Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. ../... .... Çekişmelerin bir an önce sonuçlandırılmayıp uzun süre askıda bırakılmasının toplumun barış ve huzurunu bozacağı düşünülerek yargı yoluyla hak aramaya konulan zaman sınırı olarak öngörülen zamanaşımı kurumu bir maddi hukuk kurumu değildir. Bir borcu doğuran, değiştiren, ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için 30.022,09 TL destekten yoksun kalma (maddi) tazminatın 500,00 TL'sinin haksız fiil tarihi olan 02/06/2008 tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 09/12/2015 tarihinden itibaren, davacı ... için 26.942,61 TL destekten yoksun kalma (maddi) tazminatın 500,00 TL'sinin haksız fiil tarihi olan 02/06/2008 tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 09/12/2015 tarihinden itibaren, davacı ... için 25.000,00 TL, ... için 20.000,00 TL, küçükler Pakize ve Sedat Bülbül için ayrı ayrı 5.000,00'er TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 02/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların...

      Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonu kararı ile toplam 39.520,00 TL nakdi tazminat ödendiğini, nakdi tazminatı ödeyen Devletin BK'nun 51/2 maddesinden kaynaklı rücu hakkına dayanarak ödediği tazminatı haksız fiil faili davalıdan talep hakkına sahip olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 39.520,00 TL nakdi tazminatın ödeme tarihi olan 13.12.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı, davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır. III....

        Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki ihtilafın temelinde davalı apartman yönetiminin abonesi bulunduğu kapıcı dairesinde diğer davalı kapıcının usulsüz ve kaçak olarak elektrik kullanmasından doğan haksız fiil bulunmaktadır. Dolayısıyla yargılamaya konu olay kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Davanın esasını oluşturan haksız fiilin, Tüketicinin Korunması Hakkındaki 4077 Sayılı Kanunun öngördüğü mal ve hizmet satışlarından hiçbirisine uymadığı ve bu kanunun kapsamına girmediği açıktır.Temelinde haksız fiil bulunan dava konusu uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülmesi gerekir. Bu nedenle davaya Tüketici Mahkemesi'nde değil genel mahkemelerde bakılması gerekir....

          Davacı vekili, dava dışı emekli vefat etmesine rağmen maaş ödemelerine ilişkin, davalı ile aralarında yapılan sözleşmeye aykırı olarak, kartla maaş çeken hak sahiplerine yönelik gerekli kontrolleri yapmayarak yersiz maaş çekilmesine neden olduğu, oluşan kurum zararının tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İİK'nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur. Somut olayda, dava konusu alacağın haksız fiil sonucu meydana geldiği ve yargılamayı gerektirmesi nedeni ile alacağın likit olduğundan söz edilemez. Şu halde, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulü doğru değildir....

            Bu hüküm dikkate alındığında kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız fiil sorumluluğunun kurucu unsurları; fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve hukuka aykırılıktır. Haksız bir eylemin tazminat sorumluluğu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Türk Borçlar Kanunu 50. Maddesi gereğince , zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesinin geçerli olup, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilecektir. Dava konusu hasarın davalıya ait ... plakalı aracın ......

              Haksız fiil tarihindeki cenin sağ olarak doğmak koşuluyla haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Bunun sonucunda haksız fiil tarihinde ceninin ana rahmine düşmüş olması halinde ancak bu haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata hak kazanacaktır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, 26.04.2011 tarihinde meydana gelen ölüm olayından (haksız fiilden) sonra 10.12.2012 tarihinde, dünyaya gelen davacı ...'ün tıp biliminin bilinen kurallarına göre haksız fiil doğum tarihinin 1 yıl 7 ay 20 gün öncesinde gerçekleşmiş olmakla bu tarihte ... henüz ana rahmine düşmüş olmadığından haksız fiil nedeniyle manevi tazminat talep etme şartlarını taşımadığı ortadadır. Bu nedenle davacı ... yönünden manevi tazminat talebinin tümden reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                Bir borcu doğuran, değiştiren, ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır.Borçlar Kanunu'nun 41.maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60.maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. BK'nın 60. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık subjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, her halde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanaşımı süresi ile olağanüstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 794)....

                  Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. BK'nın 60. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanışımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir (..., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, ... 2006, s. 794)....

                    Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır....

                      UYAP Entegrasyonu