Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, dava ve takip konusu alacaklarının; davalı borçlu adına kayıtlı Keşan ilçesi, Paşayiğit Mah 3381 parsel sayılı taşınmazın satış sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafından davalı tarafa ödediği 50.000,00- TL kapora bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesine ilişkin olduğunu, kural olarak tapuda kayıtlı taşınmaz mallarla ilgili temliki tasarrufların MK nun 634, Tapu kanunun 26 ve Borçlar Kanunun 213 maddelerine göre tapu memuru önünde resmi şekilde yapılması zorunlu olduğunu, aksi halde, harici taşınmaz satış sözleşmelerinin hukuken alıcıya herhangi bir hak bahşetmeyeceğini, bu nedenle taraflar arasında düzenlenen harici satış sözleşmesi mülkiyetin nakli bakımından geçersiz olup, taraflar aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebileceklerini, davacının dava ve takip konusu geçersiz taşınmaz satış sözleşmesine dayalı olarak davalı borçlu tarafa 11.08.2017 tarihinde 50.000- TL havale etmiş ise de açıklanan nedenlerle...

Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

Davacı, davalı T6 aracılığıyla diğer davalı T4 ŞTİ den 24/07/2012 tarihinde 85.000,00 TL bedelle 2 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, ancak taşınmazın pis su tesisatlarının ayıplı olduğundan evin içine su dolduğunu, evin ayıplı olduğunu ileri sürerek sözleşmeden döndüğünü, ev için ödediği 85.000,00 TL nin iadesini uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, taşınmaz üzerinde keşif yapılmış, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu taşınmazın gizli ayıplı olduğu, davacının sözleşmeden dönme yönündeki talebinin haklı olduğu, 85.000,00 TL nin davalıya iadesine karar verilmesi gerektiği, davacının kira tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

Mahkemece harici satış sözleşmesi geçersiz olduğundan ödenen bedelin iadesine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, davalının davacı ve dava dışı arsa sahipleri ile kat karşılığı yaptıkları inşaat sözleşmesi gereğince payına düşen bir daireyi davacıya satmış olması o sözleşmeden doğan alacağının temliki niteliğindedir. Bu durumda geçerli bir konut satış sözleşmesinin varlığın kabulu gerekir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi gereğince tarafları yasada öngörülen tüketici ve satıcı olan kişiler arasındaki konut satışlarıda bu yasa kapsamına alınmıştır. 4077 Sayılı Yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler, kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

    Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir. Senette yer alan bedelin, uyarlama ve denkleştirici adelet kuralları ile ... tarih ve ... ve ... tarih, ... sayılı YİBK kararlarının kapsamları ve Tefe-Tüfe endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlara, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanması, bu konuda uzman bilirkişilerden bir hukukçu, bir serbest muhasebeci yada mali müşavir ve bir bankacıdan rapor alınması gereklidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil (Harici Satış) Ve Tazminat Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 435 numaralı parseli, davalıların murisinden haricen satın aldığını, ancak tapuda işlem yapamadıklarını belirterek, taşınmaz tapu kaydının iptalini, müvekkili adına tescilini, mahkeme aksi kanaatte ise taşınmaza davacı tarafından yapılan havuz, yenileme ve dikilen ağaç bedelinin davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, haricen satışın şekil şartı nedeniyle geçerli olmadığını, havuzu ise davalıların murisinin yaptırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Mahkemece, davacının, davaya konu taşınmazı harici senet ile dava dışı ...'a sattığını, tapuyu veremediği için ...’ın bu sözleşmeye dayanarak, ... olduğu parayı, davacıdan tahsil ettiğini, davacının, ... olduğu bu paranın rücuen diğer davalılardan tahsilini istediğini, davacı ile dava dışı ... arasında ilişki, bu ikisi arasındaki ... 1.Noterliği'nin 01.03.2002 gün ve 4881 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine dayandığını, davacı ile kendisinden önceki satıcı ... arasındaki sözleşme 05.10.2001 tarihli harici sözleşmeye dayandığını, davalılar ..., ..., ... ve ... 2009/6392-12976 Yurtsever ile ...'in dava dışı ... ile akdi herhangi bir ilişkisi olmadığını, bu nedenle davacı kendisini akdi ilişki içerisinde bulunduğu ...'a tazminat olarak ödediği miktarı, bu davalılardan isteyemeyeceğini, davacının davalı ... ile aralarında yapmış olduğu harici satış sözleşmesine dayanarak ...'...

          Hal böyle olunca, davacıların sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemi için aktif husumet ehliyetleri bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil veya alacak istemi ile açılmış ise de, davacı 15.01.2008 havale günlü ıslah dilekçesi ile istemini alacağa yönelik olarak sınırlandırmıştır. Açıklanan bu niteliği itibariyle dava sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, tazminat istemine ilişkin olup, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'nun 23.05.2016 gün 2016/18757 - 23122 sayılı kararı ile temyiz itirazının incelenmesi için Dairemiz görevlendirilmekle yapılan incelemede; Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu