Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.Davacı ile dava dışı Hazine arasında kaynak suyunun bir bölümünün kullanılması amacıyla 01.03.1996 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmenin sona ermesinden sonra (23.03.2006 tarihinde) açılan bu davada sözleşme sürerken (sözleşmede taraf olmayan) davalı belediyenin vaki haksız eylemi nedeniyle uğranılan müspet zararın tazmininin talep edildiği, diğer bir anlatımla dava açıldığı sırada bir müdahalenin varlığının ileri sürülmediği anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece de, davaya konu uyuşmazlık haksız fiilden (BK.md.41) kaynaklanan tazminat istemi olarak nitelendirilmiştir. Her iki değerlendirmeye göre, uyuşmazlık ve temyiz haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, temyizi inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir....

    Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı davalıların haksız fiili sonucu oluşan maddi ve manevi zararın giderilmesi istenmektedir. Taraflar arasında komşuluk hukukundan kaynaklanan uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Aynı nitelikteki uyuşmazlıktan kaynaklanan davalara ilişkin istinaf incelemesi 4. Hukuk Dairesince esastan incelenmiştir. Aynı nitelikteki uyuşmazlıklara ilişkin temyiz incelenmesi de Yargıtay 4.Hukuk Dairesince yapılmış ve tüm bu emsal davalarda uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat olarak dayandırılmıştır. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır....

    Nitekim haksız fiilden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen HMK'nun 16. maddesi haksız fiilin işlendiği yer, zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ile birlikte zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olacağını düzenlemiş bulunmaktadır. Dosya kapsamından davacının yerleşim yerinin ... olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır. 6100 sayılı HMK'nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde HMK'nın 7/1-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki sözkonusu değildir....

      Davacılar, haksız eylemi gerçekleştiren davalı küçük aleyhine, cismani zarar nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle dava açmışlardır. Haksız fiili gerçekleştiren davalı ...'ın dava tarihinde reşit olmaması nedeniyle velayeti altında bulunduğu anne-babasının velayeten davaya dahil edilmiş oldukları, davacılarının aile başkanının kusursuz sorumluluğuna ilişkin, mahkemeye sundukları dava ve ıslah dilekçelerinde ayrıca bir taleplerinin olmadığı anlaşıldığından, davanın haksız fiilden kaynaklandığı ve Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usûllerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4/1. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İnegöl 3....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 16. maddesine göre “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir”. Anılan Kanun hükmü haksız eylemden kaynaklanan tazminat davaları için özel yetki kuralı olup, davacıya seçimlik hak tanındığı, aynı kanunun 19/son bendinde de “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Dosya içeriğinden, davanın haksız eylemden kaynaklandığı, ancak davalının yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, seçimlik hakkını kullanarak HMK'nın 6. maddesi kapsamında, dava dilekçesinde bildirdiği davalının tebligata esas adresinde dava açmıştır....

          Somut uyuşmazlıkta davacı Güvence Hesabı zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın neden olduğu kazada yaralanan dava dışı kişiye ödediği tazminatı, haksız fiilden sorumlu olan davalılardan rücuan talep etmektedir, her ne kadar davacı güvence hesabı ise de davalılar tacir olmayıp uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun 21 ve 22.maddeleri gereğince Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37....

            Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta ise de davacı sigortalısının tacir olduğu gibi davalının da tacir olduğu, tacirler arasındaki haksız fiilden doğan uyuşmazlığın her iki tarafında ticari işletmesinin ilgilendirdiği anlaşıldığından dava ticari dava niteliğindedir. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun 21. Ve 22. Maddeleri gereğince Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta ise de davacı sigortalısının tacir olduğu gibi davalının da tacir olduğu, tacirler arasındaki haksız fiilden doğan uyuşmazlığın her iki tarafında ticari işletmesinin ilgilendirdiği anlaşıldığından dava ticari dava niteliğindedir. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun 21. Ve 22. Maddeleri gereğince Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta ise de davacı sigortalısının tacir olduğu gibi davalının da tacir olduğu, tacirler arasındaki haksız fiilden doğan uyuşmazlığın her iki tarafında ticari işletmesinin ilgilendirdiği anlaşıldığından dava ticari dava niteliğindedir. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun 21. Ve 22. Maddeleri gereğince Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bu hukuksal olguların sonucu olarak tüzel kişinin organı niteliğindeki yönetici ortakların, tüzel kişi adına ve yararına işledikleri haksız fiillerden dolayı zarar gören üçüncü kişilere karşı tüzel kişi ile birlikte Borçlar Kanununun 41 ve Türk Medeni Kanunu'nun 50/3. maddesi hükmüne göre haksız fiil faili olarak sorumlu tutulmaları gerekir. Bu halde tüzel kişinin ve organlarının sorumluluğunun türünün Borçlar Kanununun 51. maddesi hükmünde düzenlenen zincirleme (müteselsil) sorumluluk olacağı kuşkusuzdur. Somut olaya gelince, davacı taraf davalıların işyerinde kaçak elektrik kullandıklarını öne sürmüştür. Mahkemece, davalıların dava dışı ...., Örme Tekstil San.Tic.Ltd.Şti.’nin temsilcileri oldukları, bu nedenle anılan şirketin işlediği haksız fiilden dolayı temsilci sıfatıyla sorumlu tutulamayacakları gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu