Sorun bu açıdan değerlendirilirse tapu taşınmazın tapuda başka kişi adına kayıtlı bulunsa dahi satış vaadi sözleşmesine konu yapılabileceği duraksamasız söylenebilir. Ancak satış vaadi sözleşmesine konu edilmiş olsa bile taşınmaz tapuda bir başkası adına kayıtlı bulunduğundan sözleşmenin ifası (icrası) mümkün değildir. Ayrıca, vaat alacaklısı satış vaadi sözleşmesine dayanarak sözleşmenin tarafı olmayan kayıt malikini hasım göstermek suretiyle de taşınmazın adına tescilini isteyemez. Ancak TMK'nın 994/1. maddesine göre, "İyiniyetli zilyet, geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebilir ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabilir." Düzenleme gereği, iyiniyetli zilyet, şeye yaptığı zorunlu ve faydalı giderler ödeninceye kadar eşyayı alıkoyma(hapis) hakkına sahiptir....
Hükmü davalılar ..., ... ve ... vekili ve davalı ... vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir. Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Ayrıca, 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesi gereğince hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir. Aksi takdirde, hükmün infazı sırasında yeni bazı uyuşmazlıklar ortaya çıkar ve yeni bazı davaların açılması gerekebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.11.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 07.11.1995 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Birleştirilen davada ... mülkiyet hakkına dayalı olarak H blok 13 numaralı taşınmaza davalı ...’nin yersiz elatmanın önlenmesi talebinde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.11.2010 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davayı kabul etmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazda davalının murisi ...'nın malik olduğu, elbirliği halinde mülkiyet paylı mülkiyete dönüştürülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağı blunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.11.2015 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 10 parsel sayılı taşınmazın muris ... adına kayıtlı olduğunu, davalı ...'in ve diğer davalıların murisi ....'nun bu taşınmazdaki hisselerini satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ....'...
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; satış vaadi sözleşmesine dayanarak 40 yılı aşkın süredir davacıların dava konusu taşınmazı kullandıklarını, tanık beyanlarının da bunu doğruladığını, davalarının sırf satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili davası olmayıp aynı zamanda zilyetliğe ilişkin olduğunu, somut olayda tapulu taşınmaz için resmî şartın öne sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini belirtmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetinin naklinin hüküm ve sonuç doğurabilmesi için sözleşmenin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 70; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237; 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 89 uncu maddeleri uyarınca resmî biçim koşuluna uyularak yapılması zorunludur. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.10.2003 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, dayanılan sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davada dayanılan 21.01.1998 tarihli sözleşmenin konusu, 5 parsel üzerindeki 23, 24, 25 ve 26 numaralı bağımsız bölümlerdeki davalı ...’a ait müşterek payların satışı vaadidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.11.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi senedine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, .... Noterliği’nin 29.11.1973 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. Davalılardan ..... ve ... davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar yargılamalara katılmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiştir. Davacının dayanağı 29.11.1973 tarihli satış vaadi sözleşmesinde, satış vaadinde bulunan davalılar murisi ......
Davalı, davanın süresinde açılmadığını, davacının zilyet olmadığını ve sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 18.10.2005 tarih 2005/7682 Esas 9159 K. sayılı ilamı ile görev yönünden bozulmuştur. bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda, satış vaadi sözleşmesine konu olan 48 m2 lik kısmın ifrazının olanaklı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacının tescil isteğinin dayanağını oluşturan satış vaadi sözleşmesi noterde usulüne uygun olarak düzenlenmiş olup geçerlidir. Anılan sözleşme 10.12.1962 tarihinde tapuya şerh edilmiş olup, sözleşmeye konu olan davacı tarafından depo olunarak kullanıldığından bir başka deyişle davacı fiilen zilyet bulunduğundan zamanaşımından da sözedilemez....