YANIT : Davalı avukatı tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; öncelikle köy senedinin 1997 yılında imzalandığını, bu nedenle zaman aşımı süresinin dolduğunu, ayrıca satış bedelinin yarısının müvekkiline ödenmediğini, dava konusu yerin müvekkiline ait 160 parsel sayılı taşınmazda bulunmadığını, tapu iptali ve tescil talebinin bu nedenle reddini, sebepsiz zenginleşme yönünden ise zaman aşımı nedeniyle talebin reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 26/09/2018 Tarih ve 2016/800 Esas, 2018/644 Karar sayılı kararında özetle; "... açılan davanın harici satış senedine dayalı tapu iptal ve tescil; bu mümkün olmadığı halde ödenen bedelinin karşılığının iadesine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Davada, harici satım sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istenmiş olup, tapu iptali ve tescil istenmediğinden, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki; anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderilmesine, 08.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı vekili dilekçesinde taşınmazın 1971 yılından beri davacının zilyetliğinde bulunduğunu bildirmiş ve aynı zamanda tespit sonrası zilyetliğe de dayanmış ise de tapuya kayıtlı bir taşınmazın devri TMK.nun 706, BK.nun 213 (6098 sayılı TBK.nun 237) ve Tapu Kanununun 26.maddesine göre tapu sicil memuru huzurunda resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Tapu sicilinde kayıtlı bir taşınmazın resmi memur önünde yapılmayan tapu dışı satış ve devri hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağından tapu iptali ve tescil talebinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir....
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, terditli olarak alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil talebinin reddine, terdiden açılan alacak davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davacı vekili dava dilekçesinde, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde, ödenen bedelin ve taşınmaz üzerine yapılan masrafların davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Ancak 18.12.2012 havale tarihli dilekçesinde, taşınmaza 20 yılı aşkın süredir iyi niyetli zilyet olduğunu, zilyetliğin başlangıç tarihi itibariyle de malikin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak, TMK 713/2 maddesi kapsamında tapu iptali ve tescil kararı verilmesini, TMK 713. maddesi uygulanmaz ise üzerine yapılan yapı ve ağaçlar nedeniyle TMK 'nun 724. maddesinin uygulanma imkanı bulunduğunu, bu iki sebep yönünden tapu iptali ve tescil talebi yerinde görülmediği takdirde, iyi niyetle yapılan yapı, dikilen ağaç, ödenen vergi ve diğer ödemelerin sebepsiz zenginleşme ve TMK 'nun 722-723. maddeleri kapsamında davacıya ödenmesini talep ettiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; harici araç satım sözleşmesi nedeniyle ödediği bedelin aracın devredilmemesi nedeniyle iadesi amacıyla yaptığı takibe davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla, davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptalini, takibin devamı ile davalı hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı; davanın reddini talep etmiştir....
çalıntı kaydı düşürüldüğünü, müvekkilinin bu nedenle ifadeye çağrıldığını, ... plakalı aracı iade ederek taraflarınca araç satış bedeli olarak ödenen 165.000,00-TL 'nin iadesi için dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle işbu davayı açmanın zaruri olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen araç satış bedelinin iadesi için 1.000,00-TL 'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Öncelikle, tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmeler Türk Medeni Kanunu'nun 706, adi yazılı senetlerin tanzim ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 213 (6098 s. TBK.m.237),Tapu Kanunu'nun 26. ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 60. madde hükümleri uyarınca resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. Geçersiz bir tapu dışı satışa dayanılarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bu nedenlerle; Mahkemece, davacı yanın dayandığı adi yazılı sözleşmelere iptal ve tescil isteği yönünden hukuki kıymet verilmeyerek, tapu iptali ve tescil isteklerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Tarafların, hükmün, geçersiz satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının değerlendirilmesinde; Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi, Mahkemenin yazılı gerekçesine katılma olanağı da bulunmamaktadır....
Bilirkişi ---- tarihli raporunda özetle; davacı kayıtları uyarınca davacının davalıdan---- alacaklı olduğunun kayıtlı olduğunu, davalının senet iadelerine ilişkin yazısı, senet asılları, taahhütname, senet asılları kapsamında davacı tarafından rapor içerisinde belirtilen şekilde davalı şirkete toplam ---- ödeme yapılmış olduğunu, davacının yapmış olduğu ödemelerin dava tarihi itibariyle güncellenmiş değerinin --- olarak hesaplandığını beyan ve rapor etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, adi yazılı taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde bedelin ödenmesi davasıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, harici satım sözleşmesinden ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 724 üncü maddeden kaynaklı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 706 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237 nci maddesi, Tapu Kanunu’nun 26 ncı maddesi. 3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 724 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....