Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böyle bir durumda manevi tazminat talebinin hukuksal dayanağı artık Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi olmaktan çıkmıştır. Davacı, eşinin sadakatsizliği iddiasına dayanarak manevi tazminat talep ettiğine göre, davalının hukuka aykırı bu eylemi sebebiyle Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine göre sorumluluğuna gidilemiyorsa, evlilik birliğindeki sadakat (TMK.md. 185/3) yükümlülüğünü ağır biçimde ihlal eden bu eyleminin sübut bulması halinde, genel hükümlere göre sorumluluğuna gidilebilir. Borçlar Kanunu Türk Medeni Kanununun 5. kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır. (E.B.K.md.544; 1098 Sayılı TBK.m.646) O halde, davacının manevi tazminat isteği "aile hukuku" hükümlerine göre inceleniyorsa, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin genel hükümler çerçevesinde incelenebilecektir....

    Davacının manevi tazminat talebi boşanmaya sebep olan olaylar sebebiyle değil, boşanmadan bağımsız olarak ileri sürüldüğüne göre, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine değil, aile hukukunun dışında haksız eyleme ilişkin genel sorumluluk hükümlerine dayanmaktadır. Haksız eyleme ilişkin genel sorumluluk sebebine dayanan manevi tazminat istekleri ise, talebin dayandırıldığı maddi hadise evlilik birliği içinde meydana gelmiş olsa bile, aile mahkemelerinin görevine değil, genel mahkemelerin görevi kapsamındadır. Buna göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nın 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      KARŞI OY YAZISI Sorun eşlerden birinin başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesi nedeniyle diğer eşin manevi anlamda eşten ve üçüncü kişiden tazminat isteyip isteyemeyeceğine ilişkindir. Eşler nikah sözleşmesi yapmakla birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler (M.K. 185/ III). Bu yükümlülüğün ihlali halinde sadakat yükümlülüğünü ihlal eden eşe karşı aldatılan eş manevi tazminat talep edebilir. Bu tür bir eylem TMK' da boşanma nedeni olarak öngörüldüğünden aldatılan eş bunu boşanma sebebi sayabilir ve boşanmaya göre M.K. 174/2 ile manevi tazminat isteyebilir. Ancak aldatılan eş böyle bir eylem dolayısıyla boşanmaya zorlanamaz. Diğer ifadeyle aldatılan eş boşanma nedeni yapmaksızın kişisel saldırıların ihlal edildiği gerekçesiyle aldatan eşe karşı manevi tazminat talebinde bulunabilir. Bu durum 4787 sayılı kanun 7. maddesi ile açıkça düzenlenmektedir....

        Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 60/1. maddesine göre öngörülen zamanaşımı süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halükarda 10 yıldır. Somut olayda; haksız eylem 19/03/2004 tarihinde meydana gelmiş, davalı hakkında Söke 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada; davacılar ... ve ... katılma ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, ceza mahkemesince de sanığın katılanlara hakaret suçunun sabit olduğuna kanaat getirilerek cezalandırılmasına ve manevi tazminata karar verilmiş, ancak Yargıtay 2. Ceza Dairesi tarafından kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiş, karar 26/04/2012 tarihinde kesinleşmiştir. Manevi zararın talep edildiği Ceza Mahkemesi dosyası zamanaşımına uğramamış olsa idi bu talep hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden, bu süre içinde davacının hukuk mahkemelerinde yeni bir dava açması halinde derdest bir davanın bulunduğu ileri sürülebilecekti....

          Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğuna göre zamanaşımı süresinin belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 60/1-2. maddelerinin uygulanması gereklidir. Buna göre zamanaşımı süresi; zarar görenin haksız eylem ve failini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, her halükarda zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır. Eğer fiil ceza kanunları uyarınca daha uzun zamanaşımı süresi bulunan cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş ise ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Dava konusu haksız eylem tarihi ile davanın açıldığı tarihler birlikte gözetildiğinde eylem tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’ndaki 1 yıllık zamanaşımı süresi ile, Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır....

            Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 2013/1289 esas sayılı dosyası ile "Ast'a Müessir Fiil" suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyet kararı verildiğini ve hükmün açıklanmasının geriye bırakıldığını belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının eyleminin hakaret ve şiddet içerdiği, manevi tazminat isteminin koşullarının oluştuğu gerekçesiyle dava tarihinden itibaren faiz uygulanarak istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davanın dayanağı olan eylem, haksız fiil niteliğinde olduğundan ve haksız eylemlerde temerrüt olay tarihinde gerçekleştiğinden, olay tarihinden itibaren faiz talep edilebilir. Şu durumda davacının faiz isteyebilmesi için davalının ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur....

              İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; haksız haciz iddiasına dayalı olarak açılan manevi tazminat davasıdır. Uyuşmazlık; davalının alacaklı olarak başlattığı ------- esas sayılı dosyası kapsamında 3. Kişi olarak davacıya ait işyerlerinde yapılan hacizlerin haksız olup olmadığı, haksız haciz ise davacının manevi zararının oluşup oluşmadığı, davacının haksız haciz nedeniyle talep etmiş olduğu manevi tazminat talebinin koşullarının bulunup bulunmadığının tespitine ilişkin tazminat isteminden ibarettir. ----- sayılı,------- sayılı dosyaları ------ celp edilip incelenmiştir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır....

                Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Gerek maddi ve gerekse de manevi tazminat istemleri yönünden kabul edilen miktar üzerinden nisbi oranda davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10/2. maddesi uyarınca manevi tazminat davalarında davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin davacı lehine belirlenen ücreti geçmemesi gerekir. Tarife hükümlerine aykırı olarak davacı yararına eksik avukatlık ücretine hükmedilmesi ve davalı lehine reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden fazla vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanılgının giderilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; kararın, HUMK’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  Davalı-davacı kadın ilk defa istinaf aşamasında manevi tazminat talebinde bulunmuş, davacı-davalı erkeğin ise bu talebe muvafakati olmamıştır. İş bu talep iddianın ve savunmanın genişletilmesi niteliğindedir. Davalı-davacı kadın tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır. O halde, davalı-davacı kadının ilk defa istinaf aşamasında talep ettiği manevi tazminat (TMK. m. 174/2) talebi hakkında “Karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerekmiştir. Kaldı ki boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir(TMK m. 174). Bu durumda kadın, süresinde talepte bulunulmuş olsa bile boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğe göre daha ağır kusurlu kabul edildiğinden, lehine manevi tazminata hükmedilemeyecektir....

                  Hakkında Yönetmeliğin 29. maddesine aykırı davranarak haksız rekabet yaratan eylemlerde bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak uğradığı maddi-manevi zarara karşılık 10.000 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taraf sıfatı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; haksız rekabetten kaynaklı, haksız eylem ve davranışlardan doğan maddi ve manevi tazminat talepli davaların, 25/12/2003 tarihli görevlendirme ile ikiden fazla Asliye Hukuk Mahkemesi bulunan yerlerde ... numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu