Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalı kurumun doğalgaz hattı geçirmek için yaptığı kazı çalışmaları sırasında bahçedeki mevcut zemine hasar verdiğini, hasar bedelinin tahsiline ilişkin icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İİK'nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur. Somut olayda, dava konusu alacağın haksız fiil sonucu meydana geldiği ve yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davalının itirazında tamamen haksız ve alacağın da likit olduğundan söz edilemez. Şu halde, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulü doğru değildir....

    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre bozma ilamına uyularak; Davanın maddi tazminat açısından kabulü ile 16.109.63 TL. tazminatın ... açısından limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden başlamak üzere, diğer davalılardan ise haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı ... ile ilgili destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, manevi tazminatla ilgili talebin kısmen kabulü ile, Safiye için 3.000 TL, Banu için 2.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      in %44 oranında özürlü olması sebebiyle babasının desteğine ihtiyacı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş ... için 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 2.000,00 TL cenaze ve defin giderinin, davacı ... için 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sürücüden haksız fiil, sigorta şirketinden temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle müştereken ve müteselsilen; davacıların her biri için 30.000,00'er TL manevi tazminatın davalı sürücüden haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08.04.2016 tarihinde davacı eş ... için maddi talebini 11.297,36 TL'ye artırmıştır. Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuş; diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacı ...'...

        Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; haksız fiil tazminatı istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 02.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 22/09/2020 NUMARASI: 2019/493 Esas - 2020/378 Karar DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/04/2021 İstinafa konu uyuşmazlığın, haksız fiil tazminatı kapsamında olduğu; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin; 02/09/2020 tarihli ve 36826 sayılı kararına göre; "Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dâhil), haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikâyet vb. dâhil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar," ile ilgili istinaf incelemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, H.M.K.'...

            Davacı, hazineye ait taşınmazda yetiştirdiği ürünlere davalılar tarafından zarar verildiğini, bu konuda tespit yaptırarak zararını belirlediğini ve davalılar aleyhine icra takibine giriştiğini, davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İİK'nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur. Somut olayda, dava konusu alacağın haksız fiil sonucu meydana geldiği ve yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davalının itirazında tamamen haksız ve alacağın da likit olduğundan söz edilemez. Şu halde, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulü doğru değildir....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin davacının haklı feshi ya da davalının haksız feshi ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamında davacı işçinin 09.11.1987-09.06.2006 tarihleri arasında müdür olarak çalıştığı, davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kendisine ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım alacaklarının tahsilini talep ettiği, davalı tarafça dosyaya ibraz edilen istifa dilekçesine göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yersiz olduğu savunulduğu, mahkemece söz konusu istifa dilekçesine dair davacının isticvabı sırasında söz konusu belgeyi baskı ile imzaladığı ve iradesinin fesada uğratıldığını beyan ettiği, mahkemece imzası davacı tarafından inkar edilmeyen istifa dilekçesinin davacının irade fesadına uğratılmak suretiyle düzenlendiği ve iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin kabul edildiği anlaşılmaktadır....

                a) Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez. Somut olaya gelince; davacı, davalı tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında su şebeke hattına hasar verildiğini öne sürmüş, iddia ettiği zarar miktarına ilişkin kalemlere ASKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 67. Maddesi hükmü uyarınca % 50 ilave yaparak istemde bulunmuştur....

                  Üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle hakları halele uğratıldığı takdirde haksız fiil sorumluluğuna dayanarak muvazaalı hukuki işlemi yapan taraftan zararının tazminini isteyebilir. Haksız fiil işleyen kimse uygun illiyet bağı çerçevesine giren bütün zararlardan sorumludur. Ayrıca muvazaa sebebiyle akdin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılan hallerde muvazaa ileri sürülemez. Ancak muvazalı hukuki muameleyi yapan tarafların muvazaayı birbirine karşı ileri sürmeleri mümkündür. Gerek asıl-alt işveren ilişkisi bulunması ve gerekse muvazaalı ilişki bulunması hallerinde üniversite dışında diğer davalının da 4857 sayılı Kanunun 2.maddesi doğrultusunda sorumluluğunun bulunduğu gözetilmeden sadece üniversite aleyhine hüküm kurulması hatalı olup bu durum kararı temyiz eden davalı Üniversitenin de hak alanını ilgilendirdiğinden bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu ve zarar görenin ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, Yargıtay 7....

                      UYAP Entegrasyonu