Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY YAZISI Dava, davalının davacının dava dışı eşi ile birlikteliğinden kaynaklanan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık evlilik dışı birlikteliğin haksız fiil olarak kabul edilip edilemeyeceği dolayısıyla davalının bu eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine karşı sadakat borcu altına girdikleri gibi, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumluluk altına girerler. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukuku tarafından korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Davalının bu davranışı da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

    Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa onlarında manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Bu durumda olanların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan, yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara maruz kalma söz konusudur. Kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır. Somut olayda, olay tarihinde 15 yaşında olan, geçirdiği iş kazası sonucu sol el 1,2,3,4....

      Üniversitesi Gemiştirme Vakfı Özel Okulları aleyhine; asıl dosyada haksız eylem nedeniyle manevi tazminat, birleşen dosyada haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine, mahkemece yapılan yargılama sonucunda; asıl dosyaya ilişkin talebin kısmen kabulüne, birleşen dosyaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne dair verilen 22/09/2016 günlü karara karşı birleşen dosyaya ilişkin davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 10/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili ile asıl ve birleşen dosyada davacılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

        Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını da ayrıntılı şekilde tekrarla, davalının davacıya yönelik zarar verici hukuka aykırı bir fiilinin bulunmadığını, davanın zamanışımına uğradığını, eylemin varlığı sabit olsa dahi müvekkilinin bu eylemi davacının haksız tahriki neticesinde yapmak zorunda kaldığını, tanık beyanlarının yanlı olduğunu, tanık beyanları ile müvekkilinin ekonomik durumunun takdir edilemeyeceğini, müvekkilinin hiç bir ekonomik faaliyetinin olmadığını, yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, kişilik hakkına saldırı sebebine dayalı dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir....

        Dava konusu uyuşmazlık, nişanın haksız yere bozulması sebebine dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama usulüne dair 4787 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun kapsamındaki Aile Hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemelerinde görülür. Somut olayda, tahsili istenilen manevi tazminat, Türk Medeni Kanununun İkinci Kitap, Birinci kısım, Birinci Bölümünde (TMK. m.121) düzenlenmiş olup, bu niteliği itibariyle uyuşmazlığın “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Borç, Aile Hukukundan (manevi tazminat yükümlülüğünden) doğduğuna göre açılan bu davanın, 4787 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Görevli mahkeme Aile Mahkemesidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 07/03/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemi, birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 03/04/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl dava yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davalı ... yönünden açılan maddi ve manevi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, maddi tazminat isteminin kabulüne; birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; evliliğin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan birleşen boşanma davalarında her iki tarafın boşanma davasının da ayrı ayrı kabulüne, erkeğin boşanma davasında kadının kusurlu olduğu kabul edilerek davalı-davacı erkek lehine manevi tazminata hükmedilmiş maddi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kadının boşanma davasında ise erkeğin kusurlu olduğu kabul edilerek davacı-davalı kadın lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedenine dayalı maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir....

                Dava konusu olayın oluş biçimi, söylenen sözlerin niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına takdir edilen 500,00'er TL manevi tazminat azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 438/7. maddesi gereğince, davacılar yararına 1.000,00'er TL manevi tazminat takdir olunmak suretiyle, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                  Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalı ... yönünden faiz başlangıcının asıl ve ıslah edilen kısım yönünden kaza tarihi olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda ... nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ... ve ... nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 358,60 TL peşin harcın davalı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu