Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin yerleşmiş uygulaması bulunduğu) ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş…” halleri kazanmayı sağlayan davasız, aralıksız 20 yıldan fazla malik sıfatıyla geçen zilyetlik olgusuyla birleşmiş, iç içe ve birbirinden ayrı üç dava sebebidir. 6100 sayılı HMK.nun 26. maddesine göre de, hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Kural olarak, tapu iptali ve tescil davaları kayıt malikine, kayıt malikinin ölmüş olması halinde mirasçılarına yöneltilir. Bu kural, TMK nun 713/2 maddesine dayalı açılan davalarda da geçerlidir. Ancak maddede yer alan ve ileri sürülen sebebe göre, kayıt malikinin bilinmemesi veya ölü olması veya gaipliğine karar verilmiş bulunması hallerinde, dava sebebine dayalı olarak taraf teşkili özellik arzetmektedir. Ölüm veya gaiplik sebebine dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi halinde, husumetin dava konusu taşınmaz/pay malikinin mirasçılarına yöneltilmesi gerekir....

Dava konusu 183,21 metrekare miktarlı 109 ada 6 parsel sayılı taşınmazın senetsizden 20 yıldan fazla zilyetlik ve muristen intikale işaret edilerek 18.05.2005 tarihinde davalı ... adına tespit gördüğü, itirazsız 18.01.2007 tarihinde kesinleşerek davalı adına tapuya tescil olunduğu, 28.07.1999 tarihli harici senette ise satıcısının ..., alıcısının ... olup, sınırları yazılı kocası Veli Ateş’den intikal eden evini 800 milyona sattığını belirttiği, senedi köy ihtiyar heyeti huzurunda imzaladığı görülmüştür. Dava, harici satış senedine dayalı olarak TMK'nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olup, yargılama sırasında ıslahla bedel isteğine dönüştürülmüştür. Davacı kadastrodan önceki nedenlere dayanarak dava açtığına göre ümidinin kesildiği tarihin dava tarihi olduğu tartışmasızdır. Bu itibarla BK'nun 125. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresi henüz geçmemiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.06.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali, birleşen davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 21.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ve birleşen dosyanın davacısı Serhat Altunboğa ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 04.11.1985 tarihli satış vaadi sözleşmesinin muris muvazaası sebebiyle iptali, birleşen dava ise 04.11.1985 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanılarak tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

      temlik ettiğini, davacının taşınmazı sözleşmeden önce temlik edilmiş olduğundan 22.09.2011 tarihli sözleşmede hukuki ve fiili imkansızlık bulunduğunu, bozma öncesi kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, geçersiz sözleşmeden dolayı tapu iptali ve tescil ile rayiç değer talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddini karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....

        Mahkemece, tapuda kayıtlı olan ve malikleri bilinen bir taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanma imkanı bulunmadığı, harici satın almaya ilişkin sözleşmenin ise şekil şartına uygun yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, malikinin 20 yıl önce ölmüş olması nedeniyle tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiği iddiasına dayalı, TMK’nin 713/1-2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, tapuda kayıtlı olan ve malikleri bilinen bir taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanma imkanı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu gerekçesi somut olaya uygun düşmemektedir, zira dava bilinmeme sebebine değil ölüm sebebine dayalı olarak açılmıştır....

          Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.10.2003 tarihinde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, bu talep kabul edilmediği takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kısmen kabul-kısmen reddi ile, taleple bağlı kalınarak harici satışa konu taşınmaz bölümü için 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte miras hisseleri oranında davalılardan tahsiline, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat bedeline ilişkin talebinin reddine dair verilen 17.09.2013 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, harici satıma dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde bedel istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... Okur ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.10.2011 gün ve 87/253 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 1450 ada 15 parselin ... adına kayıtlı iken ölümüyle mirasçılar arası taksimle mirasçısı ...'ya kaldığını, bu kişinin de 09.04.1991 tarihli senetle ...'e sattığını, ...'nın da 15.02.1993 tarihli senetle davacı ...'...

              Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Somut olayda, davacı dava dilekçesine ekli olarak 23/10/2007 tarihli harici satış senedini dosyaya sunmuştur. Satış senedine göre, dava dışı ... vekili ... dava konusu 1609 ve 1610 parsel sayılı taşınmazdaki 2 dükkanı 5.000,00 TL karşılığında davacı ...'na sattığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaz ... Belediyesi adına 19/10/1993 tarihinde tapulama yolu ile tescil edilmiş olup, harici satımın yapıldığı 2007 tarihinde tapuya kayıtlı bir taşınmaz olduğundan bu sebeple 1609 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 31.10.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin dava, dava dilekçesinde 27.000,00 TL değer gösterilerek açılmış, bu miktar üzerinden peşin harç yatırılmış, keşif ve bilirkişi kurulu raporu ile taşınmazın dava tarihindeki değeri 40.000,00 TL olarak saptanmıştır. Davacı tapu iptali ve tescil istemi yönünden eksik harcı tamamlamamış, mahkemece bu hususta davacıya süre verilmemiş, her hangi bir işlem yapılmamış, eksik harç tamamlattırılmadan yargılamaya devam olunarak davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. 492 sayılı Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine ve iradelerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece res'en gözetilmesini hükme bağlamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu