Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür. Davacı TBK'nın 58. maddesi kapsamında manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren davalının haksız fiil niteliğinde eylemi bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Sözleşmeye aykırılık halinde 6098 sayılı Kanun'un 114/II. maddesi uyarınca, haksız fiil sorumluluğuna ait hükümler kıyas yoluyla uygulanıp manevi tazminat istenebilirse de, TBK'nın 58. maddesi hükmünce, sözleşmeye aykırılığın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması zorunlu olup, somut olayda bu unsurun gerçekleşmediği anlaşıldığından, koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddi gerekir. Mahkemece de manevi tazminata dayanak teşkil eden kusurlu eylemin ne olduğu gösterilmemiştir....

    ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....

      KARŞI OY YAZISI Dava haksız eylem nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı, .. hastanesinde troid bezi ameliyatı olduğunu, ameliyat sırasında ses tellerinin kesilmesi sonucu genç yaşta mağdur kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı taraf bozma kararından sonra 02/07/2009 tarihinde maddi tazminat talebini ıslah yoluyla artırmış, mahkemece davanın ıslah edilmiş biçimi ile kabulüne, manevi tazminat talebinin de kısmen kabulüne karar verilmiştir. Islah, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının istisnası olup, 1086 sayılı HUMK'nın 83 ve devamı maddelerinde, 6100 sayılı HMK'nın 176 ve devamı maddelerinde düzenleme altına alınmıştır. Her iki kanunda da ıslahın tahkikatın bitimine kadar yapılması gerektiği öngörülmüş, 04/02/1948 tarih ve 1944/10-1948/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile de bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilmiştir....

        Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/1115 Esas ve 2009/908 Karar sayılı ilamına göre; olay tarihinde tarafların tartıştıkları, davalının tartışmanın tahriki altında davacıyı darp ettiği, bu eylem nedeniyle davalının kasten yaralama suçundan mahkumiyetine dair verilen kararda haksız tahrik indiriminin uygulandığı ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesince verilen ve kesinleşen kararda, olayın meydana gelmesinde davacının 2/4 oranında müterafik kusuru olduğu kabul edilerek haksız tahrik indirimi yapılmasına rağmen, davacı taraf lehine verilen maddi ve manevi tazminatlardan indirim yapılmaması doğru görülmemiştir. Şu halde, kararın temyiz eden davalı yararına, maddi tazminat açısından haksız tahrik oranında ve manevi tazminat açısından da matematiksel oranda olmamak üzere uygun bir miktar indirim yapılarak karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir." şeklindedir....

        Mahkemece; sigortalının maddi tazminat istemi ile ilgili kararverilmesine yer olmadığına, davacı anne baba ve sigortalının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi ile sınırlı olup olmadığının tartışılması gerekir. Cismani zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

          Mahkemece; sigortalının maddi tazminat istemi ile ilgili kararverilmesine yer olmadığına, davacı anne baba ve sigortalının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi ile sınırlı olup olmadığının tartışılması gerekir. Cismani zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

            Kişisel hakları, kişinin kendi hür ve bağımsız varlık bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve ekonomik çalışma özgürlüğü, şeref, haysiyet ve itibar, ün, ad, sır ve resim hep kişisel varlıklardır. Şu halde Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür....

              Islah dilekçesiyle ise maddi tazminat talebi yönünden haksız eylem tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle tahsil talebinde bulunmuştur. Tarafların sıfatı ve davanın niteliğine göre en yüksek mevduat faizinin uygulanması mümkün olmadığından, kabul edilen maddi tazminat tutarının haksız eylem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, manevi tazminat talebi yönünden ise taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Bu itibarla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                . 3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince: a-Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  tan 11/08/2005 haksız eylem tarihinden davalı ... yönünden 04/09/2006 dava tarihinden (... poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...'tan 11/08/2005 haksız eylem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacı baba ...'ın davasının maddi tazminat istemi yönünden reddine, 2.000,00 TL manevi tazmiatın ... ve ...'...

                    UYAP Entegrasyonu