Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde haksız fiil nedeniyle ölüm halinde uğranılan zararlardan birinin de, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar olduğu, aynı kanunun 55. Maddesinde destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararların bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacağının, kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemeyeceği, zarar veya tazminattan indirilemeyeceği ve hesaplanan tazminat miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamayacağı ve azaltılamayacağı düzenlenmiştir. Aynı kanunun 56. Maddesinde haksız fiil sonucunda ölüm meydana gelmesi hâlinde, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilineceği düzenlenmiştir....

Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın ıslah edilen şekliyle kısmen kabulüne, davacı ... için 14.828,45 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının 2.500,00 TL'lik kısmının haksız fiil tarihi olan 16.07.2010 tarihinden itibaren, bakiyesinin ıslah tarihi olan 28.01.2014 tarihinden itibaren, davacı ... için taleple bağlı kalınarak 8.415,39 TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının 2.500,00 TL'lik kısmının haksız fiil tarihi olan 16.07.2010, bakiyesinin ıslah tarihi olan 28.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinin sorumluluğu temerrüt tarihi ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) alınarak davacılara verilmesine, davacı ... yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı ... yönünden fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, her iki davacı için ayrı ayrı 10.000,00'er TL manevi tazminatı haksız fiil tarihi olan 16.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek...

    istemlerine, karşı dava ise kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl davada; davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/06/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmiş, karşı davada; davacı vekili Avukat ... tarafından davalı ... aleyhinde 22/07/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın husumet ehliyeti yokluğundan reddine dair verilen 18/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

        Davacının kişisel verilerinin haksız olarak ele geçirilerek olmayan borç ile ilgili icra takibi ile karşılaşması nedeniyle manevi tazminat koşulları oluştuğundan davacının sosyal ve ekonomik durumu ve davalının haksız eyleminin niteliği gereği...1- Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 2.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsil ile davacıya verilmesine,..." karar verilmiştir. Verilen karara karşı taraf vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

        e verilmesine, belirlenen bu miktara haksız fiil tarihi olan 19.08.2006 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 500,00 TL manevi tazminatın davalı ...'tan alınarak davacı ...'e verilmesine, belirlenen bu miktara haksız fiil tarihi olan 19.08.2006 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 500,00 TL manevi tazminatın davalı ...'tan alınarak davacı ...'e verilmesine, belirlenen bu miktara haksız fiil tarihi olan 19.08.2006 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm asıl-birleşen dava davacıları vekili ve asıl-birleşen dava davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır. Mahkemece asıl davada davacı ... için 2.000,00 TL manevi, davacı ... için 2.000,00 TL manevi, davacı ... için 500,00 TL manevi, davacı ... için 500,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir....

          Davalı Selçuk vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli olan mahkemenin aile mahkemesi olması nedeniyle görev itirazında bulunduklarını, evlilik birliğinin boşanma sonrasında açılacak davalardaki zaman aşımı süresinin bir yıl olduğunu, davanın 07/10/2020 tarihinde açıldığını, davacının tüm haklarının 08/01/2020 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız fiil eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat davasında husumeti müvekkiline yöneltmiş ise de, müvekkili tarafından davacıya yönelik hiçbir haksız fiil bulunmadığını, iddiaların iftira olduğunu, müvekkilinden manevi tazminat talep edilemeyeceğini, maddi tazminat açısından ise, müvekkilinin sebep olduğu davacıya yönelik maddi kaybı bulunmadığından müvekkilinden maddi tazminat talebinin hukuken mümkün olmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, görev itirazlarının kabulü ile davanın görev yönünden reddine...

          Dava; Haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Maddi Tazminat Miktarı Yönünden Yapılan İstinaf İncelemesinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi geregince, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Bu hüküm dikkate alındığında kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız fiil sorumluluğunun kurucu unsurları; fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve hukuka aykırılıktır. Haksız bir eylemin tazminat sorumluluğu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Somut uyuşmazlıkta haksız fiil nedeniyle davacının maddi zararı dosyada mevcut delillerle ispatlanamadığından mahkemece maddi tazminat talebinin reddi kararı doğru olup, davacı vekilinin bu yönlü istinaf talebi yerinde değildir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 12.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Talep uyarınca dava tarihinden itibaren hükmedilecek manevi tazminata yasal faiz uygulanması gerektiği gözetilmeden, haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/07/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 09/04/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, evlilik birliği devam ederken üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu