Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.05.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, eski hale iade ve ot bedeli tazmini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava meraya elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.05.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, mezar yerinin boşaltılarak boş olarak teslimine ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet yönünden reddine dair verilen 11.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tahsisli mezar yerine yasal dayanaktan yoksun biçimde yapılan defin nedeni ile elatmanın önlenmesi, mezar yerinin definden arındırılmış biçimde teslimi istemi ile açılmıştır. Davaya konu mezara defnedilen meftanın adı "Somuel Profeta" olduğu sunulan belgelerin tetkiki ile anlaşılmaktadır....

      Somut olaya gelince; elatmanın önlenmesi talebi, mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin kullanılmasının haksız olarak başka bir kişi tarafından engellenmesi durumunda ileri sürülmektedir. Haksız bir elatma sonucu ortaya bir zarar çıkmışsa bu taleple birlikte veya ayrı olarak bu zarar ile bağlantılı uygun bir tazminatın da talep edilebilmesi mümkündür. Zira; haksız elatmanın önlenmesi, 4721 sayılı TMK’nın 683. ve 995. maddeleri gereğince haksız fiil niteliğinde olup her ne kadar taraflar tacir ve çekişme konusu taşınmaz üzerinde ticari faaliyet yapıyor ya da yapacak olsalar dahi, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır....

        Mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız elatmanın önlenmesi, taşkınlığın giderilmesi, durdurulması için, elatmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır. ECRİMİSİL; bilindiği üzere ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle kayıt malikine ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en çoğu ise mahrum kalınan gelir kaybı olan bir tür haksız kullanım tazminatıdır....

        Mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız elatmanın önlenmesi, taşkınlığın giderilmesi, durdurulması için, elatmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır. ECRİMİSİL; bilindiği üzere ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle kayıt malikine ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en çoğu ise mahrum kalınan gelir kaybı olan bir tür haksız kullanım tazminatıdır....

        Elatmanın önlenmesi isteğine yönelik temyiz incelemesinden, TMK'nin 683/2. maddesinde "Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir." denilerek mülkiyet hakkına değer verileceği hükme bağlanmıştır. Ayrıca Anayasanın 35. maddesi de benzer bir düzenleme getirmiştir. Somut olaya gelince, davacının, TMK'nin 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı olarak eldeki davayı açtığı dosya kapsamından anlaşıldığına göre, mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu bakımdan, talebin kabulü için depo kararı verilmesine gerek bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 2.3.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.6.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı köy tüzel kişiliği davalı idarenin köye ait genel yollara hukuka aykırı olarak elattığı ve Karadeniz sahil yolu inşaatı sırasında fiilen köy yolunu yok ettiğini, hukuka aykırı elatmanın önlenmesini, köy yolunu eski hale iadesini olanaklı görülmezse fazla haklar saklı kalmak üzere 6 bin YTL.nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı idare vekili yolların köy tüzel kişiliğine ait olmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur....

            Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, MADDİ TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaş olduğu 127 ada 50 parsel sayılı taşınmazı bayii olan davalı ... ve bayiinin oğlu olan diğer davalı ... tarafından haksız olarak kullanıldığını,muz ağaçlarının söküldüğünü ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve maddi tazminat isteklerinde bulunmuştur. Davalı ..., davacının yerini ölçüp bıraktığını beyan etmiştir. Davalı ...,cevap vermemiştir. Mahkemece, davalıların kayden davacının paydaş olduğu taşınmaza haksız elatmasının keşfen saptandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi,Gereği görüşülüp, düşünüldü....

                Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun....

                  UYAP Entegrasyonu