde ve yargılama sırasında, davalılara davaya konu taşınmaz karşılığında başka bir yerde taşınmaz verildiğini belirtmeleri karşısında devir bedelinin kapsamının belirlenmesi gerektiği açıktır....

              - K A R A R - Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan bakiye borcun karşılığında çekler verilmesi nedeniyle temel ilişkiye dayanılarak alacak talebinde bulunulamayacağını, çeklerin alacağın temliki yoluyla devredilemeyeceğini, temlikin geçersiz olduğunu, temlik esnasında verilen çeklerin icra mahkemesince iptal kararı verilen icra dosyasında (kasada) bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada ... 7. Asliye ve Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, harici satış sözleşmesi ile satılan aracın icra kanalı ile satılmasından kaynaklanan senet iptali ve alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; taraflar arasında araç satış sözleşmesi düzenlendiği, 02.10.2000 tarihinde trafiğe çıkışı yapılan 2001 model 2. el araçın satışı yapıldığı, davanın 16.09.2002 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. Tüketici Mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle durumun değerlendirilmesi görevi 3.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın 3.Hukuk Dairesine Gönderilmesine, 24.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu