Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce eksik olduğu tespit olunan 23.849,2‬0 TL peşin harcın 13.04.2022 tarihinde, menfi tespit ve istirdat talebi yönünden takip çıktısı üzerinden eksik kalan 59.000,00 TL dava değeri üzerinden hesaplanan 1.007,58 TL peşin harcın 21.06.2022 tarihinde davacı tarafça mahkememiz dosyasına yatırıldığı görülmüştür. Dava; İİK.72.maddesine dayalı Menfi Tespit ve İstirdat davasıdır. Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının; Dava konusu ... İli ... İlçesi ... /... Mahallesi ... Ada ... Parsel sayılı 165.133,00 m2 ile ... İli ... İlçesi ... /... Mahallesi ... Ada ... Parsel sayılı161.800,00 m2 yüzölçümlü taşınmazların bedeline teminat oluşturması için davalı yan adına senet düzenlediğini, bu sözleşmenin davalı yan tarafından Kulu İcra Müdürlüğünün ......

    CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olup, dava şartı yerine getirilmeden açıldığını, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, menfi tespit ve istirdat davalarının nispi harca tabi olduğunu, eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, bonoların, kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren sebepten mücerret borç senetleri olduğunu, bu nedenle dava konusu bononun taşınmaz alım satım sözleşmesi ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının kabul edilemeyeceğini, dava konusu bononun ihdas nedeninin nakten olduğunu, davacı, dava dilekçesinde işbu bonoyu taşınmaz alım satış sözleşmesi ile ilişkilendirmeye çalışarak ihdas nedenini malen olarak değiştirdiğini, bu durumda, dava konusu bononun taşınmaz alım satım sözleşmesi uyarınca verildiği ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacının, iddiasını yasal delillerle ispatlaması gerektiğini, öte yandan, borcun tamamının ödendiği iddia edilen hallerde, menfi tespit davası açılmasının...

      Hukuk Dairesinin 2018/805 esas ve 2019/1963 karar ve 25.03.2019 tarihli düzeltilerek onama kararında, "Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür." cümlesinin bu yönde bir delil olmadığından ve husus dava konusu olmadığından gerekçeden çıkarılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilmez ve borç icra dosyasına ödenirse menfi tespit davası İİK'nın 72/6. maddesine göre kendiliğinden istirdat davasına dönüşür. Somut olayda davacı, çeklerin ibrazı üzerine dava dışı ciranta hamile ödemede bulunmuştur. Dolayısıyla davacının aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle icra dosyasına ödediği bir bedel olmadığından menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşmeyecektir....

        Mahkemece davanın kısmen kabulüne, keşidecisi davacı, lehtarı davalılar olan 15.11.2004 vade tarihli bononun davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava harici taşınmaz satışı nedeniyle ödenen bedelin iadesi ve senedin iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan harici satış işlemi tapuda işlem yapılarak gerçekleştirilememiş olduğundan geçersiz olup taraflar aldıklarını iade ile mükelleftir. Davacı tarafından delil olarak sunulan 15.11.2004 tarihli sözleşme davalılardan ... ve davacı tarafından imzalanmış olup davalıların bu 2007/14585-20084111 sözleşme hakkında beyanları alınmamıştır. Sözleşme içeriğinde davalılara bir kısım ödeme yapıldığı kabul edildiğine göre, mahkemece öncelikle davalılar bu sözleşme hakkında isticvap edilerek beyanları alınmalıdır....

          Bononun harici satış sözleşmesinin teminatı olarak verildiği sabit olduğu takdirde satış sözlemesi BK 213 MK 706 Md Tapu kanunu 26.mAddesi gereği geçersiz olduğundan taraflar sadece sözleşme gereği verdiklerinin iadesini isteyebilecektir. Satıcı taşınmaz icin kira, ecrimisil v.b. Isteyemeyecek, alıcıda satış bedeline karşılık faiz isteyemeyecektir. Mahkeminin de karar gerekçesinde belirttiği üzere bono mücerret borç ikrarı niteliğindedir. Bunun aksin aynı nitelikte delillerle kanıtlanması gerekir. Kural bu olmakla birlikte, davalı savunmasında bononun varlığını kabul ettiği taşınmaz satış sözleşmesi ile ilgisinin olmadığını, başka bir ilişki nedeniyle verildiğini açıklamıştır. Bononun keşide tarihi ile taşınmaz satış sözleşme tarihinin aynı 31.12.1998 olması karşısında bononun taşınmaz satış sözleşmesi için verildiğinin kabulü gerekir. Davalı savunmasını yani bonunun taşınmaz satışı dışında başka bir ilişki nedeniyle verildiğini kanıtlamalıdır....

            Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). 16. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

              MAHKEMECE : Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; birleşen mahkememizin 2022/219 esas sayılı dosyasında harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında mahkemece dava konusu senedin tedbiren dava sonuna kadar icra işlemlerine konu edilmemesine karar verdiği, ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan şey ya da hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu oluşturacağı, dosyaya davacı tarafça sunulan, harici taşınmaz satış sözleşmesine ilişkin protokol ve ek protokol imzalandığı, harici satış sözleşmesinde belirtilen taşınmazın satışının yapılmadığı, davacı tarafın davaya konu senedi iş bu satış sözleşmesine istinaden verdiğini bildirdiği, davalı tarafın senedin veriliş sebebinin harici taşınmaz satışı olduğunu beyan ettiği, davalı tarafa teslim edilen senedin ciro edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve ihtiyati tedbir verilmemesi...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, taşınmaz satışı nedeniyle düzenlenen bono niteliğinde olmayan senede dayalı menfi tespit isteminden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 3.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 03.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.06.2006 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hile nedenine dayalı menfi tespit, istirdat ve senet iptali istemleri ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının hukuki yarar yokluğu nedeniyle istem reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir....

                    Davalı vekili, takipten itibaren 6 yılın geçtiğini, ödemelerin de 2 yıllık bir süreye yayıldığını, bu nedenle menfi tespit ve istirdat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, senetteki imzanın davacı borçluya ait olduğunu, aksi halde ise, senet ciro yoluyla müvekkiline geçtiğinden müvekkilinin sahteliği bilebilecek durumda olmadığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu