Kararı, davacı-karşı davalı vekili ve katılma yolu ile davalılar-karşı davada davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-karşı davada davacılar vekilinin asıl ve karşı davaya yönelik tüm temyiz itirazları yerinde olmayıp reddi gerekmiştir. 2-Asıl dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi zararın tazmini istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davada davacının haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile manevi tazminat talepleri kabulüne ve davalı tarafın defterleri üzerinde inceleme yapıldığı halde maddi zararın tespit edilemediği gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
Davanın, davacının kendisine ait olduğu ve tescilli olduğu iddia edilen markaların, davalı tarafından haksız rekabet teşkil edecek şekilde kullanıldığı iddiasına dayanılarak haksız rekabetin önlenmesi ve men'i, ilanı ile haksız rekabet sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemli dava olduğu, ticari faaliyetlerin tescilli bir markaya dayalı kullanılması sonucu meydana gelen haksız rekabet nedeniyle markaya tecavüz ile haksız rekabetin tespiti ve buna bağlı haksız rekabetin meni, refi ve önlenmesi gibi taleplere ihtisas mahkemesi olan tarafından bakılması gerektiğinden, davaya -----Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından devamla esas açıdan hüküm kurulması gerekirken karşı görevsizlik kararı verilmesi hatalı olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. " şeklindedir....
(eski ünvanı ... ve Yatak San. Tic. A.Ş. ) vek. Av. ... arasındaki haksız rekabetin tespiti ve meni ile maddi – manevi tazminat davası hakkında ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nden verilen 16/12/2015 gün ve 2010/215 Esas - 2015/ 1079 Karar sayılı hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen, davacı ile ... arasındaki 01.01.2007 tarihli Tek Yetkili Distribütörlük Sözleşmesi aslının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Haksız rekabetin vuku bulduğu iddia edilen 29.07.2013 tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54/2. maddesinde rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır denilerek haksız rekabetin tanımı yapıldıktan sonra 55. maddede dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar tahdidi olmaksızın sayılmış, hukuki sorumluluk başlıklı 56. maddede de haksız rekabet nedeniyle açılabilecek çeşitli davalar ve yapılabilecek talepler gösterilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 56. maddesinde haksız rekabet halinde fiilin haksız olup olmadığının tesbiti, haksız rekabetin meni, haksız rekabet sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması ve diğer taleplerin yapılabileceği belirdikten sonra, 59. maddesinde kararın ilanının da istenebileceği ve mahkemece hükmün kesinleşmesinden sonra ilanına karar verebileceği...
Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk ve İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ticaret unvanının kullanımı nedeniyle haksız rekabetin tespiti ve meni ile davalının ticaret unvanındaki “ elektor “ kelimesinin terkini istemine ilişkindir. İstanbul 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince, davanın ticari unvanın davalı tarafından haksız tescilinin iptali istemine ilişkin olduğu ve uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununun ticaret unvanı ile ilgili hükümlerine göre çözümü gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın marka tescili yapılmış olan unvanla ilgili bulunması nedeniyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Haksız Rekabetin Tespiti, Meni, Manevi Tazminat Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04/10/2021 tarih ve 2021/72 Esas - 2021/689 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili,... olan davalı ...'...
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Haksız rekabetin tespiti ve meni talepli ve yine bundan kaynaklı maddi ve manevi zararların tazminini konu alan işbu davanın her iki davalı yönünden de ayrı ayrı reddine, 2-Alınması gereken 242,10-TL (haksız rekabetin tespiti ve meni ile maddi ve manevi tazminat davası ayrı ayrı 80,70-TL olmak üzere) karar ve ilam harcından, peşin alınan 529,41-TL'nin mahsubu ile artan 287,31 -TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iade edilmesine, 3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, dava değerine göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara yarı yarıya olacak şekilde ödenmesine, 4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, dava değerine göre manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara yarı yarıya olacak şekilde ödenmesine, 5-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, haksız rekabetin tespiti...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/10/2013 tarih ve 2011/212-2013/256 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili adına 29,30 ve 43. sınıflarda tescilli 2002/30240 sayılı "..." ile 2003/25235 sayılı "... " markaları bulunduğunu, davalının "..." ibaresini tanıtım evraklarında, işyeri tabelasinde ve ürünlerin üzerinde kullanmasının müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, markaya tecavüzün meni, haksız rekabetin tespiti, meni refi, fazlaya ilişkin haklarını...
e üye olan İletişim Yayıncılık'a ait “Kültür Endüstrisi ve Kültür Yönetimi” isimli kitabın izinsiz ve sözleşmesiz çoğaltılıp satışa sunulduğunu, böylelikle FSEK’ten kaynaklanan çoğaltma ve yayma haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek müvekkili ... için FSEK 68. madde hükümlerine göre 1000,00 TL telif tazminatına,davalının müvekkili meslek birliğine üye yayınevlerine yapacağı muhtemel tecavüzün men’ine, davalının eyleminin aynı zamanda haksız rekabet teşkil etmesi nedeniyle diğer müvekkili içinde 1.000,00 TL manevi tazminata ve haksız rekabetin tespiti ile men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, müvekkilinin davaya konu eyleminin kar amacıyla değil eğitim öğretim amacıyla gerçekleştirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça, davanın taraflar arasında imzalanan satış ve distribütörlük sözleşmesinden kaynaklandığını, bunun yanında TTK hükümleri gereğince haksız rekabet sonucu oluşan maddi ve manevi zarar, alacak ve rekabetin tespiti ile menini talep etmiştir. istinaf dilekçesi içeriğinden de davanın sözleşmeye ve TTK'nın haksız rekabet hükümlerine dayandırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı TTK'nın 54 ve devamı maddeleri kapsamında haksız rekabetin tespiti, meni, ortadan kaldırılması ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. İşbu uyuşmazlıkta TTK’nın 54 vd. maddeleri kapsamında yer alan haksız rekabet kurallarının uygulanması gerekir.Ticaret mahkemelerinin görev kurallarını düzenleyen TTK’nın 4/1 (a) maddesi uyarınca eldeki dava mutlak ticari davalardan olup, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticaret mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerekir (Yargıtay 11. HD sinin 13/02/2017 tarih 2017/339 E. 2017/757 K sayılı ilamı)....